~6~

498 34 18
                                    

Spring Day ve Not today yayınladı gaza geldim bölüm yazdım dkdhdjdj. Aslında daha erken atıcaktım ama internetle ilgili biraz sorun yaşadım. Medyadaki moment *-*
Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumu unutmayın :D

İyi okumalar~

~Önceki Bölümde~

Kalabalığın arasından geçerek gelen kişinin yanına gittim-Ya da sadece gitmeye çalıştım-Sesi biraz tanıdık geliyordu ama hâla onu görememiştim.

Sonunda onun yanına vardığımda onu görmüştüm. A-ama b-bu O-olamaz. Hayır!
"S-sen S-sen. Ama? S-sen?"

"Hey! Merhaba Kook. Uzun zaman oldu ha?"

O şuan buradaydı. O-o Tamda karşımda durmuş bana bakıyordu. Üzerinde beyaz bir t-shirt ve lacivert kareli bir gömlek vardı. Gömleğin kollarını dirseklerine kadar sıyırmıştı. Altında kot bir paltolon ve siyah spor ayakkabılar giymişti.

Bana bakarken gözlerinde özlem, pişmanlık ve mutluluk vardı.

Etrafımdaki kişileri umursamadan koştum ve Hoseok'un boynuna atladım. Ona sımsıkı sarılıyordum.
Onu çok özlemiştim.

Onu görmeyeli çok uzun zaman olmuştu...

"Hey Jungkook beni boğacaksın. Nefes alamıyorum!"

Bunu gülerek söylemişti ve ben fark ettim ki onun gülmesini bile özlemiştim.

Etrafımızdakilere 'Onunla sonra tanışırsınız' dedikten sonra onu hemen çekiştirdim ve sınavlarımızı olduğumuz yere götürdüm.
Ben oradan hızlıca ayrılırken Taehyung bana anlamaz gözlerle bakıyordu.

İçeriye girdiğimizde kimse yoktu. Kapıyı kapattım ve ona doğru döndüm.

"Hyung, nerdeydin bu zaman kadar ha? Neden hiç yanıma gelmedin? Hadi gelemedin diyelelim, o zaman neden hiç aramadın? Seni ne kadar çok endişelendiğimin yada ne kadar özlediğimin farkında mısın hyung? Hım hyung? NEDEN HA NEDEN? NEDEN BENİ BIRAKIP GİTTİN Kİ?"

Az önceki hyunguna sarılan ve sakin olan Jungkook'tan hiç eser yoktu.

Bir anda çok sinirlenmiştim. Biliyorum normal değildi ama kendime hakim olamamıştım.

Bazen bir anda insanlara sinirimden bağırabiliyordum.

Hoseok hyunga baktığımda gözleri dolmuştu.

"Kook ö-özür dilerim. B-ben korktum. Bana aynen şu anki gibi kızmandan, benden N-nefret etmenden korktum."

Onun ağlamasına dayanamadım. Hemen yanına gittim ve ona sarıldım. Oda kollarını belime sarmıştı.  Kafamı onun boynuna gömdüm. Hala aynı kokuyordu lavanta gibi. İkimizde sarılmış ağlıyorduk.

"Özür dilerim hyung. Sana bağırmamalıydım. Önemli olan senin şuan burada olman değil mi hı?"

Biraz daha öyle kaldık ondan sonra yavaşça ondan ayrıldım ve gözlerimden akan yaşları sildim. İkimizde biraz sakinleşmiştik.

"Bu konuları sonra beraber konuşuruz Kook. Hadi şimdi arkadaşlarının yanına gidelim. Merak etmişlerdir."

Hoseok hyungu onayladım ve beraber diğerlerinin yanına gittik. Onunla zaten sonradan çok uzun bir konuşma yapacaktık.

Misunderstand \\ VkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin