5/MELODİ

40 3 2
                                    

Melodilerin kıvama gelişini bekledim.Ruhumdan her parça basacağım notalara dökülüp bana yol gösteriyor gibiydi.Takip ettim o tuşları.Eşsizdi,şahaneydi.Kendimi unuttum.Bulunduğum yeri unuttum.Tüm her şey kararmıştı.Yanı başımda Çağatay'ın eşsiz cam mavisi gözleri ve önümdeki piyano ile bütünleşmiştim.Her şey bulanıktı.İçimdeki sesler yoktu.

Piyano sesi doldurdu odayı.Parmaklarım bastığım her bir tuşta yanıyordu.Parmaklarımdaki ateş tüm vücudumu sarmalamıştı ama ben üşüyordum.

Gözlerim yandı.İçimden öyle güzel şeyler geçiyordu ki.Onları hemen piyanoma döktüm.Eşsiz bir melodiydi.Göz yaşlarım parmaklarıma ve piyanonun tuşlarına düşüyordu.Melodiye kendimi o kadar kaptırmıştım ki hıçkırık seslerimi çok daha sonra duymaya başladım.

Parmaklarımdaki sızı yürüyerek kalbime ulaştı.Bir an Çağatay'ın gözleriyle buluştu gözlerim. Bana öyle güzel bakıyordu ki.Daha da yandı canım.Daha sert bastım tuşlara.Ağlamam devam etti.Çalmayı bırakamadım.Ruhum can çekişiyordu.İçimdeki tüm sesler yarattığım müziğin güzelliği ile mayışmışlardı.Bu yüzden çalmak en güzel kaçış yolumdu.

Parçayı güzel bir şekilde sonlandırdığımda ellerimi yavaşça piyanoya sürttüm.Anneme çalmıştım bu gece.Annem aklıma gelince yine kesilmedi hıçkırıklarım.

''Seni seviyorum.''

''Seni seviyorum.''

Gözümü kapatmıştım.Ellerim hala piyanonun üzerindeydi.Gözlerimi yavaşça araladım yine.Göz yaşları görüşümü buğulamıştı.Bakışlarımı Çağatay'a çevirdim.Darmadağın bir adam gördüm gözlerinde,benim duygumu kendi içinde harmanlayıp o da duygulanmıştı sanki.Gözlerinin en derinin de kırık bir adam vardı.Saklanmak için kendisiyle mücadele eden bir adam.Öyle derin öyle güzeldi ki bakışlarımız.Bitmesin istedim,bitmesin ve sonsuza kadar uzayalım istedim.

Ardından usulca bana doğru yaklaştı.Yüzlerimizin arasında santimetreler vardı.

''Sen şahane bir kadınsın.''

''Değilim.''

Ellerim gözlerime gitti.Göz yaşlarımı sildim ve ellerimi bacaklarıma yasladım.

''Öylesin,şiirden ve müzikten yaratılmış gibisin.''

O güzel bakışlarına ve iltifatına küçük,buruk bir gülümseme ile karşılık verdim.O da hafifçe gülümsedi.Gamzesi yine derin bir çukura bürünmüştü.Aradan bir kaç saniye geçer geçmez vücuduna bir elektrik akımı gelmiş gibi hızla benden uzaklaştı.Gözlerinde korku tohumları vardı.

''Aşağı gel.''

Odadan çıkıp gitti.Ben ise bakışlarımı önümdeki piyanoya çevirdim.Kapının aralığına kaydı gözüm.Annemi gördüm.Gerçek değildi,kestirebiliyordum ama onu çok özlemiştim.Onu çok özleyecektim.Yüzüm gülmekten gerilmişti.O kadar güzeldi ki.Hayrandım ona.En başından beri.

''Kızım,ağlama.''

O güzel sesini duydum.Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.Onu baştan aşağıya süzdüm. Konuşmak istiyordum ama kelimeler dilimin ucundan boğazıma geri yuvarlanıyorlardı. Susuyordum,bile bile susuyordum.

''Senin gibiydim bende eskiden Duygun.Hatta hatırlıyor musun?Yazdığım yazıları neden yaktığımı sormuştun.''

Onaylamak istercesine kafamı çok hafif bir şekilde aşağı yukarı oynattım.Cümlenin devamını biliyordum ama onu dinleyecektim.

''Bırak,külü bile kalmasın kuruntularımın.''

Biliyorum,benim güzel kadınım.Sana karşı hislerimi sayfalarca yazacağım.İçimden geçen düşünceleri duyuyor gibiydi.

CAMBAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin