Bâyezid Bestami hazretleri 40.haccını eda ediyordu. Bir bayram akşamı Arafatta beklerken,
Nefsi "Ey Eba Yezid! şu mahşeri kalabalığa bak. Kim senin gibi 40 kez hacca gelmiş?"
Gönlünden bu geçince ayağa kalktı ve yüksek bir sesle:
"Ey ahali! Ben kırk kez hac farizasını yerine getirdim.
Ben bu kırk haccın sevabını iki ekmeğe satıyorum. Alan var mı?
Diye seslendi!
Biri ayağa kalkıp:
Ben alıyorum dedi.
Ver iki ekmek dedi.
Adam iki ekmek verince ekmekleri bir köpeğin önüne yemesi için attı.
sonra nefsine dönerek.
Artık övüneceğin bir şey kaldı mı? diye onu kınadı. Sonra Hac vazifesi bitince kafileden ayrılarak Rum ellerine doğru gitti.
Bir yerde mola vermek için durduğunda bir Hıristiyan Rahip ondaki değişikliği fark edip onu evine davet etti.
Evinde rahat ibadet etmesi için ona uygun ortam hazırladı. Rahip ondaki değişik halleri müşahade edince onu ağırlamakla iyi ettiğini düşünerek memnun oldu.
Bir süre sonra Bâyezid Bestami hazretleri Rahibin konukseverliğine teşekkür ederek oradan ayrılmak istedi. Ama Rahip bunu kabul etmeyip biraz daha kalmasını ısrarla rica etti ve:
Yalvarırım birkaç gün daha burada kalın.
Çünkü birkaç gün sonra bizim bir bayramımız var. Bu bayramda bütün Rahipler ve din büyüklerimiz gelir, halkla birlikte bu bayramı kutlarız. Hem büyük Rahibimiz de gelip ayine katılır.
Sanırım büyük Rahibimizle görüşüp konuşmanda fayda var.
Bâyezid Bestami hazretleri bu işte bir hikmet var diyerek bu teklifi kabul etti ve birkaç gün daha kalmaya karar verdi. Bayram günü gelince herkes kiliseye bayram ayinine katılmaya gitti. Rahipler ve büyük Rahip de geldiler. Bâyezid Bestami hazretleri de yerel bir elbise giyerek ev sahibi rahip ile birlikte kiliseye gidip oturdu. Biraz sonra baş rahip ayın için kürsüye çıktı. Ama hiçbir şey konuşmadı. Biraz böyle bekleyince rahipler:
Niçin susuyorsunuz? diye sordu. O da:
Nasıl konuşayım ki aramızda bir MUHAMMED'i var dedi. Halk birden galeyana geldi. Bayramı sabote ettiğini düşünerek:
Göster onu bize parçalayalım! Diye haykırmaya başladılar. Baş rahip:
Böyle taşkınlık yaparsanız onu size gösteremem. Ama ona dokunmayacağınıza söz verirseniz onu size gösterırım. Deyince halk ona dokunmayacağına söz verdi.
Bunun üzerine baş rahip:
Ey MUHAMMED'i ALLAH için ayağa kalk dedi. Bunu deyince Bâyezid Bestami hazretleri ayağa kalktı:
Baş rahip ona adın ne,
Bâyezid
Tahsilin var mı?
Rabbimin öğrettiği kadar.
O zaman sana kırk sorum olacak bakalım bilebilecekmisin:
Bâyezid Bestami hazretleri buyurun sorun:
Dedi.
Baş rahip
O halde bana ikincisi olmayan biri, üçüncüsü olmayan ikinciyi, dördüncü olmayan üçü, beşincisi olmayan dördü, altıncısı olmayan beşi, yedincisi olmayan altıyı, sekizincisi olmayan yediyi, dokuzuncusu olmayan sekizi, onuncusu olmayan dokuzu, onbirincisi olmayan onu, onikincisi olmayan onbiri, onüçüncüsü olmayan onikiyi söyle dedi:
Bâyezid Bestami hazretleri:
ikincisi olmayan bir, eşi ortağı,dengi, benzeri olmayan ALLAH Teâlâ hazretleri dir.
Üçüncüsü olmayan iki, GECE İLE GÜNDÜZDÜR.
Dördüncü olmayan üç, TALAK'tır.
Beşincisi olmayan dört, TEVRAT, ZEBUR, İNCİL ve KUR'ANI KERİMDİR.
Altıncısı olmayan beş, BEŞ VAKİT NAMAZDIR.
Yedincisi olmayan altı, GÖKLERİN VE YERİN yaratıldığı gün sayısıdır.
Sekizincisi olmayan yedi, YEDİ KAT GÖKTÜR.
Dokuzuncusu olmayan sekiz, KIYAMET GÜNÜ ARŞI TAŞIYACAK MELEKLERİN SAYISIDIR.
Onuncusu olmayan dokuz, HAMİLELİK MÜDDETİDİR.
Onbirincisi olmayan on, MUSA A.S ŞUAYB Peygambere çobanlık ettiği yıllardır.
Onikincisi olmayan onbir, YUSUF peygamberin kardeşleridir.
Onüçüncüsü olmayan oniki, SENENİN AYLARIDIR.
Baş rahip:
Doğru dedin. peki söyle bakayım.
Havadan ne yaratıldı, havada ne muhafaza olundu, hava ile kim helâk edildi?
Bâyezid Bestami hazretleri:
İsa as. Havadan yaratıldı, havada muhafaza edildi.
Ad kavmi Hava ile helâk edildi.
Baş rahip:
Peki ne ağaçtan yaratıldı, ağaçta kim korundu ve ağaç ile kim helâk edildi?
Bâyezid Bestami hazretleri:
Musa a.s'ın asası ağaçtan yaratıldı.
Nuh a.s ağaç içinde gemide korundu.
Zekeriya a.s ise ağaç içinde testere ile biçildi.
Baş rahip:
Pes doğrusu, peki ateşten kim yaratıldı, ateşten kim korundu ve ateş ile helâk oldu?
Bâyezid Bestami hazretleri k.s:
iblis ateşten yaratıldı.
İbrahim a.s ateşten korundu.
Ebu cehil ateş ile helâk oldu.
Baş rahip:
Ya taştan kim yaratıldı, taş içinde kim korundu ve taş ile kim helâk oldu?
Salih a.s'ın devesi taştan yaratıldı.
Ashab-ı kehf taşta korundu.
Ebrehe ve ordusu taş ile helâk edildi.
Baş rahip:
Hepsi doğru dedi ve sormaya devam etti.
Bir ağaç düşünki oniki dalı her dalında otuz yaprağı ve her yaprağında beş çiçek bulunsun. Bu çiçeklerden ikisi Güneşe üçü karanlığa baksın?
Bâyezid-İ Bestami hazretleri:
Bu ağaç bir yılı temsil eder.
oniki dalı oniki aya.
Otuz yaprağı otuz güne.
Beş yaprak beş vakit namaza.
Güneşe bakan iki yaprak öğle ve ikindi.
Karanlığa bakan üç yapraksa akşam, yatsı ve sabah namazını temsil eder.
Baş rahip her cevapta:
Doğru diyorsun diye itiraf etmekten kendini alamadı ve devam etti:
Söylermisin bana:"Alimleriniz cennette dört nehir vardır.
Biri baldan, Biri sütten, Biri sudan, Biri de şerbettendir diyorlar.
Aynı kaynaktan beslenen dört nehir nasıl farklı farklı akabilir ki?
Bâyezid Bestami hazretleri cevap verdi:
İnsanın kafasından dört küçük nehir akar.
Kulak yağı acı.
Göz yaşı tuzlu.
Burun salgısı iğrenç.
Ağız suyu leziz değilmidir? Buna ne dersin?
Baş rahip:
Birde şu var sizin alimleriniz "Cennet ehli yer içer fakat abdest bozmaz, su dökmez diyorlar"
Hazret:
Ana rahmindeki cenin de öyle değilmidir?
Peki hacca giden tavaf eden ama canı ruhu olmayan bir şey ne olabilir?
Bâyezid Bestami hazretleri:
Nuh a.s'ın Gemisidir. Tufanda kabeyi tavaf etmiştir.
Dedikten sonra baş rahibe döndü ve "sanırım bu kadar soruya cevap verdikten sonra bana da soru sorma hakkı doğdu" dedi ve:
Ben müsade ederseniz size sadece bir soru soracağım ve cevabını bildiğinizden de adım gibi eminim"
Baş rahip:
Buyurun sizi dinliyorum.
Cennet kapılarının üzerinde ne yazar?
Baş rahip konuşmadı.
Etrafındakiler rahatsız oldu ve Ey büyüğümüz! Cevabını ver ve bizi mahçup etme! diye yalvarmaya başladılar.
Bunun üzerine baş rahip:
Doğrusunu sorarsanız bu sorunun cevabını biliyorum. Ama...
Ama ne?
Siz bu cevabı kaldıramazsınız.
Söz veriyoruz katlanacağız. Bedeli ne olursa olsun ödemeye hazırız.
Bunun üzerine Baş rahip:
O halde beni iyi dinleyin.
Cennetin anahtarı ve cennet kapılarının üzerinde yazılan şey aynı şeydir. Oda LA İLÂHE İLLALLÂH MUHAMMEDÜRRESULULLÂH'dır. Cennet kapılarının üzerinde bu ibare yazılıdır.
Bunu deyince oradaki herkes kelime-i şahadet getirerek müslüman oldular.
Sonra baş rahip Bâyezid-İ Bistâmi hazretlerine dönerek:
Ben çoktan müslüman olmuştum ama beni öldürürler diye bunu herkesten saklıyordum.
Allah'a dua ederek kâmil bir dostunu göndererek bana yardımcı olmasını, etrafindakilerin de islâmla müşerref olmasını nasip etmesini istemiştim. Allah Teâlâ hazretleri sizi gönderdi dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıssadan Hisseni Al
Short StoryHayatımıza anlam katacak anektodların, kıssaların ve hikaylelerin bulunduğu bir kitap... :) "İyi insan olmak başka, insanlara iyiliği dokunan insan olmak başkadır." Yorumlarınızı ve Votelerinizi Bekliyorum. "Vay Be !" Dediğiniz Hikayeleri bize gönde...