Yolculuk

16 2 1
                                    

Şu an:

Can arıyor...

-Alo?
-Bavulun hazır mı?
-Ne bavulu?
-Masal hani biz senle üniversite için Fransa'ya gidiyoruz ya onun bavulu.
-Allah biz bugün mü gidiyorduk!?!
-Evet.
-Can acilen bize gelmen lazım ben unuttum annem bana dün hazırla dedi ben uyuya kaldım çabuk gel had...

Gerizekalı telefonu yüzüme kapadı. 15 dk sonra kapı çalındı. Büyük ihtimalle Can gelmiştir diye kapıyı açtım.

Can değildi.

Gelen Akın'dı.

-Akın defol git evimden!
-Masal ne olur dinle bak 2 yıldır yüzüme bakmıyorsun ne olur dinle.

Evet 2 yıl önceki olaylardan beri Akın ile hiç konuşmadım. Kapıma geldiğinde de annem açtı. 5 aydır hiç gelmemişti. Açıkçası kurtuldum sandım ama mal yine geldi.

-Neyini dinleyeceğim Akın bak benden uzak dur 2 yıl önce beni bitirdin tamam mı senin yüzünden yaşamadığım şey kalmadı. Ayrıca bugün de Fransa'ya gidiyorum sakın orada da gelip beni bulma biz bittik tamam mı biz derken bile iğreniyorum.
-Hayır bunu yapamazsın beni bırakıp gidemezsin!
-Pardon sen kim oluyorsunda seni bırakamıyorum? Bak senin yüzünden az kalsın üniversite okuyamıyordum ben senin gibi bir gerizekalıya güvenip üzüldüğüm için son anda aklım başıma geldi ki buradayım. Şimdi defol ve birdaha karşıma çıkma.
-Başka birisi var dimi?
-Akın sanane bak seni hatırlamak bile istemiyorum siktirgit evimden.

Kapıyı kapattım. Bunu yapmak cidden rahatlatmıştı. Eski salak Masal yoktu artık. 5 dk sonra kapı tekrar çaldı. Yine Akın geldi al işte dedim ve açtım.

-Siktirgit evimden orospu hala akıllanamadın lan sen nasıl yapışkan birisin git o kızla sürt tövbe ya...

Can gelmiş.

-Kanka az önce Akın geldi yine de kapıyı sensindir diye ben açtım tekrar çalınca o sandım işte...
-Hadi lan bavulunu hazırlıycaz daha. Uçak saat 8'de ve şu an 7.16 hadddiii.
-Oy canım kankam benim tipe bak.
-Uff Masal yapma hadi yukarı çıkalım.

♡♡♡

Yarım saat sonra:

-Knk iyiki erken gidiyoruz var ya.
-Ee tabiki cağğnım yane. Kim akıl etti.
-Masal yanlız benim fikrimdi.
-Lan bir bozmasana orangutan.
-Sus şempanze.
-Mal.
-Salak.
-Aptal.
-Gerizekalı.
-Boyinsiz.
-Boyinsiz ne lan?
-Sen eueheuheueheue.

Can'ı seviyom ya biricik kankam benim. Benden bunu hiç duyamıycak ama arada bir seviyom onuda yani hep nefret etmiyorum. Neyse uçağa bindik. Lan ben bu malla nasıl 2 saat dayanıcam ay öldürselerdi beni kurtulsaydım. Çüüüşşşş o ne ya meteor az kalıyo buna öffff!!!! Uçakta yan yana koltuk bulamamıştık o yüzden ben cam kenarında o da koridorda oturuyordu. Ve aramız boştu. Anam meteor buraya geliyo sakın takma Masal yok gibi davran. Meteor ikimizin arasına oturdu ay yaşasın.-O da bakıcaktı sana zaten- aaa iç ses 2 senedir göremedik seni hiç özlemedik inan geber la! Can meteora hayatında ilk defa insan görmüş gibi bakıyordu. E tabi şimdi Can çirkin değil ama meteorcuğumun yanında orangutan götüne benziyo. Ben orangutanlara taktığımla ilgili düşünürken uçak kalktı. Ve 15 dk sonra servis başladı. Hostes bize ne alırsınız diye sorduğunda Can kola dedi. Tabiki yüzümü buruşturdum. İğrenç kolada neymiş ayran varken. Hostes siz dediğinde meteorcuğumla aynı anda "Ayran!" dedik. Ay yok artık. Hayır ama yanlış anladınız ben aşık olmuyorum. Ben bir daha asla aşık olmayacağım. Sadece çapkınlık keyff o da içimden hani. Meteor bana baktı. Bende ona baktım ve bana gülümsedi ben gülüsemek için kendimi zorladım ama sadece zorladım minik bir tebessüm vardı o kadar. Ben bir daha gülemezdim bir erkeğin yüzüne. Çünkü gülünce ne olduğunu çok iyi bir şekilde gördüm.

Meteorcuğum:
-Ben Berk. Dedi ve elini uzattı.
Ben:
-Masal bende. Dedim ve zorakide olsa elini sıktım.
Can:
-Bende Can!!!.

Can'a yürü git bozma işimi bakışı attım. O da bana vaaaayyyss karrdişim hayrola iş falan bakışı attı. Tabiki kızardım sonra ona sus orangutan poposu bakışı attım. O da sustu neyseki.

Yarım saat sonra biz Berkle sohbeti baya ilerletmiştik. Ve farkettim ki çok fazla ortak yönümüz vardı. Süt ürünlerini sevmemizden spor bağımlılığımıza kadar. Bana "neden Fransa'ya gidiyorsun?" diye sordu.

Ben:
-Üniversite için se...
Berk(meteor):
-Bir dakika hangi üniversite?!
Ben:
-Ecole De La Chambre Syndcıle
Berk:
-Oha! Bende oraya gidiyorum.
Ben:
-Moda okumaya mı?
Berk:
-Evet benim en büyük hayalimdi. Tabi biraz garip bir erkeğin moda okuması ama...
Ben:
-İnan bana hiç garip değil çünkü yanında oturan Can'da aynı amaç için gidiyor.

Anında Berk Can'a döndü ve muhabbet etmeye başladılar. Ama beni de aranıza alın sıkılırım benn. Yok yok fırsat bilip uyuycam.

Ben uyandığımda uçak inmişti ve Berkle Can beni uyandırmaya çalışıyordu. Uçaktan indiğimizde Paris-Charles de Gaulle Havalimanı'ndaydık. Okula bir taksiye binip gittik. Parayı Can'a kitledim sjshsjshsjsh. Okula vardığımızda... Aman tanrım burası fotoğraflardakinin kat ve kat güzeliydi. Her neyse saat farkında dolayı vardığımızda saat 10.30'du. Ve bugün cumartesi olduğu için okul yoktu. Bizde Can'la bugünü gezmeye ayırmıştık. Okula gidip kaydımızı yaptırdıktan sonra "harika şekilde" Can, ben ve Berk'in aynı binada oturduğumuzu öğrendik. Ha bide Berk'in kuzeni varmış. Ana Berk'in kuzeni varmış. Meteor×2=Kalpkrizi. Kuzeni yarın geliceği için onu henüz görmedim. Ben bunları düşünürken daireme çıkıyordum. Can'ın dairesi alt kattaydı onun karşısında yaşlı bir teyzenin dairesi vardı. Berk ise tam üstümdeydi. Onun karşısında da evli bir çift vardı. Benim karşımda da Berk'in kuzeninin evi varmış. Saat 12 gibi dairelere yerleşip çıktık. Berk'in de işi yokmuş ve hepberaber Eiffel Kulesi'ne gittik. Henüz kuleye çıkmamıştık ki arkadan biri koşarak yanımıza geldi. Hayır olamaz hayır imkansız değil mi? Biri bana bunların kamera şakası olduğunu söylesin lütfen şaka deyin! Ya da bir rüya olsun bu ne rüyası direk kabus! Koşan kişi geldi ve Berk'e sarıldı. Arkasını döndüğünde tahmin ettiğim en son kişi harika! Berk'in kuzeni Uzay'dı.

♡♡♡

Kırık Kalp ParçalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin