Almina, Alp ve ben öğlene kadar toplantılara girip düzeni sağlamaya çalıştık, öğle molasına girince bana yaklaşan adamın elinden anahtarı alarak aşağıya indik kapının önüne gelince kapının önünde parlayan Ferrari 488 GTB 2016 model araba sokaktaki neredeyse herkesin dikkatini çekiyordu.
Elimdeki anahtarı Alp'e attım havada yakalayıp etrafa bakınmaya başladı daha sonra açma tuşuna basınca çıkan sesle araba ile aşk yaşamaya başladı bizde kenardan onu izlerken çıkan hıçkırık sesi ile yolun kenarında ki banka baktık. Sabahki kız oturmuş orada ağlıyordu, birbirimze garip bakış atıp Alp'i de yanımıza alarak kıza yanaştık. Kız bizi fark edince ayağa kalkarak Alp'in göüğüsüne vurmaya başladı.
(Kız)- Hepsi senin yüzünden, alınmadım işte hayallerimin şirketine. Hepsi senin yüzünden, alınmadım işte. İşsiz kaldım, sayende hayallerim yıkıldı. {İngilizce}
Alp kızın yumruklarını tuttuktan sonra banka yeniden otutturdu. Kendisi de yanına oturdu ellerini hala tutuyordu gözlerine bakarak konuşmaya başladı.
(Alp)- Ne oldu anlatmak ister misin? {İngilizce}
(Kız)- Senin yüzünden çorabım yırtık diye işe almadılar. {İngilizce}
(Alp)- Çorabın yırtık diye almadıklarına emin misin? {İngilizce}
(Kız)- Hayır ama beni başka neden almak istemsinler ki, parlak bir CV'm var. Orada ki herkesinkinden iyiydi. {İngilizce}(Alp)- Bakabilir miyim? {İngilizce}
(Kız)- Ne yani inanmıyor musun? Yalan mı söylüyorum? Ama dur al bak bakta gör! {İngilizce}
Alp'in yüzüne doğru CV'sini fırlattı, Alp sessiz bir şekilde sabır çektikten sonra eline alıp baktı sonra şüphe ile bize uzattı. Elimizde gerçekten övmekle bitmeyecek CV'ye bakakaldık. Sonra kendimizi toparlayıp konuşmaya başladık.
+ Bak kesin bir yanlışlık olmuştur, biz patronu tanıyoruz konuşuruz öğle molasından sonra. {İngilizce}
(Kız)- Gerçekten mi? Benim için bu iyiliği yapar mısınız? {İngilizce}
* Elbette, hem bu kadar parlak birini kaçırdıklarına sonradan pişman olmuşlardır hem onlarda. {İngilizce}
(Kız)- Çok çok teşekkür ederim, size nasıl teşekkür edeceğimi gerçekten şu an bilmiyorum. {İngilizce}
(Alp)- Ben bir yolunu biliyorum ama.{İngilizce}
(Kız)- Söyleyin yapabileceğim bir şey ise hemen yaparım. {İngilizce}
(Alp)- Buranın en iyi restorantında hep beraber öğle yemeği yiyelim lütfen. {İngilizce}
(Kız)- Elbette, hadi arabam şurada. Tek sorun randevusuz almıyorlar, yine de bir şansımızı deneyelim. {İngilizce}