İntikam

Bölüm 47

Evden ayrılmanın üzerinden 3 gün geçmişti yeni bir eve yerleşmiş ve vampirlerin içeri girmesini engellemek için evi hizmetçinin üzerine yapmıştım.O günü asla unutamazdım Klaus'a evden ayrılmak istediğimi ve onu sevmediğimi söylediğimde suratına alaycı bir gülüş yerleştirmişti ve geriye çekilerek bana kapıyı göstermişti
K:Öyle mi tamam eğer öyleyse gidebilirsin.

Yüzüne sinirle bakıp hızla kapıya yönelmiştim Elijah yolumu kesip yerleşeceğim yerin evlerinin karşısındaki yer olması gerektiğini söylemişti bende kabul etmiştim ve buraya yerleşmiştim.Buraya yerleştiğimden berii Mikaelson ailesini sadece balkondan görebiliyordum tabii genellikle Klaus'u,ikimizde birbirimize tehditkar bakışlar atıyorduk.Artık hayatımda eskisi kadar heyecan yoktu evimde sakin bir şekilde oturup televizyon izliyor ve yemekler yapıyordum normal insanların yaptığı gibi.Kapının çalma sesiyle Lydia dış kapıya yöneldi. Kulağıma
-Merhaba ,sesi doldu
Elimdeki dergiyi masaya bırakıp ayağa kalktım.
C:Lucian acaba neden buradasın öğrenebilir miyim?
Lucian gülerek kapıya yaklaşmamı bekledi.

L:Beni içeri davet etmeyecek misin?
C:Hayır.
Alaycı bir gülüş yollayıp tepkisinin ne olacağını meraklı gözlerle izledim.Hızlı gücünü kullanarak cebinden çıkardığı bıçağı içeriye doğru fırlattı ve Lydianın boğazına saplandı ve Lydianın bedeni acıyla yere yığıldı.
C:Sen ne yapmaya çalışıyorsun.
Hızla geriye gittim ve Lydianın boğazındaki bıçağı hızla çıkarttım.İşe yaramayacağını bile bile koluma dişlerimi geçirdim ve ağzına yerleştirdim.
Lucian içeri bir adım atarak.
L:İşe yaramayacağını ikimizde biliyoruz.
Sinirle bıçağı elime aldım ve ayağa kalktım.
C:Neden rahat hayatımın içine etmek zorundasınız.
Hızla bıçağı Luciana doğru fırlattım.Ama bıçağı yakalaması düşündüğümden daha kolay olmuştu.
L:Çünkü Klaus'un sevgilisisin.
C:Klaus benim sevgilim falan değil.
L:Tatlım bu iş çok uzadı.
Hızla yanıma geldi ve boynumda hissettiğim acıyla gözlerimin kararmasına neden oldu.
--------
Gözlerimi açtığımda kendimi başka bir evde bulmuştum.Bacağımda ve kolumda hissettiğim yoğun acının kaynağı kelepçelere kenetlenmiş mine çiçekleri olduğu çok aşikardı.

L:Hiç uğraşma o kelepçeleri kırmak benim için bile imkansız.
Dediği lafı umursamadan ellerimi ve bacaklarımı yana doğru çekiştirmeye çalıştım.
C:Neden buradayım.Neler çeviriyorsun sen.
Lucian ağır bir şekilde bana yaklaştı ve önümde eğildi.
L:Dedim ya Klaus'un sevgilisisin Ve sana düşündüğünden daha çok değer veriyor.Klaus'u bir tek Aurora'ya bakarken böyle görmüştüm ama Aurora'ya eskisi gibi bakmadığı ortada.
C:Klaus beni sevmiyor eskidendi o.
L:Orası beni ilgilendirmez sana değer veriyor mu veriyor.Bu kadar.
C:Şimdi ne yapmayı planlıyorsun Lucian.Napcaksın Klaus'u arayıp Caroline elimdemi diyeceksin.Kılını bile kıbırdatmayacağına eminim.
L:Tristen'in planının gerçekleşmesi için bir aşama sadece.
Plan mı ne planı ne yani Klaus'u alt mı edeceklerini düşünüyorlar.
C:Plan mı?
L:Orası seni ilgilendirmez küçük sarışın.
Telefonu eline aldı ve büyük ihtimal birisine mesaj attı.Bu kişide Klaus'tu
Sinirle yerimde debelendim ama bu kelepçeler kolumdan çıkmıyordu ve canımın yanmasına sebep oluyordu.
Yaklaşık olarak yarım saat sonra kapı ardı ardına çalınmaya başladı Lucian bu yarım saat içinde bir iğnenin içinde bulunan mineyi vücuduma enjekte etmişti.Derin sessizliğin arasından kapının hızla çalınması kapalı olan gözlerimin açılmasına ve yerimden sıçramama neden olmuştu.Ani hareketimle vücudumdaki mineyi daha çok hissetmiştim ve sessiz bir iniltinin ağzımdan çıkmasına izin verdim. Lucian kapıyı açtı ve Klaus kapı açılır açılmaz konuşmaya başladı.
K:O nerde?

L:Burda.Ama dur sen içeriye davet edilmemiştin değil mi?
Lucian geriye çekildi ve beni kollarımdan tutarak kapıdan çok net görünen bir koltuğa oturttu.
C:Yavaş ol.Bu mine canımı yakıyor.
Klaus bir ayağını içeri atmak için uzattı ama sihirli duvara çarparak geriye çekildi.
L:Biraz sohbet etmeye ne dersiniz.
K:Lucian bu evden çıktığında seni öldüreceğim ve kanlı etini Aurora'ya yedireceğim anladın mı o yüzden bunun olmasını istemiyorsan Caroline'yi bırak.
L:Söylesene Klaus Caroline'nin kardeşiyle yattın mı adı neydi Je-Jessica.
Klaus'in sinirleri git gide bozuluyordu bunu yüzünden anlayabiliyordum.
K:Bu evi gerekirse parça pinçik eder ve seni buradan çıkartıp öldürürüm.
Elinin baş parmağını sağa sola salladı.
L:Dıttt yanlış cevap.
Klaus kapının yan tarafına gitti ve kapıyı sökerek tahta parçasını eline aldı.
K:Zamanın daralıyor.
L:Böyle yapma Klaus eve giremeyeceğini ikimizde çok iyi biliyoruz.
Klaus elindeki sopayı Luciana fırlattı ama Lucian son anda kendini koltuğun arkasına attı.İçeriye aniden bir kadın girdi.
-Neler oluyor burda?
L:Ah hayatım sana ne olursa olsun odandan çıkmaman gerektiğini söylemiştim.Klaus elindeki öbür tahta parçasını hızla kadına fırlattı ve kadın nefesi kesilerek yere yığıldı.
C:Lanet olsun.
Konuşmamla vücudumun her bir hücresi yanmaya başladı.
K:Ev kilidini de hallettiğime göre.
Vampir hızıyla içeri girdi ve Lucian'ı hiç uğraşmadan etkisiz hale getirdi.
Yanıma yaklaştı,kollarımdaki ve ayağımdaki kelepçeleri çıkarttı.Minenin kokusundan ve yakıcı hissinden dolayı gözlerim kararmıştı.
K:Yürüyebilecek misin?
Beni kollarımdan tutarak ayağa kaldırdı.Ama önümü göremiyordum ve vücudumdaki her bir hücre acıdan yanıyordu.Tökezleyerek kendimi geriye bıraktım Klaus beni yakalayıp kucağına aldı.
K:Sana evden gitmemen gerektiğini söylemiştim.
Gözlerimi kapatıp kendimi derin bir uykunun içine gömdüm.