İntikam

Bölüm 34{Özel Bölüm}

Gözlerimi açtığımda dağılmış bir odada koltukta yatıyordum ve boynum hala sızlıyordu ağrısıda oldukça artmıştı ve bu vücudumu uğuşturmaya yetiyordu.Gözümü yana çevirdiğimde başımda dikilmiş bekleyen Elijah,Rebekah,Adını bilmediğim fahişe,Elena ve bir kaç adam vardı.O kızı karşımda görmek beni deli ediyordu elimi boynuma attım ve kafamı yastıktan zorla kaldırdım boşta kalan elimide koltuğun koluna bastırarak ayağa kalktım.Elimi bırakır bırakmaz yalpalanarak düştüm ve kendimi tekrardan koltukta buldum.Başım dönüyordu ve midem bulanıyordu sanki az önce birisi bana çarpmış gibi hissediyordum.Elijah koltuğa geri düştüğümü anlayınca yanıma geldi ve elimi boynumdan çekerek boynuma baktı.
E:Yerinden kalkma.
Kafasını Rebekah'a çevirip her zaman adı geçen kişi'yi tekrarladı
E:Klaus nerede
Rebekah artık tekrarlamaktan bıkmış bir şekilde elini salladı.
R:Geliyorum dedi daha kaç defa tekrarlamak zorundayım.
Sinirlerim durduk yere hopladı ve öfkeli bakışlarımı adını hala öğrenemediğim kıza çevirdim.
C:Seni öldüreceğim sen ne cüretle beni ıstırırsın karnındaki çocuğa dua et yoksa seni çoktan öldürmüştüm.
Bu sefer dönen başıma aldırış etmeden koltuktan fırladım ve adını hala bilmediğim kıza yöneldim ama Elijah önüme geçti ve ona dokunmama izin bile vermeden beni tekrardan koltuğa oturttu.Sinirle adını bilmediğim kıza bakmaya devam ederken Klaus içeriye girdi ve bakışlarını direk bana yöneltti.Ben ise hala bakışlarımı Klaus'un becerdiği kızdan ayırmamıştım.Klaus ona bakmadığımı anlayınca bakışlarımı takip ederek hamile bıraktığı kızı buldu.Sinirle adını bilmediğim kızın karşısına geçti ve elini boynuna dayayarak sırtını duvara çarptırdı.Çarptırdı dedim ama çokta sert davranmamıştı.Zaten sert davranmaması gerekiyordu sonuçta karnında kendi çocuğu vardı.
K:Sen ne yaptığını sanıyorsun.Caroline'ye nasıl zarar verirsin.
H:Bırak beni Klaus bir şey yapmaya falan çalıştiğım yok
Elijah vampir hızıyla Klaus'un kolunu tuttu ve onu geriye ittirdi.
R:Delirdinmi se karnında senin çocuğunu taşıyor.
E:Rebekah,Hayley'i buradan götür.
Cehenneme kadar yolu var.Sonunda içerideki o iğrenç kurt kokusu gitmişti.İçerideki sade havayı içime çekiyordumki.Nefesim boynumdaki acıyla kesildi.Ağrıyla kendimi yastığa bıraktım ne kadar işe yaramayacağını bilsemde elimi boynuma bastırdım.Yanımdaki ağırlıkla Klaus'un veya Elijah'ın yanıma oturduğunu anlamıştım.Istırılma sesiyle bunun Klaus olduğunu tahmin ederek başımı kaldırdım ve olabildiğince ona az bakarak nefesimi düzene sokmaya çalıştım.Kanayan kolunu ağzıma yaklaştırdı.Kolunu tutarak geri ittirdim.Onun kanını içeceğimi falan sanıyorsa yanılıyor.
C:Bırak beni.
Sinirim yine hopladı ve elimi Klaus'a kaldırıp şaplak atma girişiminde bulundum ama Klaus elimi havada yakalayıp bacağıma bıraktı.
K:Sakin ol Caroline.
Kolunu bu sefer yaklaştırmak yerine ağzıma dayadı ve zorla kanı içmemi sağladı.
Ve yavaşça kolunu çekti.
Saçımı tutup geriye attı ve acısı dinen boynuma baktı.
K:Geçti.
Omuzumdaki elini ettirerek saçımı öne attım.Aklıma dank edenle kendime lağnetler yağdırdım.
C:Katherine nerede?
Klaus kapıdaki adamlara el işareti yaptı ve anında Katherine iki kişinin arasında odaya geldi.
Ayağı kalkıp Katherine'nin karşısına geçtim.
C:Kolunu bırakın.
Denememe rağmen ikiside hareket etmemişti.
C:Size kolunu bırakın dedim.
Yine hareket etmeden Klaus'a bakıyordu.Bunlar Klaus dışında kimseye yardım etmemeye and falanmı etmişlerdi.
K:Bırakın.
Klaus der demez adamlar Katherine'yi bıraktılar.
C:Gidelim buradan Katherine.
Kat:Dur
Beni arkasına alıp Elena'ya baktı.
K:Elena'ya söylemeyi unuttuğun bir şey yok mu Klaus.Mesela Stefan ve Damon'un hala içeride olduğu ve onlara eziyet ettiğini söyledinmi?
Klaus kısa süreli sırıtmasından sonra birden ciddileşti.
K:Katherine seni dışarı alsam sizde.
Katherine bana baktı bende onu takip ederek çıkış kapısına yöneldim.
K:Sen dur Caroline.
Kafamı Klaus'a çevirip Katherine'yi gösterdim.
K:Meraklanma ona bir şey olmayacak.
Ayağı kalktı ve bana sırtını dönerek masadaki içki şişesindeki içkiyi bardağa boşalttı.
K:O gün neden seni benle sex yapmaya zorladım biliyor musun?
Sözü başlat başlamaz bende konuştum ve sözlerin birbirine karışmasını sağladım.
C:Seninle konuşmam lazım.
Elinde içki dolu bardağı bana uzattı.
C:Gerek yok.
Bana uzattığı bardağı tekrardan masaya koydu ve koltuğa oturup içkisini yudumlamaya başladı.
K:Seni dinliyorum.
C:Aslında buraya uzun zamandır düşündüğüm şeyi söylemeye geldim.
Ciddi bir şekilde elindeki bardağı önündeki masaya koydu ve tekrardan sırtını koltuğa dayadı.
C:Ben buradan gitmeye karar verdim.
K:Nereye?
C:Bilmiyorum neresi olursa.
K:Tatil için mi gidiyorsun?
C:Hayır Klaus,temelli gidiyorum.
Aslında bunu Jackson öldüğünden beri düşünüyordum ve kararımı bugün vermiştim.
K:Ne demek temelli gidiyorum Caroline.Burası senin evin.
C:Burası hiç bir zaman benim evim olmadı.Ben buraya seninle geldim.Aslında seninle ayrılmak istiyordum sadece sen ve ben ama ailen git gide genişliyor.Sen artık bir baba sayılırsın ona bunu yapamam.
Sonunda gurur denen şeyi bir kenara atmıştım.Ama bundan fazlasını yapamazdım burada daha fazla duramazdım.
K:Caroline sen ne yapmaya çalışıyorsun
C:Bir şey yapmaya falan çalıştığım yok sadece veda ediyorum.
Gözleri büyümüştü ve şaşkınlığı dahada artmıştı.
K:Ne?
C:Senden sadece bir kaç şey istiyorum.
Kafamı aşağıya indirdim ve ellerini tutarak tekrardan yüzüne döndüm.
C:Ben buradan ayrılır ayrılmaz adamlarımı bırak.Onlarında bu kadar uzun bir hayatı güzel yaşamaya ihtiyacı var.
Tepkisizce devam etmemi bekledi.
C:Ve doğacak olan çocuğuna çok iyi bak.İçimden bir ses onu ölesiye koruyacağını söylüyor.Büyüyünce ona bizi anlat.
Ağladığımı Klaus'un soğuk göz yaşlarımı eliyle sildiğinde anlamıştım.
C:Tabii ona seni öldürmeye çalıştığımı anlatma.
Acıyla güldüm.
K:Ona anılarımızı beraber anlatacağız.
C:Umarım
Elimle alnımı kaşıdım.
C:Aslında bu konuşmayı tüm nefretimi kusarak yapıcaktım ama yapamadım.
Yüzümü ellerinin arasına aldı.
K:İçinde sakladığını ve bana söylemek istediğin gerçeği istiyorum.
Bir kaç saniye durdum ve kendime engel olamayarak gerçeği söyledim
C:Seni her zaman sevdim.
K:O zaman gitme.
C:Lütfen Klaus bunu bana giderken yapma.
K:Seni seviyorum.
Konudan konuya atlıyordu ve kafamı karıştırıyordu.Yavaşça yüzüme yaklaştı ve dudağıma küçük bir öpücük kondurdu.
C:Önümüzde daha çok yıllar var bir gün seni tekrar göreceğime eminim.
K:Seni bulacağım.
C:Biliyorum.
Ellerimi koluna yerleştirdim ve yavaşça çektim.
K:Kendine iyi bak.Sakın öleyim deme.
C:Sende.
Hızla arkamı döndüm ve evden çıktım.Belkide bu Klaus'u son görüşümdü.Bunu biliyordum ama gitmek zorundaydım.Bu herkes için en iyisiydi.Şimdi ise canım nereye gitmek isterse oraya gidecektim.

Bu bölümde acayip duygu karmaşası yaşadım hem çok mutluyum hem de üzgün.Caroline sonunda Klaus'a onu sevdiğini söyledi ama gidiyor.Ama kötü sonları severim.