6.bölüm

24 5 3
                                    

Acı bir tütün gibi yakıyor genzimi ondan uzak durmak. O yokken ben nasıl var oluyorum. Yok olmalıyım bence. Zaten boşuna yaşıyorum kimseye yardımım dokunmadı ki.Hep zarar gördüler. Ne iyi dost, ne iyi sevgili olabildim.Hiçbirini yapamadım. .

Sadece yıkılan umutlarımı gördüler. Beni kötü zanlettiler. Ama ben kötü biri olamadım ki. Ben hep siyah ve pembeyi sevdim. Ama siyaha beni onlar ittiler. Beni kötü onlar yaptılar. Adımı kötüye onlar çıkardı. İçime çektiğim her dumanda yanıyorum ama içten içe. Aynı içten yıkılışım gibi.

Yokum,olmadım. O varken ben vardım. O yokken hiç olmadım. Sanki dünya da Selin yokmuş gibi...

Uçurumun kenarın da yürüyorum kim gelip kurtarıcak beni? Kim bana elini uzatacak? Yalnızım, karanlıktayım,kimsesizim. Korkularım şimdi beni dört bir yandan sardı. Nasıl kurtulucam? Açmak istiyorum gözlerimi...

Açamıyorum korkuyorum. Ya biri beni iterse karanlığa? Sonsuz bir girdabın içine düşmüş yok oluyor gibi hissediyorum kendimi. Kalp atışlarımı duymuyorum. Hatta kendimi hissetmiyorum? Noldu bana? Nerdeyim ben? Niye kimse yok?

Tekrarı yoktur bazı şeylerin..Hayat gibi..Aşk gibi..Ömür gibi... Tekrar tekrar yaşayamıyacağım. Korkar oldum şimdi herşeyden. Belki gözlerimi açarsam kurtulurum ha? Ne biliyim işte benim kuruntularım. Sayi gerçekten öldüm mü ben?Yoksa cehenneme merhaba demeye mi geldim? Olsun zaten yaşasaydım da cehennem hayatı yaşardım.O yokken ben de yokum.

Hani vardırya çoçukların topu
patlamış, arkadaşı taşınmış,kuşu ölmüş üzülen yıkılan çoçuklar aynı onlar gibiyim. Aslın da ben hiç çoçukluğumu yaşamadım. Ya da bana öyle geliyor. İyi geçseydi çoçukluğum hatırlardım bir kaç bişey. Ama bir şey hatırlamıyorum. Ne topumu, ne arkadaşımı,ne annemi, ne babamı! Hiç bir şey hatırlamıyorum. Ailemin yüzünü bile. Beni sokakta görmüş Deniz öyle demişti. Yani ben sokak kızımıyım?

İlk orda Deniz'e bağlanmıştım. Sokakta herzaman ki gibi aģlarken o beni bulmuştu. Kayboldum mu yoksa kaçırıldım mı hatırlamıyorum. En son başıma vurmuştular ya da bir yere çarpmıştım. Sonrada kendimi sokakta buldum. Deniz bana elini uzattı. O zaman bile çok yakışıklıydı. Onu ilk görüşte hem hayran olmuş hem de korkmuştum. Ya bana zarar verirse diye. Ama vermedi! Beni bu yaşa kadar o getirdi. Sevgisiyle.. Aşkıyla...

İlk gün yıldızların altında çatının üstün de oturuyorduk. Ben o kadar mutsuz ve ölü gibi bir kızdım. O ise tam tersim. Ben ne kadar onu dinlersem dinleyeyim şakalarına gülmüyordum. Boş gözlerle bakıyordum. Çünkü hayat bana acımamıştı. Onun gibi olamazdım ben. Giydiği şeylerden belliydi zengin olduğu. Benim ise üstümde papatyalı bir elbise vardı. Bir de bileklik. Hatta üstünde harfler vardı.(B.S.T) Bunun açılımını bilmiyorum. Hala bendedir. Hep merak etmişimdir. Acaba orda ne yazıyordu diye? Herneyse o gün işte yanımızdan siyah bir kedi geçerken çatıdan aşşağıya düştü. Tiz bir çığlık attım. Deniz'e dönüp şunları söyledim.

-Öldümü sence?

Derin bir nefes aldı. Gözlerimin içine bakarak şunları söyledi.

-Senin kadar değil papatya.

O an anlamadım. Ama şimdi anlıyorum.Ben zaten baştan beri ölmüşüm. O bile biliyor ölü ama canlı bir kız olduğumu. Ona bağlanmama o sebep oldu. Beni çukurdan çıkardı. Mutlu bir hayat yaşamamı sağladı. Ama benim içimde hep bir kücük kız kırgınlığı vardı. İçim kış, dışım yazdı. O hep beni mutlu sanardı ama ben öyle değildim. Çok güzel bir rol oynuyordum. Sonra ne mi oldu? Sonrası çığlık çığlığa...

O kadar hissizleşmişim ki artık,
Zamanla acıyı bile hissetmemeye başladım. Acıyla yanıp kavruldum. Ben alıştım acıyla büyümeye. Ben acıların kızıydım.

Sonu Yok!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin