Bismillahirrahmanirrahim
"
Tabiinden Hasan-ı Basrî Hazretleri zamanında
bir kadın, Hazret-i imamın huzuruna gelip:
- Ya îmam! Benim genç bir kızım vardı.
Birkaç ay evvel vefat etti. Fakat onun
hasretine dayanamıyorum, öldükten sonra
rüyamda da görmedim. Bana bir dua öğretiniz
de, hiç olmazsa onu rüyamda görüp teselli
olayım, dedi.
...
Hasan-ı Basrî kadına lâzım gelen dualari talim
etti.
- İnşallah görürsün, diyerek gönderdi.
Kadın öğretilen duaların tamamını okudu.
Cenab-ı Allah'a kızını göstermesi için hayli
yalvardıktan sonra, göz yaşları ile yatıp
uyudu. Uykusunda kızını gördü. Gördü ama
gördüğüne de pişman oldu. Çünkü kıza öyle
azap ediliyordu ki, onu görünce kadının ciğeri
parça parça oldu.
Kıza ateşten bir elbise giydirmişler, şiddetli
şekilde azap olunmakta idi.
-Kadın heyecanla uykusundan uyandı, sabah
olduğunda da, Hazreti imamın huzuruna tekrar
çıkarak gördüğünü anlattı. Kızının bu azaptan
kurtulması için ne yapması lâzım geldiğini, ne
gibi hayır hasenat ederse günahlarının
affedileceğini sordu.
Hasan-ı Basrî Hazretleri, ona bazı tavsiyelerde
bulundu ve geri gönderdi. Fakat bir müddet
sonra Hasan-ı Basrî Hazretleri kendisi bir rüya
gördü. Rüyasında genç ve son derece güzel bir
kız, Cennet bahçelerinden birinde altın bir
tahtın üzerinde oturmakta ve etrafına güneş-
gibi parlaklık saçmakta idi.
Kız Hasan-ı Basrî Hazretlerine:
- Beni tanıdın mı? diye sordu.
Hazreti imam, tanımadığını ve hangi
peygamberin kızı yahut zevcesi olduğunu sual
etti. Kız şöyle dedi:
- Hani sana gelip de beni görmek için senden
yardım isteyen ve rüyasında azap içerisinde
görünce de, tekrar size durumu anlatıp
günahımın affı için ne yapması lâzım geldiğini
soran kadın var ya, işte ben onun kızıyım,
dedi;
Hazreti imam:
- O kadın bana senin azap içinde olduğunu
söylemişti. Ne oldu da kurtuldun o azaptan?
diye sorduğunda, kız şöyle dedi:
- Ya imam! Allah'ın sevgili kullarından biri
bizim bulunduğumuz kabristandan geçti ve
oradan geçerken bir Fatiha üç ihlâsla beraber
üç kere de salavat getirip biz kabir ehlinin
ruhuna hediye etti. İşte ondan sonra "Bu
kabristanda kabir azabı çekenlerden azabı
kaldırın!" diye bir nida geldi ve benimle
beraber 550 kişiden kabir azabı kaldırılıp,
Cennet nimetleri bize ihsan olundu, diye
anlattı.
Hasan-ı Basrî Hazretleri, gördüğü bu güzel
rüyayı o kadına anlatıp kızının azaptan
kurtulduğunu müjdeledi ve ondan sonra bol
bol Salavat-ı Şerife okumasını tavsiye etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıssadan Hisseni Al
Historia CortaHayatımıza anlam katacak anektodların, kıssaların ve hikaylelerin bulunduğu bir kitap... :) "İyi insan olmak başka, insanlara iyiliği dokunan insan olmak başkadır." Yorumlarınızı ve Votelerinizi Bekliyorum. "Vay Be !" Dediğiniz Hikayeleri bize gönde...