ADI KONULMAMIŞ HİSLER

164 62 13
                                    

Sabah kalktığımda banyoya geçip rutin işlerimi hallettim. Daha sonra dolabımın önüne geçip ne giyineceğime baktım.

Dizlerimin bir buçuk karış üstünde mor ve pembe çiçekli elbise açık kot rengi ceket ve açık toprak rengi hafif topuklu ayakkabı giyip aynanın karşısına geçtim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dizlerimin bir buçuk karış üstünde mor ve pembe çiçekli elbise açık kot rengi ceket ve açık toprak rengi hafif topuklu ayakkabı giyip aynanın karşısına geçtim.Fazla kısa giymem benim için sorun değildi açıkçası kısa şeyleri seviyordum ve kendime de yakıştırıyordum. Maşayı fişe takıp ısınana kadar makyajımı yaptım. Sadece maskara ve hafif pembe tonu da dudaklarıma yedirip ısınan maşayı elime alıp saçlarımın uçlarına hacim vermeye başladım. İşim bitince maşayı fişten çekip saçlarımın yarısını yana doğru attım. Yandan koyu toprak renkli çantamın içine bir defter 2-3 kalem atıp mahyaj malzemelerimi koydum. Aşağıya inmeden önce makyaj masamın üstündeki parfümümü biraz üstüme sıkıp aşağıya indim. Oturma odasında kimse yoktu ama mutfaktan sesler geliyordu. Mutfağın kapısına gelince Salamları doğrayan Çağan ı ve buzdolabından aldığı tabakları masaya yerleştiren Parlak göz- Ayy işte Batuhan'ı gördüm.

" Günaydın "

" Günaydın meleğim " diyip yanağıma küçük bir buse konduran çağana kocaman gülücüklerimi sundum. Kafamı Batuhan dan tarafa çevirdiğimde ağzı açık bir şekilde bacaklarıma baktığını gördüm. Daha sonra kendini toplayıp yüzüme baktı. Dudağının kenarı ile gülümseyip günaydın diye mırıldandı.

" Hadi herşey tamam masaya oturalım. Ama küçük hanım bundan sonra sende saatinde kalkıp bize yardım ediceksin yoksa bozuşuruz " diyip saçlarımı karıştırdı. Küçüklükten beridir böyle yapardı biraz neşeli biraz da sinirli bir sesle konuşmaya başladım bir taraftanda saçlarımı düzeltip masaya oturuyordum.

" Ya şu saçlarımı karıştırmaktan ne zevk alıyorsun bak yine bozuldu ben bu saçları yapmak için sabahın köründe uğraştım sen biliyor musun tabikide bilmezsin sonuçta sen kız değilsin nereden bileceksin-"

Batuhan salatalıktan bir tanesini alıp konuşmaktan aralık olan ağzımdan içeriye soktu. Gözlerimi kırpıştırıp Batuhan a daha sonra çağan a baktım. Sanırım yine çok konuşmuştum.

Sessiz geçen kahvaltının- daha doğrusu benim susup onları dinlememle- sonrasında bulaşıkları makineye koyup masayı temiz bezle sildim. Bezi yıkayıp lavbonun önüne koydum. Elerimide yıkayıp salonda beni bekleyen Çağan ve Batu nun yanında gittim. Evden çıkarken bir taraftan da çantamın içinde kulaklığımı aramaya başladım. Kulaklığımı bulunca düğümlenen yerlerini açıp müzik dinlemeye başladım. Bir yandan da okula doğru yürüyordum. Batuhan ve Çağan ise biraz önümde konuşarak yürüyorlardı. Arada bir Batuhan'ın bana olan bakışlarını yakalıyordum ama saniyesinde geri çekiyordu. Batuhan...

Mavi gözlü, esmer tenli ve dağınık saçları. Onda beni kendine çeken bir şey vardı. Bunu hissedebiliyordum. Ama daha çok erkendi. Hislerimi adlandırmam için çok erkendi.

Ben düşüncele dalmışken çoktan okula geldiğimizi anladım. Geçen gün araba ile gelmiştik evet ama Çağan ın ehliyeti yoktu. O yüzden okula ara sokaklardan gitmişiz. Okuldan içeriye girince bir kız koşarak bize geliyordu. Batuhan ın boynuna atlayarak bacaklarını beline doladı. Kocaman açtığım gözlerim ile onlara baktım. Kızın uzaktan bile belli olan mavi turkuazımsı gözleri dikkat çekiyordu.

Batuhan'ın yüzünü göremiyordum ama o da sımsıkı kıza sarılmış tı bir an sanki nefes alamamış gibi hissettim. Bana da böyle sarılsa diye düşündüm daha sonra yaptığımın mallık olduğunu düşünüp düşünceleri kafamdan kovaladım. Kız yere inince bu sefer Çağan a sarıldı Batuhan o sırada bana baktı gözlerinin içi gülüyordu. Onu hiç böyle gülümserken görmemiştim. Gülümsemesi gözlerine bile ulaşmıştı bu yüzden gözlerinin yarısını kapanmıştı. Kız Çağan dan ayrılıp bana baktı.
" Merhaba ben Tuğçe Batuhan on kız kardeşiyim "
Oha ! Ne dedi o kız kardeş mi ?
" Memnun oldum bende Çağan ın kuzeni Uzay "
Bir an içimden Buz gibi su aktı ve bu beni rahatlatmıştı. Koz Çağan a dönüp gözlerinde ki parıltı ile konuşmaya başladı.
" B-ben senin sevgilin sanmıştım albümde ki kız değil mi ? "
" Evet o ve Hayır sevgilim değil sadece kuzenim bayadır sevgilim yok "
Kızın gözleri bu sefer daha fazla parlamaya başladı. Bizim Çağan ın sa gözleri kızın ki gibi parlıyordu. Owwwooww bunlar birbirine karşı bir şeyler mi hissediyordu. O sırada başımı Batuhan 'a çevirince dibimde olan bedeni ile irkildim. Kulağıma eğilip nefesini üfleyerek konuşmaya başladı ve ben bu lafına karşılık ne diyeceğimi bilemedim.
" Tuğçe nin kardeşim olduğunu öğrendiğin zaman rahatlamanı be gözlerindeki parıltıyı gördüm. Açıkçası bu hoşuma gitti."
**************
Merhaba arkadaşlar sanırım bilgisayarımı bozdum. Tam bölümü yazarken bir anda kapandı ve açılmıyor sjsjsjsj her neyse vote ve yorum yapmayı unutmayın sizleri seviyorum bir sonraki bölüme görüşmek üzere lütfen öneri ve görüşlerinizi bana bildirin ve bir de kapak Tasarımı yapabilecek birini arıyorum.

VANİLYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin