Bölüm 6-Kötü Aileler Birimi

6 0 1
                                    

Basketbol sahasından yurda dönerken annemle babamı merak etmiştim.Aslında pek önemsemiyorum ama yine de aklımda kalıyor işte.Acaba nerde kalıyolar?Evi terk etmişlerdi.Beni düşünüyorlar mı?Seren'e sordum:

-Seren,acaba annem ve babam ne yapıyorlardır,neredeler?

-Niye onları merak ediyorsun ki?İlk başta kötü olduklarını söylemiştin.

-Evet kötüler,ama ne yapıyım,merak ettim.

-Onlar Kötü Aileler Biriminde kalıyorlardır.

-Orası neresi?

-Çocuğunu yetimhaneye bırakan aileler orada kalıyor.Yan yana 3 bina var.Sol bina kadınlara,sağ bina erkeklere ait. Ortada da minik bir bina var.Orası Kötü Aileler Birimi'nin genel binası.Orada kadın ve erkeklerin birbirleriyle görüşmesi yasak.Zaten birbirlerini sevmiyorlar.

-Hımm,anladım.Aslında,Kötü Aileler Birimine gidip ailelerimize gerçekten bir kız olduğumuzu gösterebiliriz.

İrem heyecanlandı:

-Bu harika bir fikir!

Herkes bu fikrimi beğenmişti.

* * *

Yurda varıp Merve Hanım'a herşeyi anlattık.Oda buna izin verdi:

-Tamam,gidebilirsiniz,ama gecikmeyin.

Üzerimizi değiştirip hemen gittik.Yurda uzak sayılmazdı.Vardığımızda,bina daha doğrusu binalar bize ürkütücü şekilde bakıyorlardı.Ama korkmayacaktık.Korkmayacaktık,neden o kötü ,işe yaramaz ailelerden korkalım ki?

Binaya doğru yaklaştık.Ortadaki binaya girdiğimizde kaşları kalkmış,ateş renginde gözleri olan,topuz saçlı,altın rengi kırışmış kumaşlı elbiseli bir kadın gördük.Kadın bir cadı gibiydi.Ona soru sormaktan çekindik.Hızlıca geri çıktık.

O kadına bakmaya kim nasıl tebessüm edebiliyor acaba?Resmen bir kabus!Binanın karşısındaki duvara yaslandık.

Binayı taşlayacağımızı düşünüyorsanız,sakın öyle düşünmeyin!Sadece pankartlar hazırlayıp yürüyeceğiz.

Pankartlarımızı hazırladık.Benimkinde "Madem bir gün bize acı çektirecektiniz,niye baştan bizi koruyup kolladınız?" yazıyordu.Diğerlerinde de ona benzer işte.Fakat bunun işe yaratacağından pek emin değilim.

Kötüler işte.Bi şeye takıldılar mı,artık vazgeçmiyorlar.Eziyet çektirince ellerine ne geçiyor?

Pankartlarla bağırıp yürümeye başladık.Bazı kadınlar pencereye çıkmaya başladı bile.Benim annem de çıktı.Bana şirinlik olsun diye gülümseyerek baktı.Bende "Beni kandıramazsın,beni yetimhaneye bırakırken öyle gülümsemiyordun ama!" der gibi bir bakışla baktım.

Annem bu bakış üzerine yaptığından utanç duyduğunu belli etti.Ama artık çok geçti.Ben bu yurtta kalıyordum,ve hep lacaktım.

Annemin girmesi ile herkes içeri girdi.O sinsi kadın da.Böyle düşmanlık içeren bir yerde böyle bir kadını başkan yapmalarına hiç şaşmamak gerek.

Bizde yurda geri döndük.Döndüğümüzde,odamızın her zamanki leş kokusuna alışmış halde içeri girdik.Yataklarımıza oturduğumuzda,herkes farklı bir işle uğraşıyordu.Ben telefonumdan müzik dinliyordum.

Lise'ye gidiyordum önceden.Gidiyordum derken,orada ders bile işlememiştim diyebilirim.Ve bu yaşta telefonum vardı. Acayip!

Dediğim gibi,ben müzik dinliyordum.İrem moda dergilerini inceliyordu,tam benim tarzım.Sıla tabi ki sporla uğraşıyordu.Elinde "Spor ve Sağlık" yazan bir kitap vardı.Sıla ile farklıyız.Ben hobimle ilgili bir kitabı bile okumam!Seren bir kutudaki renk renk boncukları sayıyordu.Bunlardan kolye yapacaktı.Kolye yapmayı severim,ama boncuklar say say,seç seç bitmiyor ki.Eda ise boştu.Başta herkes bir şeyle uğraşıyordu dedim ama, o boştu.

Müzik dinlemekten sıkıldım.Seren'in ilk gün verdiği çerçeveye baktım.Bu çerçeveye anne ve babamın fotoğrafını koymayacaktım herhalde!Onlar beni buraya bıraktıktan sonra,hiç bişeyi hak etmiyorlar,o lanet yeri bile.Aksine,arkadaşlarımla çekindiğim bir fotoğrafımı koyacaktım.Biz birdik,hep bir kalacaktık!


Sır KapısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin