Yazarın ağzından
Uçaktan indiklerinde havaalanın da arabalar inip eve doğru gitmeye başladılar. Eve geldiklerinde hepsi kendini koltuklara attılar.
Selin: Aşkım bu ev çok güzel.
Savaş: Ne kadar kalıcaz.
Ali: Bir hafta kalalım. Ondan sonraki hafta toplantı var.
Selin: Tamam o zaman biraz dinlenelim. Sonra yemek yemeye gidelim. Ali hadi odaları göster.
Savaş: Bana hiç oda gösterme ben burda yatıcam.
Emre: Bende seninle kalmak isterdim, ama malum.
Ali: Hadi çıkalım. Savaş ben sana yastıkla, battaniye getiririm.
Savaş: Tamam!
Yukarı çıktıklarında Selin ve Ali, Tuğçe ve Emre, Nazlı ve Aslı, İpek ve Suna aynı odada kalırlar. Aslı ve Nazlı herkesten önce kalktıkları için yemek hazırlamaya karar verir. Ve mutfağa giderler.
Nazlı: Aslı ne yapsak?
Aslı: Bence kek yapalı.
Nazlı: Benimde aklımdan o geçiyordu.
O sıra mutfağa Savaş girer.
Savaş: Napıyorsunuz kızlar?
Aslı ve Nazlı: Kek
Savaş: Kızlar boşuna uğraşmayın onlar yemeğe çıkar.
Nazlı: Biz gitmeyelim. Biraz yalnız kalsınlar biraz.
Aslı: Aynen!
Suna ile İpek de odalarında oturup konuşuyorlardı.
İpek: Suna ben açıktım.
Suna: Hadi mutfağa gidelim o zaman.
Mutfağa indiklerinde
Suna: Napıyosunuz?
Aslı: Kek yapıyoruz.
Nazlı: Onlar dışarda yesin biz burda duralım. Azcık yalnız kalsınlar.
İpek: Aynen! O zamana siz oturun ben yaparım.
Nazlı: Bende yardım ediyim.
İpek: Hadi gidin oturun sizde.
Aslı, Suna ve Savaş: Tamam
Onlar mutfaktayken Selin ve Ali, Tuğçe ve Emre uyuyorlardı. Mutfaktakinler
İpek: Nazlı, yanına ne yapalım?
Nazlı: Patates ile köfte kızartalım.
İpek: O zaman sende onları yap.
Nazlı: Tamam!
Diğerleri ise
Savaş: İsterseniz yedikten sonra biraz gezeriz?
Aslı: Bilmem.
O sırada merdivenlerden Selin ve Ali iner.
Ali: Siz ne ara uyandınız?
Savaş: Yarım saat oldu.
Selin: Nazlı ile İpek nerde?
Aslı: Mutfakta, kek yapıyorlar.
Ali: Dışarı giderdik niye uğraşıyorlarki.
Savaş: Siz gidin, biz oturcaz belki sonra biraz dışarı çıkarız.
Selin: Ama-
Suna: Aması yok. Biraz yalnız kalın.
Selin: Ayyy siz çok tatlısınız yerim ben sizi.
Aslı: Gel ye!
Ali: Yavaş. Tuğçe ve Emre'yi çağıralım.
Selin: Hadi Aslı beraber çağıralım.
Aslı: Tamam hadi.
Merdivenlerden çıktıktan sonra
Selin: Hadi girelim.
Aslı: Öyle girilirmi?
Selin: Birisi abim, diğeri de yengem.
Aslı: Selin ya başka birşey yapıyorlarsa.
Selin: Oha Aslı
Aslı: Olabilir!
Selin, Aslı'yı dinlemeyip odaya girdiğinde Emre uyuyor, Tuğçe ise saçlarını tarıyordu.
Selin: Bak Aslı birşey yapmıyorlarmış. Tuğçe hadi dışarı çıkıcaz hazırlan.
Deyip. Aşağı inerler. İndiklerinde Nazlı, İpek ve Suna sofrayı hazırlıyorlarmış.
Selin: Ama sofra çok güzel.
Nazlı: Biz yiyeceğiz onları Selin siz dışarı gidiceksiniz.
Selin: Ama-
Ali: Hadi çıkalım.
Selin: Bekle abimler de gelsin.
Ali: Tamam, nerdelerki?
Tuğçe: Burdalar
Emre: Oooo! Sofranın güzelliğine gel!
İpek: Biz hazırladık tabii güzel olacak.
Tuğçe: Söyleyin bakalım bu güzel sofra kimin için
Aslı: Tabii ki de kendimiz için
Emre: Siz gelmiyormusunuz?
İpek: Hayır
Tuğçe: Niye?
Suna: Siz biraz yalnız kalın hem biz bara gidicez sonra,
Nazlı: Biz mi gidiyoruz?
Savaş: Evet
Selin: Bizsiz?
Aslı: 1-Evet sizsiz. 2-Hadi gidin, bizide yalnız bırakın.
Selin: Tamam gidiyoruz.
Çıktıktan sonra
Emre: Beraber mi gidiyoruz
Selin: Bence beraber gidelim.
Tuğçe: Aynen!
Ali: Hadi o zaman gidelim! Emre sen beni takip et
Emre: Tamam hadi Tuğçe
Arabalara binip, yola koyuldular. Evdekinler ise
Savaş: Kek ile patateste çok güzel oluyor!😁
Aslı: Aynen Savaş çaktırma!
Suna: Yapmışlar işte yiyin. Ayrıyetten çok güzel olmuş!
İpek: Ayyy! Siz ağzınızın tadını bilmiyorsanız biz ne yapalım! Bak Suna beğendi.
Nazlı: Siz onu bunu bırakın da bar işi nerden çıktı? Ben gitmem!
Savaş: Ama-
Aslı: Aynen
Suna: Evde film izleyelim!
Nazlı: Aklınla bin yaşa birtanem.
Savaş: İpek sen ne diyosun?
İpek: Evde oturalım,
Dedikten sonra koltuğa oturdu.
Aslı: Ben mısır patlatıyım.
İpek: Film seçelim bizde.
Savaş: Korku filmi
Nazlı, İpek, Suna: Olur!
Savaş: Aslı sen nedersin?
Aslı: Neye?
Savaş: Korku filmine
Aslı: Olur!
Dedikten sonra mısırlar ve içiceklerle girdi. Diğerleri ise
Selin: Bu tatil çok iyi oldu bence!
Tuğçe: Aynen!
Selin: Birşey diycem?
Emre: Söyle
Selin: Suna bana dedi ki...
Emre: Konuşan mı Selin?
Selin: Benimle Faransa'ya gelmek istermisin dedi?
Emre: Peki sen ne dedin?
Selin: Abime sorarım dedim. Ne diyorsun abi?
Emre: Selin bence sevgiline sor?
Ali ise telefonu ile uğraşıyordu.
Selin: Aliii
Ali: Efendim Selin?
Selin: Sen bizi dinlemiyormusun?
Ali: Dinliyorum!
Selin: Neden bahsettik?
Ali: Şey...
Selin: Ney? Bak dinlememişsin işte, birde dinledim diyorsun. Napıyosun telefonla?
Ali: Babamla konuşuyorum.
Selin: Yalan söyleme bana
Ali: Yalan değil!
Selin: Gözlerini niye kaçırdın?
Ali: ...
Selin: Hadi kalkalım. Evde konuşalım.
Ali: Tamam.
Tuğçe: Ali kiminle konuşuyordun?
Diye fısıldar Tuğçe, Ali'nin kulağına
Ali: Offf Tuğçe birde sen başlama.
Selin arabanın olduğu yerde ayağını ritim tutmuş şekilde yere vuruyor. Aynı zamanda tırnaklarını da kemiriyordur. Ali arabanın kapısını açıp arabaya biner. Selin de aynı şekilde. Emre ile Tuğçe ise
Tuğçe: Ali'nin helvasını kavurmaya başlayalım
Emre: Ali yolu uzatıyor, diğer yoldan gitti.
Tuğçe: Kaçışı yok.
Emre: Bizim önden gitmemiz iyi olur. Ama bu sefer yandı.
Evdekinler ise filmi izleyip, bitirmişler. Birbirleriyle konuşuyorlardı. Kapı çalmaya başladığında
Nazlı: Kim ki?
İpek: Bizimkiler bu saatte gelmez!
Aslı: Aynen kim acaba?
Savaş: Bunu öğrenmemiz için kapıyı açmamız lazım.
Diyip kapıyı açar.
Tuğçe: Siz bara gitmiycekmiydiniz?
Savaş: Vazgeçtikte sizin ne işiniz var?
Tuğçe: Offf içeri geçiyim anlatırım.
Tuğçe içeri geçtikten sonra herşeyi anlatır. O sırada Emre gelir.
Nazlı: Selin böyle şeyleri hiç sevmez.
Tuğçe: Gelirler şimdi susun!
O sırada içeri Ali ve Selin girer.
Selin: Hadi anlatın Ali bey!
Ali: Selin, Zeynep'le konuşuyordum abartma!!!
Selin: Ali hatırlıyormusun?
Ali: Neyi?
Selin: Çıkmaya başladığımızın ilk ayında yemeğe çıkmıştık. Ben yemekte telefonla uğraşıyordum. Bana bu yüzden bağırmıştın. Hatırladın mı?
Ali: Evet!
Selin: O zaman bende Nazlı ile konuşuyordum. Bana Nazlı benden önemli demiştin ya şimdi de ben soruyorum, Zeynep benden değerli mi?
Ali biraz düşündükten sonra
Ali: Evet.
Selin: Sen beni hiç sevmemişsin aslında Ali. Ama olsun ben seni çok sevdim.
Nazlı: Selin saçmalama.
Tuğçe: Ali onu demek istemedi sana.
Selin: Ne demek istedi?
Tuğçe: Selin, Ali seni çok seviyor.
Selin bağırmaya başlar.
Selin: AMA SEVMİYORMUŞ BELKİDE ZEYNEP'E YENİ SEVGİLİSİNİ ANLATIYORDU!
Ali: SELİN!!! Bunu başbaşa konuşsak?
Selin: Ne olcak birşey mi değişicek?
Aslı: Selin kuzum bir sakin ol! Önemli birşey de olmuş olabilir?
Ali: Ahhh be Aslı, Selin bu kadar anlayışlı mı?
Selin: Değilmiyim?
Ali: Değilsin! Birşey anlatıyordu ama sayende ne olduğunu soramadım!!!
Tuğçe: Ne olmuş ki? İyi birşey mi, kötü birşey mi?
Ali: Bilmiyorum. Ama sanırım iyi bir-
Selin: Ahhh!
Nazlı: Selin ne oldu!
Selin: Bilmiyorum! Eğilince belimde bir ağrı hissettim.
Ali: Şimdi iyimisin?
Selin: Değil! Uzanıyım geçer!
Ali: Gel ben odaya çıkartıyım seni!
Dedikten sonra Selin'i kucağına alıp çıkartıyor. Odaya geldiklerinde
Ali: Üstünü çıkartmıycan mı?
Selin: Sen mi çıkarcan?
Ali: Kızlardan birini çağırıyım mı?
Selin: Aslı'yı çağır. Teşekkür ederim!
Ali: Çağırıyım o zaman
Selin: Tamam!
Dedikten sonra Ali odadan çıkıp. Aşağı iner ve
Ali: Aslı, Selin seni çağırıyor.
Aslı: Tamam o zaman ben gidiyim.
Diyip yukarı çıkar. Odaya girer.
Selin'in ağzından
Belimin ağrısından yatakda kıvranıyorken. Odaya Aslı girdi.
Aslı: Kuzum beni çağırmışsın?
Selin: Aslı şurdan bana üst seçip, giydirirmisin?
Aslı: Tabii ki, lafı bile olmaz! Ne giymek istersin?
Selin: Çok rahat birşey.
Aslı: Tamam o zaman bu olur mu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayrılık Zamanı
FanfictionBirbirlerini deli gibi seven Selin ve Ali, Selin'i çok seven Murat, Selin'i Murat ile evlendirmeye çalışan Zafer, Bu durumdan memnun Murat, Bu durumdan memnun olmayan Selin ve Ali,