Beş saatlik bir yolculuğa başlamıştık kızlarla. Uzun bir süre sessiz kalmıştık. Hepimizde oluşan bir hüzün mevcuttu. Bu şekilde ilerleyemezdik ya. Arabayı durdurup el frenini çektim. Buket önde Güneş arkada orta kısımda oturuyordu. Araba durunca dönüp baktılar "ne oldu?" diye sordu Güneş öne yaklaşarak. "Kızlar böyle devam edemeyiz ne bu hal?" diyerek sağ tarafa döndüm. Önce birbirlerine sonra bana baktılar. "İsterseniz sizi geri götürebilirim" dedim çaresiz bir şekilde. Yine bir şey söylemediler. "Tamam o zaman" dedim ve yolun ortasında durdurduğum arabayı hızlı bir u dönüşü ile tekrar İzmire doğru sürmeye başladım. Kızlar yaptığım harekete şaşırmış bi şekilde bana baktılar. Konuşan Güneş olmuştu "durdur şu arabayı!"
"Neden? Tekrar pişmanlık içerisinde İstanbul'a gitmek için mi!?" Sinirlendiğimi anlamışlardı. "Bu şekilde yola devam etmek istemiyorum. Sizi İzmir'e bıraktıktan sonra kendim de gidebilirim İstanbul'a. Bana bu zamana kadar destek olup yardım ettiğiniz için teşekkürler ama siz böyle yaptıkça hevesim kırılıyor." Dedikten sonra nefes aldım ve tekrar yola odaklandım. Yaptığım atara şaşırmış olan Buket "yaa özür dilerim. Ben sadece annem ve babamı düşünüyordum." Dedikten sonra ani bir fren yapıp ona baktım. "Onları düşünüyordun öyle mi? Buket bu iş oyun değil. Sırf hayatında heyecan olsun diye benimle gelmek istediğini söyledin. Şimdi bu yaptığın mantıklı mı? Madem onları üzmek istemiyordun neden benimle kaçtın?" Dedim ses tonum biraz yükselmişti ama kendimi engelleyemiyordum. Sinirlendiğimde ipin ucu kaçıyordu. Kendime hakim olamıyordum ve bu insanları kırmama neden oluyordu. Buket çok hassas ve saf bir kızdı. Ona bu şekilde bağırdığım için pişman oldum. Yüzümü ona doğru çevirdiğimde ağladığını fark ettim. El frenini çektim, kemerimi açtım, arabadan inip kapıyı kapattım. Ön taraftan dolaşarak Buketin oturduğu kapıya doğru koşar adım ilerledim, kapısını açıp Buket'in de kemerini açtım ve kolundan tutup arabadan indirdim. Ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu ikiside. Buket'e bir kaç saniye baktıktan sonra sıkıca sarıldım. "Özür dilerim bağırıp seni kırdığım için. Beni affedecek misin?" diye sorarken dudaklarımı büzdüm ve Buket'in yüzüne baktım. "Uff önemli değil sıpam. Hem ben sana küsemem ki. Esas ben özür dilerim" dedikten sonra tek gözünü kapatıp dil çıkarttı. "Sensin sıpa" dedim ve güldüm. "Ha yır sen" dedi ve o da güldü. Tekrar birbirimize sarıldık ve arabanın kapısı açıldı. Güneş arabadan indikten sonra ikimizin üstüne atlayıp "bende özür dilerim" dedi.
"Laaannn in ezildik." dedikten sonra üstümüzden indi ve "aşk olsun görende şişkoyum sanar" dedi. Boş boş baktıktan sonra "kendine zayıf mı diyosun?" Diye sordum ciddi bir şekilde. Evet zayıftı ama onu çıldırtmak çok eğlenceliydi. Bi bana bi vücuduna baktı sonra omzuma vurup "zayıfım bi kere ben. Manken gibi fiziğim var kıskançççç" dedikten sonra güldü. "Pabucumun mankeni" dedim ve kahkaha attım. Buket'te kahkahama eşlik edince iyice sinirlendi. "Çok gıcıksınız" diyip dil çıkarttı. Buket bir kolundan ben bir kolundan çektik ve üçümüz birbirimize sıkıca sarıldık.Saat gece üçe geliyordu hava iyice serinlemişti. Buket elektrik akımına maruz kalmış gibi titredi. Kollarını çapraz bir şekilde kollarına sürterken "klimayı mı açsak?" diye sordu. Güneş öne doğru yaklaşıp "dimi arabanın üstüde kapalı zaten çok da güzel ısınırız" dedi ve güldü. "Ayy doğru" diyip elleriyle yüzünü kapatarak güldü. Arabanın üzerini kapatıp klimayı açtık. Sıcaktan mayışan Buket uyuyacağını söyledi ve arkaya geçti yanıma oturan Güneş ile geriye kalan üç saati sohbet ederek geçirdik. Ben öğlene kadar uyuduğum için uykum yoktu. Güneş için yol üzerinde bir tesisten kahve aldık. Kahve Güneş'in uykusunu hemen açardı. Bana hiç etki etmezdi kahvede. Bir saatten fazla da Güneş kullanmıştı arabayı. Babam bana ben Güneş'e öğretmiştim kullanmayı. Uzun yola ilk defa çıkmıştık ama heyecandan pek umrumuzda değildi. Belkide uykumun gelmeme sebebi buydu. Heyecanım.. İstanbul 32km tabelasını gördüğümüzde sevinçten çıldırmıştık. Çok az bir yolumuz kalmıştı. Yaklaşık 15-20 dakika. Biraz şarkı dinleyip zamanı geçirdikten sonra Buket'in İstanbul'a geldiğinde bize attığı konumu açtık ve navigasyon sayesinde evimize doğru devam ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Ve Son
Teen FictionBir hafta sonra 18 yaşıma basacaktım Aylardır üzerine titrediğim planımı nihayet devreye sokabilecektim. Tabi ki yanlız değil. Biricik kuzenlerim Güneş ve Buket ile. Yeni bir ev, yeni arkadaşlar, yeni bir okul, hatta bir iş. Her şey gerçek anlamda m...