Din kardeşinin acısına bîgâne kalmak, çok ağır bir cürümdür. Nitekim bu duygusuzluğu, bir anlık gaflete düşerek yaşamış olan Seriyy-i Sakatî Hazretleri, o hâlinden duyduğu nedâmeti şöyle ifâde eder:
"Bir gün Bağdat çarşısı yanmıştı. Birisi koşarak bana geldi ve; «–Bütün Bağdat çarşısı yandı, bir tek sizin dükkânınız kurtuldu. Gözünüz aydın!» dedi. Ben de diğer dükkânı yanan kardeşlerimi düşünmeden kendi nefsim adına; «–Elhamdülillâh!» dedim. Ancak otuz yıldan beri bu gaflet ânım için istiğfâr ederim." (Hatîb el-Bağdâdî, Târih, IX, 188; Zehebî, Siyer, XII, 185, 186)
Bir anlık da olsa sırf kendini düşünüp felâkete uğrayan din kardeşlerinin ıztırâbından uzak kaldığı için, otuz sene o gafletin tevbesi içinde olabilmek... Ne hassas bir kardeşlik ufku...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıssadan Hisseni Al
Short StoryHayatımıza anlam katacak anektodların, kıssaların ve hikaylelerin bulunduğu bir kitap... :) "İyi insan olmak başka, insanlara iyiliği dokunan insan olmak başkadır." Yorumlarınızı ve Votelerinizi Bekliyorum. "Vay Be !" Dediğiniz Hikayeleri bize gönde...