Sabah erken kalkıp, hazırlanıp servisi beklemek için aşağı indim. Yine mi o kız dedim içimden,her yerden çıkmak zorundamı o kız, aslında çirkin değil oldukça güzel ve zarif bir kız ama beni görünce bir garip bakıyor ve yine o şekilde bakmaya başladı. Lanet olsun suyum onun ayaklarının altına yuvarlandı, şimdi ne yapacağım, ben eğilip alsam sapık durumuna düşerim, ondan istesem yine o bakışı atıcak ama yinede en iyisi benim ondan istemem, sapık durumuna düşmekten daha iyidir.
-Bakar mısın ?
-Efendim
-Ayaklarının altına su şişem düştü verir misin ?
-Tabi
"Tabi" derken bir değişik baktı,ama her zamanki o bakışından değildi, şimdi biraz sanki mayışmış gibiydi, uykusu mu var acaba. Aa tabi matematik dersinde aynı sınıftaydık, hoca yerlerimizi değiştireceğini söyledi, son anda o kızın yanında oturmaktan kurtuldum. Kızın iri ve çok güzel gözleri vardı,aynı zamanda da çok derin gamzeleri vardı yüzü çok güzeldi. Bugün saat 9 da okuldan çıktık, eve vardığımda in guk ders çalışıyordu, in guk benim çok yakın arkadaşım kendisi birden fazla dil biliyor ; ingilizce,korece ( normal olarak ) ,almanca ,çince ve türkçe hepsinide çok iyi konuşuyor. " okul nasıl geçti yine o sana tuhaf bakan kızı gördün mü ? " dedi gülerek. " Unutmadan söyleyim o kız şu ilerideki beyaz apartmanda oturuyor" diye ekledi. " Peki sen nereden biliyorsunki " dedim, o da " çünkü onun ev arkadaşı sude benim okuldan arkadaşım o bana söyledi " dedi.
-Ama neden onu görmüyorum okul çıkışlarında, ben okulun yanındaki sokaktan geliyorum sırf onu görmek iç....
- Sırf onu görmek iç.... Derken ?? Yoksa min joon ondan mı hoşlanıyorsun ??
-Tabiki hayır , tamam kız çok güzel olabilir ama ondan hoşlanmıyorum,hem ana dili ingilizce olanlar ilgimi çekmiyor malesef, çünkü onun ailesiyle tanışmak için ingilizce öğreneceğimi sanmıyorum.
-Onun ana dili ingilizce değil, o kız türk ( kardeş ülke yani 😀)
-Tamam olabilir ama ne fark ederki,onu öğrenmek daha zor, en azından biraz ingilizce biliyorum.
