ÖN-1

53 6 1
                                    

İlk bölumler güzel olmadığı için düzenleme gelicek. Bolumler duzenlenlendikten sonra yeni bolum gelicek. İyi okumalar

Pazartesilerden hep nefret ettim. Ozelliklede okulun ilk gunuyse.  Sabahin korunde ne bu okul anlamam ki. Alarmı duymamazlıktan gelip tam uyuyacağım sırada annemin odama dalmasıyla hayal oldu.
"Asya hadi kız kalk hazırlan"
Bi kazak ve pantolon ... Hayatimin yarisinda okula bu kombini yaparak gidebilirim diye düşünürken okula gecikeceğimi fark edip hızla hazırlandım. Kahvaltıya indim. Biyolojik kardeşim Burak gelmeden sucukları ağzıma attım.
"Oha be öküz bana da sucuk bırak"diye söylenerek çatalıma çatalıyla vurdu. İşte bu sucuk savaşlarıni başlattı. Ona "cammoooonn" bakışı atıp son sucuk için hamle yapınca öküz benden önce sucuğu kaptı.

Bana doğru sırıtıp sofradan kalkarken ona en ağır küfürlerimi armağan ettim. Bende sofradan kalkıp siyah converselerimi giyip yola çıktım ve her sabah yürümeye üşendiğim yola acıklı bir bakış attım. Nolurdu sanki beni de babam okula bıraksa. Söylene söylene kulaklığımı çıkardım. Yine mi karışmıştı bu kulaklık. kulaklığın ebesine söverek bin bir zorlukla düzeltim. Anlamıyorum ki abi ya her seferinde özenle üşenmeden dikkatle sarıyorum. Nasıl her seferinde bu kadar karışabiliyor. Okula girip sınıfa çıktım. Sınıfa bu yıl yeni bir süru öğrenci gelmişti. Onlar havalı bir şekilde gülüşüyorlardı. O gruba bir göz atıp sırama geçtim. İlk dersin edebiyat olduğunu fark edince yaşama sevincimi kaybetmiştim. Ece sınıfa sırıtarak girince ona "ne var" bakışımı attım. Yanıma oturdu. "Şu yeni gelenlere bak yaa şu maviş olan damona benziyo" deyince yeni gelenlere baktım. 2 kız 4 erkek vardı ve dediği gibi maviş olan damona benziyodu. "Çok bakma sapık gibi" diyip eceyi dürtüm. Sürtükçe sırıtıp "O benim olacak" dedi. "Çok beklersin bakmaz o çocuk sana zengin züppeleri ne olacak" onlara aşağılayıcı bir bakış attım. Etraftakilere soğukca bakıyorlardı. Konuyu değiştirip son haberleri heyecanla anlatmaya başladı. Onu dinlerken bazen yorumumu da katıyordum. Hoca gelince herkes yerine oturdu. Ece namı diğer  ayaklı gazete bana bir kaç  şey daha anlatıp sustu. Ders boyunca uyukladik tabi. Zil çalınca yanımda salyasını akıtarak uyuyan eceye seslendim. "Bir uyutmadin ya" diye homurdandı. "Sırayı temizle hep salya oldu. İnsan gibi uyumuyorsun ki bir horlaman eksik." "Bunu diyen kız yorganıyla ilişkiye giriyo" dediğinde gozlerimi devirdim. Çok düzgün yattığım söylenemezdi tamam ama yatakta dönmeden rahat uyuyamiyordum. Sonunda sınıftan çıkabildik. Kantine girince boş bir masa bulup oturduk. "Ece bana da tost alsana kendine de alıcaksın zaten" "Kalk kendin al hizmetçin mi var?" Sinirle homurdanıp sıraya girdim. Böyle arkadaş mı olur pis sürtük. Homurdana homurdana tostumu alıp masaya geçerken bir duvara toslamamla afalladım. Burada duvar mı vardı? Kafamı kaldırınca bir öküzle! karşılaştım. "Önüne baksana be" kaşlarımı çatıp ona baktım.

Waow yakışıklı çocuktu.  "Dikkatli ol ufaklik önüne bakarak yürü normal insanlar gibi" bir de sırıttı. Sinirle "Asıl sen önüne bak"  sırıttı ve yanımdan geçip gitti. Ne çok sırıtıyor kaba öküz. Masaya oturduğumda ece şu mavi gözlü çocuğa bakıp sırıtiyordu. Koluna dirsek attım. Bana dönüp "Ama tatlı çocuk değil mi?" Kafamı olumsuz anlamda salladım ama tovbe Allah'ım tovbe. Çarpilacaktim. Tatli çocuktu yani
"Sapık sanıcaklar salak bakma daha" "Of tamam ya" canım sıkıldı. Etrafta ilgi cekici bi sey de gorunmuyor. O sirada sesler gelince kafamı o tarafa çevirdim. Kavgaaa işte okulun en iyi yanı. Başka bir şey mi isteseydim acaba. Ece patlamiş mısır verince şaşırdım. Bu kız vampir de ben mi bilmiyorum.

"Ne ara gittin de geldin"
"Sonra teşekkür edersin. Parasını da sonra verirsin. Ogrenciyiz bir yerde"
Kafamı olumlu anlamda salladım ve dövüşün keyfini çıkarmaya başladım. Bir tanesi yeni çocuktu. bizim sınıftaydı. Diğeri ise bizim okulun piskopat belası Emre. Yeni çocuk sağ yumruğunu vurunca Emre geriye savruldu. Ece ye baktığımda onunda benim gibi keyifle izlediğini gördüm.

Emre ayağa kalkıp yumruğunu yeni çocuğa geçirdi ama çok etki ettiği söylenemez. Git gide daha eğlenceli bir hal alırken bir kaç kişinin araya girmesiyle kavga durdu. Çocuklara kötü bakışlarımı attım. Onlara ne niye karışıyorlar mis gibi kavgaya. Sevincim gursağımda kalınca Ece ye döndüm. O da pek keyifli değildi. Bir kaç öğretmen de olaya katıldı. Yeni cocuk diyom okuz diyom ama bir turlu cocugun adini ogrenemedim. "Ece şu çocuğun adı ne?" Gösterdiğim yere bakıp
"Adı Demir. Noldu hoşlandın mı?"
"Yok be ne hoşlancam elin öküzünden"
"Kesin öyledir"diyip ibnece sırıttı sürtük. Ona kaşlarımı çatıp önüme döndüm. Demir le göz göze gelince ona "Ne var" anlamında baktım. Sırıtıp bakışlarını başka yöne çevirdi.
Hayır, yani anlamam bu çocuk niye bu kadar sırıtıyo? Daha yeni kavga ettin nedir bu gevşeklik. Günün yorgunluğuyla sınıfa geçip başımı sıraya gömdüm.
Uyku aşkım, bebeğim hadi gel artık...

Arkadaşlar bu ilk hikayem. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

Ölürüm NefesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin