strawberry ❆ kim taehyung✔

✽19✽

Elimdeki poşeti daha sıkı kavradım ve ağacın arkasına yaslanıp Taehyung'u beklemeye devam ettim. Bir haftadır attığım mesajlara cevap vermiyordu. Ve Eun Hee denen sürtük ile daha da yakınlaşması artık bende patlama isteği uyandırmıştı. Çantasını hiç yanından ayırmadığı için ona çilek veremiyordum ama bugün ona elimle verecektim. 

Bunun için 1 hafta düşünmüş ve sonunda cesaretimi toplamıştım. En fazla ne olabilirdi? Rezil olmak ne kadar önemliydi benim için? Kaybedecek bir şeyi olmayan bir insan için rezalet ne kadar önemli olabilirdi ki? 

Eğer Taehyung tarafından olacaksa, rezalete dünden razıydım ben. Bir saat beklemenin ardından duyduğum ayak sesleri ile yaslandığım ağaçtan kalktım ve sesin geldiği yöne baktım. Taehyung elindeki telefonun ekranına bir süre bakıp güldükten sonra cebine attı ve tek koluna taktığı çantasını düzenleyerek eve doğru yürümeye devam etti. 

Ya şimdi ya hiç diye düşünüp hızla ağacın arkasından çıktım.

"Taehyung." Kapıya yaklaşmışken durmuş ve bana dönmüştü. Yüzünde masum bir gülümseme oluşmuştu. Bu gülümsemeyi onunla ne zaman karşı karşıya gelsem görüyordum. 

Bana acıyordu.

"Ha-Neul?" Arkama sakladığım poşet ile birlikte ona doğru ilerleyip taktığı çantayı çektim ve içerisine poşeti atarak çantayı sırtına geri takıp, arkamı döndüm. Taehyung şaşkın bir şekilde bakakalmış olabilirdi. Ama eğer ben onun yüzüne bakarsam öleceğimden emindim.