4

502 41 43
                                    

Nehire düşmemin üstünden tam 2 gün geçmişti ama olayın şokunu hâlâ atlatamamıştım. Gerçekten o an boğulup öleceğim diye çok korktum. Çünkü küçükken bir travma geçirmiştim ve o zaman ki yaşadıklarım gerçekten çok berbattı.

Nehire düştüğüm an yüzme bilmesem bile yinede yüzeye çıkmaya çalıştım. Yüzeye çıkmaya çalıştıkça daha da dibe batıyordum ve nefes alamadığım için boğazımda keskin bir acı vardı ve damarlarım belirginleşmişti. Bir an gerçekten kurtulamayacağımı, arkadaşlarımı ve ailemi bir daha göremeyeceğimi zannettim. Olayın ardından hatırladığım sadece bu kadardı devamını hatırlamıyordum çünkü bir zamandan sonra gözlerim kararmıştı ve beynim uyuşmaya başlamıştı.

Ben yaşadığım olayın ayrıntılarını düşünmeye çalışırken çadıra Tae ve Jimin geldi.

"Hey iyi misin dostum bugün nasıl oldun?"

"Bugün biraz daha iyiyim ama hâlâ biraz tuhaf hissediyorum."

Tae yüzüme doğru bakıyordu. Sanki bir şey sormak istiyor ama emin olamıyordu. En sonunda dayanamayıp bir.şey söylemek için ağzını araladı.

"Jungkook dün gece yatarken uykunda 'Gitme ne olur gitme' diyerek sayıklıyordun. Neden? Rüyanda ne gördün Jungkook?"

"Rüyamda küçükken yaşadığım travmanın aynısını gördüm. O kadar gerçekçiydi ki o ânı bir daha yaşamış gibi oldum ve bu benim için bir felaketti."

Taehyung bana 'Sen neyden bahsediyorsun' bakışları atıyordu. Bende ona küçükken başımdan geçenleri anlatmaya başladım. Olayları anlatırken konu Hoseok'un olduğu yere geldiğinde göz yaşlarımı daha fazla tutamadım ve yanaklarımdan süzülmelerine izin verdim. Tae benim anlattıklarımı üzgün ama dikkatli bir şekilde dinliyordu. Gözlerindeki hüzün ve acıma hissi o kadar yoğundu ki. Jimin zaten başımdan geçen her şeyi biliyordu. Bütün olanları anlattıktan sonra biraz daha sakinleştiğimi hissettim.

Biraz hava almam ve kahvaltı yapmamız gerekiyord. Çünkü saat neredeyse öğlen olmuştu ama ben hâlâ bir şey yememiştim ve çok açtım. Tae ve Jimin ile beraber kahvaltı yapılan yere doğru gitmiştik. Çoğu kişi kahvaltılarını çoktan yapmıştı. Sadece birkaç kişi yemek yiyordu. Bizde hızlıca bir masaya oturup yemeklerden atıştırmaya başladık.

------------------------------------------------------

Kahvaltımızı yaptıktan sonra ders işlediğimiz yere gittik. İçeri girdiğimizde herkesin elinde defter bir şeyler okuyup tekrar ediyorlardı. Hatta bir kız elinde defterle sınıfta dört dönüyordu.

Ben etrafa 'Sizin amacınız ne dostumm' bakışları atıyordum ve tabii ki jeton sonradan düştü. Bugün KİMYA SINAVIMIZ VARDI.

Ben aslında sınavlardan düşük not almam ama kimya dersini sevmediğim için her zaman sınavdan kalıyordum.

Hoca elinde sınav sorularıyla içeri girince herkes elindeki defterleri sıralarına bırakıp oturdular. Tae hâlâ gelmemişti yoksa sınava girmeyecek mi?

Hoca kağıtları tek tek dağıtmaya başladı sıra tam bana gelince sınıfın kapısı çaldı ve içeri Tae geldi.

"Şeyy ben özür dilerim yani geç kaldığım için bir işim vardı. Girebilir miyim Efendim?"

Hoca ona yerine geç işareti yaptı ve kağıtları dağıtmaya devam etti. Hoca Tae çok şirin olduğu için ve şu yavru köpek bakışını attığı için ona hiç kızamıyordu.

Taehyung benim yanıma oturdu ve gülümsedi. Onun hangi derslerde iyi olduğunı bilmiyordum çünkü hiç dersler hakkında konuşmamıştık hatta Tae kendi hayatı hakkında bile bana tek kelime etmemişti.

Hoca sınav süresini başlattıktan sonra herkes çalıştığı şeyleri hızlı bir şekilde yazmaya başladı. Bense sadece kağıda boşboş bakmakla meşguldüm.

Sınav süresinin bitmesine 10 dakika kalmıştı ve sınıfta neredeyse kimse kalmamıştı. Bende daha fazla uğraşmadan gelişine salladım bütün soruları. Tae'ye baktığımda bütün soruları çoktan bitirmişti. Benim kağıdıma baktığımda kaşlarını çattı sanki salladığımı anlamış gibi.

Hocaya belli etmeden hızlı bir şekilde kağıdı önümden aldı ve özenle (!) Yaptığım soruları silmeye başladı.

"Heey ne yapıyorsun?"

"Sessiz ol Jeon. Hoca duyacak."

Sınavın bitmesine son 2 dakika kala Tae ikimizin kağıdını da alıp hocanın yanına doğru gitti.

"Hocam bu benim diğeri de Jungkook'un kağıdı sınavımız bitti. İzninizle."

Hoca Tae'yi onaylarcasına kafasını aşağı yukarı salladı.

"Hadi Kook gel dışarı çıkalım."

Tae dışarı çıktı bende onun peşinden gittim. Neden benim cevaplarımı silmişti ki? Zaten kamp sınavlarını umursadığım pek söylenemezdi. Yani düşük alsam bile benim için sorun değil. Karneye mi geçecek sanki?

Bayağı uzun zamandır Jimin ve Yoongi'yi görmüyordum. Kesin yine kavga ediyorlardır. Zaten Jimin'in Yoongi' den pek hoşlandığı söylenemez. Nereden mi biliyorum, tabii ki de Jimin başına gelen her şeyi ve yeni tanıştığı insanlar hakkındaki düşüncelerini bana anlatır. Çünkü en yakın arkadaş olmak bunu gerektirir.

Tae'ye artık kendi hayatından bahsetmesini istemeliydim çünkü gerçekten çok merak ediyordum. Çok meraklı bir kişiliktim-huyum kurusun- ve bu özelliğim çoğu zaman başıma dert açmıştı.

Tae çadıra girmişti ve bende onun arkasından girmiştim. Onun hayatını karşılıklı soru sorarak anlatmasını sağlayacaktım.

"Tae hadi bir oyun oynayalım huh? Ne dersin?"

"Uhm nasıl bir oyun? "

"Birbirimize soru soralım mesela hem ikimiz hakkında yeni şeyler öğreniriz olur mu?"

"Peki Kook."

"Tamam o zaman hmm bana hiç çocukluğundan bahsetmedin. Mesela hiç birinden hoşlandın mı? Hiç birini öptün mü?"

Yüzüme öyle bir bakıyordu ki sanki sorularıma cevap vermek istemiyormuş gibi ama ben cevapları almak konusunda kararlıydım.

"Şeyy kook sencede bunlar fazla özel sorular değil mi hm?"

Bana anlatmak istemiyordu. Sanki bana güvenmiyormuş gibi. Bu çok can sıkıcı ve üzücü bir şeydi. Birinin bana güvenmemesinden hoşlanmazdım. Ama o da haklıydı daha tanışalı çok olmamıştı.

"Şeyy tabii anlatmak zorunda değilsin. Yani ne bileyim sorun değil. İleride bir gün eğer bana güvenirsen anlatırsın."

"Hayır kook öyle demek iste--"

Sözüne devam etmesini engellemek için hemen çadırdan çıktım. Sırf bir oyun için bu kadar sinirlenmem doğru değil kabul ediyorum ama Bu... Bu çok sinir bozucuydu ve ben kırılmıştım. Kalbim kırılmıştı...

Bu bölüm hiçç içime sinmedi ya. Kontrol edemedim hatalarım varsa affola. Sizi seviyorum😘 Yorum yapmayı ve Vote vermeyi unutmayınn Diğer bölümde görüşmek üzere.

Misunderstand \\ VkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin