4/BOMBOŞ

21 2 2
                                    

En büyük zehir insanın kafasındaki düşünceler.Düşündükçe beynim uyuşuyor.İçimdeki sesler dile geldikçe aklımı kaçıracak gibi oluyorum.Böyle yaşamak ağır geliyor.İntihar etmek istiyorum ama ölmek için fazla ölü biriyim.Ruhum can çekişiyor.Kafamdaki zehir ruhumu öldürüyor aslında.Kendimi kaybedeceğim zamanı bekliyorum.Kendime gelmem için kendim olmam lazım,biliyorum.

Sabah uyandığımda Serma yanı başımda bana dik dik bakıyordu.

''Ne yapıyorsun?'' 

Yeni uyandığım için sesim boğuk ve çatallaşmış bir şekilde çıkıyordu.

''Ne oldu sana?''

Bana bakışı öyle değişikti ki.Sanki bana acıyor gibiydi.Rahatsız olurum bu tür bakışlardan. Annem de babamla her kavga edişimizde bana öyle bakardı.Acınacak haldesin demek istermiş gibi.

''Bana öyle bakmayı kes.''

''Dün ne oldu anlat.''

Yattığım yerden doğruldum ve ellerimi iki yana yatağa bastırarak oturmaya başladım.Serma ise yerde oturduğu için biraz daha dikleşti ve yüzüme bakmaya devam etti.

''Kardeşim varmış.''

Gözleri fal taşı gibi açıldı.Ona nazaran ben çok daha sakin ve sessizdim.

''Ne!?''

''Bağırman için bir sebep yok.''

Ellerini ağzına kapadı ve bana dik dik bakmaya başladı.

''Duygun.Sen kardeş çok istiyordun.Nasıl olur bu?''

''Bilmiyorum.Babam annemi aldatmış.Üvey yani.''

Gözlerimi devirdim ve kafamı yana çevirdim.Sanırım ağlayacaktım.İçimde öyle bir ateş vardı ki. Söndüremiyorum,yanıp duruyor.Ateşiyle kavruluyorum.Kimse beni anlamıyor.

''Bulacak mısın onu peki?''

''İlk önce kendimi bulmam lazım.Biraz kendime gelmek istiyorum."

"Gideceğin yeri biliyorsun."

''Biliyorum,görüşürüz.''

Yataktan seri bir şekilde kalktım ve üstüme siyah bir tişört ve kot siyah pantolon geçirdim.Aslında gideceğim yere gitmek istemiyordum.Hava daha kararmamıştı ve gideceğim yerde karanlıkta benim içime işleyen bir yerdi.Şuan orada bulunmam bana yarar sağlayacak mıydı? eski günlerdeki gibi.Eskiden sevdiğim adamla giderdim oraya,Ecevit ile.Hayatıma giren ve beni anlayan tek adamdı o ama gidişi herkesle aynı oldu.Yalnızdım ve yeni karakterimin bana armağanı ise yalnızlığı çok sevmem oldu.

Evden çıktığımda yine o işlek dükkanlarla dolu caddeye geçtim.Yavaş yavaş yürüyordum. Çağatay'ın dükkanının önünden geçtim ama kapalıydı.Bugün neden açmamıştı acaba?Her neyse seni ilgilendirmez diye geçiştirdim içimdeki sesi.Şuan piyano çalmak istiyordum.Çünkü kendimi kötü hissettiğim her zamanda müziğe kaçardım.Müzik ruhumu okşuyordu benim. Sadece kulaktan duyma hoş melodi değil benim için müzik.Çok başka,bambaşka bir his çalmak. Ancak benim gibi içinden gelen sesi müziğe dönüştüren insanlar anlar dediğimi.

Gitmek istediğim yere gitmekten vazgeçtim ve hastaneye vardım.Annemi özlüyorum,annemi seviyorum.Annemin yattığı odanın kapısına geldiğimde yavaşça açtım kapıyı.Babam yoktu. Annemin yattığı yatağın hemen yanındaki sandalyeye kuruldum bende.Uyuyordu.Benim gece saçlım güzel kadınım.Ellerim ellerinin arasına kaydı.Okşadı yavaşça ellerini.Kendimi o kadar huzurlu ve iyi hissediyordum ki.Yavaşça anneme sokulmaya başladım.Kokusunu çektim içime.Benim güzel kadınım.Gül gibi kokardı annem,çekiciydi,hoştu,zarifti.Güzeller güzeliydi benim için.Uykusu derin olmadığı için gözlerini araladı yavaşça.Beni görünce gözü parladı.Ağzım kulaklarıma ulaştı.

CAMBAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin