Multi: Hande
Ders Kimyaydı ve hoca türkçe olmayan şeyler anlatıyordu. Bunu ne dediğini anlamamamdan çıkardım.
Defne malı sıranın altından telefona bakıyodu. Normalde olsa şikayet ederdim ama şimdi öyle bir şey yapmak istemiyorum.
Gözlerimi kıstım ve telefonda neye baktığını görmeye çalıştım iki sıra önde çaprazımda oturuyordu.
Biriyle hızlı hızlı mesajlaşıyordu. İyice okumaya çalışırken bana doğru baktı. Anında kafamı çevirdim ama yakalandım.
"Hande napıyon canım?" dedi Ezgi
"Hiiç Defnenin mesajların mesajlarını okumaya çalışıyorum sen?" dedim en en en masum halimle.
"Aferin sana. Ne mesajıymış? " deyince ona şeytani bakışlarımı gönderdim.
:) :) :)
"Bilmiyorum ama bi işler çeviriyor. Öyle hissettim. Biliyosun hislerime güvenirim" dedim egom tavan bi şekilde.
"Hocanında şuan bize doğru geldiğini hissediyor musun? " dedi mırıldanarak.
*********
Okul çıkışında personeller görmesin diye tuvalette saklanıyorduk.
Bizim personeller biraz korkutucu.
Bence.
Her neyse bi tuvalete dört kişi girmiş bekliyorduk.
"Ya Hande kalk biraz ben oturcam." dedi Ezgi
Klozetin kapağını kapatmış oturuyordum.
"Hıı oldu. " dedim
Aniden takır takır bi ses geldi.
Ekin "Bu tıkırtıyı her yerde ve her zaman tanırım. Bu müdür yardımcısı Aslı hocanın topuklu ayakkabısının sesi." dedi "Hemde kırmızı renk ayakkabısının sesi."
Defne, Ezgi ve ben ona öyle bi bakış atmış olmalıyız ki çocuk deli olduğunu düşündü.
"Ekin bunlara bu kadar kafa yoracağına derslere yorsaydın zengin olurduk." dedi Ezgi
"Aynen ya. Düşünsene kızım Ekin bi şirket kurardı bende ceo olurdum. Sende ııı bi şey olurdun işte." dedim
"Sussanız iyi olur Aslı hoca geliyor unuttunuz mu?" dedi Defne
Hıı sen çok biliyon.
"Tamam."
*******
Bi saat geçtikten sonra Defnenin evine gitmek için çıktık ve bum!
Aslı hoca bizi yakaladı :)
Hoca bize tuvalette ne yaptığımızı sorarken bende Defneye korkutucu bakışlar atıyordum.
"Hocam valla saklambaç oynuyorduk." deyince Ezgi
"Aynen hocam sonra bi baktık oyunu bitirmişler gitmişler bizi bırakıp." dedim
"Evladım siz beni mal mı sanıyorsunuz?"
Evet
"Hayır hocam ne münasebet?"
"Sen sus Hande zaten sana kızgınım."
Oha lan niye mal karı
"A-a niye hocam? Ben en sevdiğiniz öğrenci...."
"Bu Ekin kendi okulunda hep dereceye girerdi onu hep sen bozdun."
Ekine ooo anlamında bi bakış attım.
Ezgiye nazaran benle Ekin daha samimiyiz
"Hocam o beni bozdu ben normalde çok terbiyeliyim."
"Hande!" deyince sustum.
Biraz kızıp gönderdi.
Çıkmadan önce hocanın ayakkabılarına baktım.
Harbiden kırmızı toplu ayakkabısı.
Çıktığımız an Ekine dönüp
"Ekin beni şaşırtıyorsun! " dedim
"Niye lan?"
"Olum hakikaten kırmızı ayakkabıymış. Nerden bildin lan? "
"Ben bilirim." deyip göz kırptı.
"Bi de dereceye girmeler falan?? Hayırdır ne iş?? "
"Bi susmadınız ya!" dedi Defne
Bu kız her zaman araya girmek zorunda mı?
******
Yolda yürürken aniden siyah bir araba önümüzü kesti ve bizi zorla arabaya soktu.
Ayrıca gözlerimizi kapattılar.
Noluyo lan?
Merhaba. Bundan sonra 2-3 gün arayla hikayeye yeni bölüm yazmaya çalışacağım. Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. Oy verip yorum yapmayı unutmayın. :)
