İLK KEZ BİRİNE BU KADAR BAĞLANMIŞ BİR KIZ UZAY..
SEVMEKTEN DAHA DOĞRUSU SEVİPTE SEVİLMEMEKTEN KORKAN BİR ÇOCUK BATUHAN..
TEK KALP İLE BAŞLAYAN KALP İLERİ DE ÇİFT KALP OLACAK MIYDI Kİ ?
Uykuya aşık olmama rağmen bütün gece uyuyamamıştım. Sağa dön, sola dön... Sonuç ise güneşin doğması ile elimdeki kahve ile manzarayı izlemem. Cidden o öküzümü seviyordum. Bu-bu saçmalıktı. Aşk o kadar kutsal , güzel bir şey di ki bana uğraması imkansızında imkansızıydı. Bu zamana kadar iki tane çıktığım erkek olmuştu. Tom ve Jack... Ama onlarla da öylesine çıkmıştım.
Ben bunları düşünürken okul saatine yaklaşmıştık. Odama geçip sıcak bir duş aldım. Siyah iç çamaşırlarımı giyip gardolabımın karşısına geçtim. Koyu renk dar bir kot beyaz kısa kollu bir bluz, üstüne deri ceket ve gri renkte atkımı çıkardım. Ayakkabı olarak da siyah kalın topuklu bileğin biraz üstünde biten bot çıkardım. Bluzun önünü pantolonuma sokup saçlarımı kendi halinde hafif dalgalı bıraktım. Gözlerime sadece rimel sürdüm ve dudaklarıma da bordo mat ruju az az değdirdim. Siyah zımbalı çantamı atkımı ve deri ceketimi alıp aşağıya indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elimdeki eşyaları kapının girişine bırakıp mutfağa geçtim. Mutfak önlüğünü takıp patatesleri soymaya başladım. Soyduğum patatesleri yemeklik şeklinde doğrayıp tavanın içine attım ve kızarmasını bekledim. Onlar kızarana kadar kahvaltılıkları masaya koydum bir taraftan da telefonumdan Tuğçe'yi arıyordum. Domates ve salatalığı yıkayıp doğramaya başladığımda telefonuma cevap verebilmişti.
" Alo "
Sesi daha yeni uykudan kalkmış gibi çıkıyordu.
" Günaydın. Hadi kalkın kahvaltı bugün benden bize gelin beraber okula gideriz"
" Tamam o zaman ben hazırlanıyorum. Hemde abimi uyandırayım "
Tuğçe Batuhan'dan bahsedince bir anda kalbim kendini belli etmek istercesine atmaya başladı.
" T-tamam görüşürüz "
Telefonu hemen kapatıp ellerimi mermere koydum ve soluklanmaya başladım. Bir anda baya sıcaklamaya başlamıştım. Nefes alamayacak dereceye gelmiştim.
" Günaydın meleğim "
Bir anda arkamdan gelen ses ile sıçrayıp Çağan'a doğru döndüm.
" G-günaydın"
Yanıma gelip yanaklarımı öpüp kızaran patatesleri karıştırdı.
" E bunlar yanmak üzere Uzay. Senin aklın nerede ? "
" Yoo ne aklı canım ahahah... ben en iyisi yumurtaları kırayım"
Buzdolabına gidip 3 tane yumurta çıkardım. Patateslerin içine kırıp tekrar karıştırdım. Yumurtalarda pişince ocağın altını kapatıp tabaklara servis ettim.
