"Eşek sıpası iyice unuttun bizi. Ağabeyinden öğreniyorum kampa gittiğinizi de.Kayra da iyice senin gibi oldu.Kamp bitsin hemen yanıma geliyorsunuz eşşekoğlueşşekler sizi..."
Anne özlemi...Burnumda tütüyordu ama ne yapayım aradığım zaman da çok ciddiyim neredeyse iki saat öğüt verip kapatıyordu veya sürekli yaptıklarımı kronolojik bir sırada anlatıyordum. Normal anne kız diyaloğumuz pek olmuyordu. Bir de tabii haliyle anneme, babama, Kayra ve Buğra'ya hesap vermek cidden yoruyordu. Ben de bu sayıyı yarıya düşürmüşken niye arayayım zaten Buğra'dan alıyorduk haberlerini.
"Kamp bitsin geliriz bebeğim, hadi öptüm telefon çekmeyebilir. Selam söyle babama, bay bay. Kayra'ya da söylerim rahat ol." yazarak gönderdim ve telefonumu Kayra'ya doğru uzatınca şekil değiştirmek zorunda kaldı. Kolunun altına Ceydayı almış bir yandan da saçlarıyla oynuyordu kızın, bizimki de saf aşık ne yaparsın...
Ceyda "Kızım bak dün de söyledim, eğer ikizi olmasaydın yolardım seni. Bir romantik anımız oluyor sıçıyorsun ağzına ama haa! " arkasına dönüp bu şekilde cırlamasına sadece sırıtmakla yetindim. Huyum kurusun ne yapayım. Puflayarak önüne dönünce bende arkama yaslandım.Bu Kayra denen salak galiba mesajı okuyup, gerçek olup olmadığını tekrar tekrar okuyup anlamaya çalışıyor galiba..
Kayra"Gidince ebemizi belleyecek ikiz kendini kolla."deyip önüne döndü.
Bende kulaklığı takip müzik dinlemeye başladım.. Rastgele gidiyordu ama aksi gibi de
"We don't talk anymore parçası denk gelmişti. Gözümden bir iki damla yaş süzüldü sonra
müzik dinlemek yerine yolu izlemeye koyuldum bi süre sonra sıkıntıdan başım
ağrımaya başladı.
Cidden sıkılmaya başladım ya koca otobüste tek oturan bendim. Biri de gelip yanıma oturmuyor derken o sırada Uras geldi yanıma.
"Kanka seni çok yalnız gördüm.."
"Öyle oldu biraz.."
Urasla şakalaşmaya devam ederken yavaş yavaş kamp alanına geliyorduk. Hiç değilse Uras geldi yanıma. Şaka maka 3 saat konuşmuşuz. Urasta olmasa.. Be yazık çok yazık bir de arkadaş diyoruz biz bunlara püü çomarlar..
1 SAAT SONRA KAMP ALANINA YERLEŞME FASLI
Belki otobüste yan yana oturtmuş olabilirdim ama çadırda Ceydaylaydık -ehehhe (:- Kayra ise Kıraçla kalacaktı.
Herkes kendi çadırını kurmakla uğraşıyordu. Biz uğraşıyor muyduk yoksa çadırla tepişiyormuyduk onu hiç bilmiyorum.."Ceyda tut şu ucu."
"Tutuyorum ya!" 3 ucu birleştirsek diğeri fırtlıyordu.
"Kayreağağa !" Kayra ilk sesin nereden geldiğini anlayamasa da daha sonra tiz sesin geldiği yönü buldu. Ses bendendi ehehe..
"Yardım etsene canım,ciğerim,tatlı mı tatlı şirin ikizim."
"İşine gelince canım,ciğerim,tatlı mı tatlı şirin ikizim işine gelmeyince bok kafalı oluyorum nedense." ardından somurttu koca karıya bağlıyordu bazen yemin ederim,gerçekleri söylüyorum ben.Şu an işim düştü yağcılık yapmayayım da ne yapayım yani...
"Hadi, lütfen.." deyip kedi yavrusu bakışları atmaya başladım.
"Tamam , yapacağım ama senin için değil." bunu dedikten sonra Ceyda'ya öpücük attı. Aşkınızı az ötede yaşayın mislikler. Neyse hiç değilse yaptı laf söyledi möyledi ama olsundu. Kurulduktan sonra herkes etrafa saf saf bakınmaya başladı. Haklılardı da yani. Hocalar sadece yerleşmemizi söylemişlerdi, yemek falan söylemediler. Neyse herkes giysi, üst değişme derken yaklaşık 10-15 dakika içinde herkes çember kurup oturmuştu. Sonunda biri akıl edip "ya yemek?" diye sormasıyla herkesin aklına aç olduğu geldi. Hocaların hain (Birazda piçimsi olabilir ama bunu dışarıdan söylemektense içimden geçirmem daha iyi bence.) "Hocam ,yemekler?" diye soran Ceyda hala merakla hocaya bakıyordu... Hocanın verdiği yanıt:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DOLUNAY MASALI #Wattys2016
Comédie"BUĞRAAAA!" "Ne bağırıyorsun böğüren danalar gibi ?!" "BU TOZLAR NE BÖYLE ANNEM GELİYOR HER TARAF TOZ İÇİNDE SONRA TÜM SUÇ BANA KALIYOR!" "Antrenmanım var benim kızım git başımdan." "Valla abi mabi demem...