Should I go ?

77 2 6
                                    

  Başladığınız herşeyi bırakmak bir kenarda, hayallerinizin şehrinden uzaklaşmak, ihanete uğramak , hayatınızda tam da herşey güzel gidiyor derken kendinizi iğrenç bir oyunun içinde bulmak ,işte bunlar beni anlatan şeyler gerçekten ordan bakınca berbat durumdayım içinden çıkılmaz.Bazen neden bunlar benim başıma geliyor diye düşünüyorum neden neden?... Yaptığım şey sadece hayatımda birine ilk kez aşık olmaktı.

Berbat kelimesinin kalıp bulmuş haliydim açıkcası şu anda. Eve kendimi zor atmıştım ve yolda ağladığım için taksicinin garip bakışlarına maruz kalmıştım.Bunların hiçbiri yetmezmiş gibi bir de eve gelince ağlamıştım yani.. hala ağlıyordum.Düşündükçe delirecek gibi olmam doğaldı. Tam anlamıyla depresyondaydım kısacası.

Sabah kalktığımda karşımda berbat bir zoe bekliyordum ve tam da dediğim gibi oldu göz altları balon gibi,saçları geceden kalma dağınık,üstünde de hala gece giydiği kıyafetleri olan bir zoe.İşte bu bendim berbat olan ben.

Hayatım karmakarışıktı ne yapacağımı bilmiyordum işten ayrılacak mıydım? Bunu düşünmek bile bana zaynden tamamen uzaklaşmayı hatırlatıyordu . Bunu istiyor muydum? Aslında istemeliydim o bana hak etmediğim şeyler yaşatarak acı çektirmişti, ama ben neden hala ona karşı birşeyler hissetmekten kendimi alıkoyamıyordum.

Düşündüğüm tek fikir vardı o da işten ayrılıp, fransa ya gitmek. Evet, fransa zaten hep depresyonda olan insanlar gitmez mi oraya?Bunu yapacaktım.

Garipçe aynaya bakıyordum ,iğrenç görüntüme.Bir an aynadan uzaklaşıp kendimi banyoya attım,dün geceden üstümde kalan herşeyden  hızlıca kurtulduktan sonra kendimi suyun altına bıraktım.Ama tabii herşeyden kurtulamamıştım kırılan kalbim hala benimleydi, dün geceki görüntüler hala benimleydi.Keşke onlardan da kurtulabilseydim.

Banyodan çıktım ve üstüme ,dolaptan ilk çıkardığım şeyleri giydim.Saçlarımı kurutmadım zayn olsa kızardı hasta olacaksın derdi.Ama artık zayn yoktu.

Hızlıca mutfağa girdim bu sırada zaynin bıraktığı not hala orada duruyordu,onu gördüm.Ve hızlıca parçalayıp çöpe attım ona ait birşey görmek istemiyorum yazısını bile.Dolaptan süt çıkardım ve mısır gevreği ile yemeye başladım, bir an sonra o kadar dalmıştım ki telefonumun çaldığını yeni fark etmiştim.Neredeyse hamur olmuş mısır gevreğine iğrenç bir bakış atarak telefonu açtım.

"Efendim?" "Zoe " bu  o sesti neredeyse dün tüm gece onun için ağladığım ses."Efendim zayn, üzgünüm bakmadan açtım adını görseydim telefonu kapatırdım" sitemkar ve kararlı konuşuyordum ve bu iyiydi onunda canının yanmasını istiyordum daha önce hiç istemediğim kadar hem de."Zoe bak ben herşeyi açık.." "Neyi açıklayacaksın zayn ? Arkamdan oynadığın oyunlar mı yoksa oscarlık oyunculuk yeteneğini mi ?" "Sana herşeyi anlatacağım ben ama" "Zayn biliyor musun hiçbirşey duymak istemiyorum ne sen ne de açıklayacaklarını hiçbirini" daha sonra birkaç ses duydum ince bir ses arkadan gelen ince bir kız sesi ya da perrie... Bilemiyorum o an daha fazla dayanamayıp telefonu kapattım yani tümden kapattım bir daha bana ulaşamaması için.

Mısır gevreğine üzücü bir bakış attıktan sonra onu döktüm ve oturma odasına geçtim daha sonra az önce olanları düşündüm.Nişanlısıylayken hala beni arıyordu, ne kadar adiceydi,yaptığı herşeyi açıklamak falan açıklasa ne olacaktı ki sanki ben onu hemen affedip yanına koşacaktım öyle sanıyorsa yanılıyordu çünkü artık eski kalbini dinleyen zoe yoktu ben değişecektim yepyeni olacaktım.

Bütün bunları düşündükten sonra bay carnerı aradım.Ona daha fazla yapamayacağımı,işten çıkmak istedğimi açıkça belirttim bana önce çok şaşırdı çünkü bu işi istedğimi önceden biliyordu.Tabi öncedendi o herşey değişmişti artık, ama bunları tabiki de bay carner a anlatmadım.Ve sonra bana israr etmeye başladı turun ortasındayız başka bir stilisti nasıl bulabiliriz ki dedi ben de ona tanıdığım aynı okuldan olduğum bir kaç kişiyi önerdim.Artık daha fazla ısrar etmeyen bay carner; pekala, o zaman iki gün sonra ofise gel dedi.İstifamı vermek için.

DesignerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin