Multimedya ya bakın bir Aras'ı sevdim ama Barlas'a pek emin değilim, sevmezseniz değiştirebilirim. Barlas, Almila, Aras, Berna nasıl ¿ Bölümü bazı nedenlerden dolayı geç yazdın ve biraz tereddürlüyüm umarım beğenirsiniz.
*****Barlas'tan*****
Dün gördüklerimden sonra ne yapmam gerektiğini bilmiyorum kızlarım mazoşist olduklarını bile düşündüm ama birbirlerine zarar vermiyorlar diyerekten o fikirden vazgeçtim. O nasıl bir işkence yöntemidir anlamadım ki ama ama onları öpmelerine hala sinirleniyorum, o adamları nasıl öpersiniz siz ya. Eğer onlar öldürmeseydi kesinlikle ben öldürecektim o erkek orospularını. Ahhh hala işkencenin etkisndeyim, biz bile etkilenip kusarken filan kızların sanki normal birşey yapıyormuş gibi davranmaları canımı sıkıyor bu kadar duygusuz olamazlar değil mi? O kalpleri hala çalışıyordur değil mi? Umarım öyledir yoksa yoksa bizim için tam bir felaket.
*****Berna'dan*****
Artık rahattım çünkü bende alıştım soğuk olmaya etrafa karşı buzdan duvarlar örmeye. Hem kaçırılmanın etkiside geçti bunu Barış'a borçluyum çünkü ben Almira'nın olmadığı zamanlarda o sakinleştirmişti ve gerçekten etkileyici, inandırıcı bir anlatıma sahip onun anlattıkları ile korkmuyordum artık. Gece boyunca birkaç kez Barış'ı görmüştüm hepsinde gülümsemişti, artık yaşamaya devam etmemizi onun arkasından yas tutarsak bizi diğer tarafta kendi elleriyle cehennemdeki kazanlara atıp yakacağını söylemişti. Gece uyandıktan sonra etrsfıma bakınmış ama yanımda Sima'yı görünce ona sıkıca sarılarak uyumuştum gerçekten küçük çocukların kokusunu içine çekmenizi tavsiye ederim. Çok güzel ve rahatlatıcı etkileri olduğunu anlarsınız.
*****Alimla'dan*****
Gece Barış'ı görmeyi o kadar isterken onu sadece çok kısa bir süre gördüm ama haksızlık bu. Hemde gördüğümde bana sarılıp kulağıma ne yapman gerektiğini biliyorsun diye ortalıktan kaybolmuştu arasamda bulamadım. Adaletsizce değil mi ama? Gece ya kızların ya da Berna'nın sayıklamaları sayesinde uykum dağılıyor ama gözlerimi açmadan hepsi susunca bende tekrar kuş uykuma dalmaya çalışıyordum. Neyse ki sabah oldu.
Kızları uyandırmaya daha çok zaman olduğu için burada kalan korumaların çalıştığı spor salonuna indik Berna ile beraber, ah onu uyandırmak kolay olmamıştı. Kız alışmış saat sekizde uyanmaya ama ben sürekli 6.30 da uyandırıyorum onu kısa bir süre içinde yeni uyku saatine alışacağına eminim. Spor salonuna indiğimizde üstümüzde rahat eşortman takımları vardı, ikimizde 7.30a kadar çalıştık koşu, mekik, şınav, ağırlık kaldırma, kum torbası ne varsa hepsini kullandık. Şuan kendimi daha zinde ve enrjik hissediyorum, yukarı çıkarak kısa bir duş aldıktan sonra üstümüze burada olan kıyafetlerimizden en koyularını seçtik ama o kadar da siyah değildiler malesefki. Berna'nın üstünde içi sarı tişörtle tamamlanmış kot etekli bir tulum varken bende yeşil tişört altında düz siyah tayt var. Bize uymasada bugünlük idare etmeliyiz. Saat sekiz olduğunda kızları uyandırıp hazırladık, hep beraber şakalaşarak kahvaltımızı yaptıktan sonra kızları kreşlerine bıraktık ve saat bir gibi geleceğimizi söyledikten sonra şirkete doğru yol aldık. Geldiğimizde saat 8.25ti, ikimizde kendi odalarımıza giderken sekreterlerde ayağa kalkmışlardı, odaya geçtikten kısa bir süre sonra Ayşe kapıyı çalarak içeri girdi önüme içeceğimi koyduktan sonra masadan biraz uzaklaşarak bugün olacakları anlatmaya başladı.
(Ayşe)- Alimila hanım, bugün üç tane toplantınız var biri beş dk sonra başlayacak muhasebe ile olacak şirketin gelir giderinin yapıldığı bir toplantı, ikincisi saat 10 da başlayacak bitmek üzere olan "Cennet sitesi" projesine hakkında toplantınız Varol şirketi ile olacak ve sonuncu toplantınızda saat 11.15 de bu toplantıda da şirkette ki yeni projelerin size tanıılması üzerine olacak.
+Tamam anladım Ayşe, şimdi bana bırakılan imzalanması gereken belgeleri getir daha sonra yerine geçebilirsin.
(Ayşe)- Tamam efendim bir dk........ Buyrun efendim.
+Çıkabilirsin Ayşe.