2 . BÖLÜM ♡

24 3 1
                                    

Nefesim tuttum. Kararımı söylediğim saniyeden  beri bir tepki almayı bekledim. Ama ortada bir tepki yoktu. Tuttuğum nefesi dışarıya bıraktım ardından yeni ve derin bir nefes çektim içime o anda eylülün sesini duydum.

"Anlamadım. Gitmek? Nereye? Bir dakika yanlış duydum heralde"

Kendi kendine konuşur gibiydi. Anlamış tı ama kabullenemiyordu.  Cevap vermemi beklemeden başka soruya geçiyordu. Üstelik kendi kendini avutuyordu yanlış duydum diyerek.

"Hayır yanlış duymadın ve evet gidiyorum. Sanırım halam ın yanına amerika ya gitmeyi düşünüyorum." Dedim

"Ne demek gidiyorum ya neden gidiyosun ve bu kararını neden bana daha önce söylemedin?"

Bu işin zor olacağını biliyordum. Eylülün tepkisinden korkuyordum ama bu kararımı  ne kadar fazla saklayabilirdim ki ?

"Gidiyorum çünkü gitmek istiyorum . Çünkü daha artık onunla aynı gökyüzünü paylaşmak falan istemiyorum onu her gördüğümde acıyla kavruluyorum" dedim.

Doğruydu dediklerim onunla artık aynı gökyüzünün altında yaşayamıyorum. Onu her gördüğümde alev alan kalbimi söndürmek istiyorum. Onu her gün başkasıyla görüp ağlayıp  sonra ağladığım için kendime kızmak istemiyorum.

Bunları ben seçmemiştim. Aşık olmayı da ben istememiştim. Hayatıma bir anda girmişti. Yeni komşu olarak.  O zamanlar nerden bilebilirdim ona aşık olacağımı.  Beraber büyümüştük. Acılarımı görmüştü anne ve babamın ölümünde on yaşındaki haliyle bana Yıldızları anlatarak acımı hafifletmişti. Yere düştüğümde annem gibi öpmüştü diz kapaklarımı acısı hafiflesin diye, bana sulanan erkekleri uzak tutmuştu beni baba gibi. O zamanlar hayrandım ben ona bu hayranlık yerini aşka bıraktı 5 yıl önce . On dört yaşımda aşık olduğumu anlamıştım.

Artık o küçük erkek çocuğu yoktu yanımda. Benim ona hayranlığım, sevgim , aşkım git gide çoğalırken onun da benden uzaklaşması çoğaldı. İlklerde gurursuzca  peşinden giderdim benden gittikçe ta ki bana 'sen artık bir çocuk değilsin.  Benden uzak dur ' diyene kadar. O günden sonra onun olduğu ortamda olmamaya özen gösteriyodum.

Düşüncelerimden eylülün bana seslenmesiyle onları Süpürerek bir kenara koydum.

"Elif duyuyormusun beni?"

"Efendim?Anlamadım"

"Kaçıyosun diyorum. Evet kaçıyorsun ! duygularından ve Savaştan peki bu ne kadar sürecek 2 yıl mı yoksa 5 mi. Abini nasıl bırakırsın  beni nasıl bırakırsın? Değer mi peki ?"

Eylül e bağırmak istemiyordum  ama öfkemin önüne geçemedim.

"Ben de istemiyorum sizi bırakmak tamamı!  Ama yapamıyorum ! Kanatlarım kırıldı uçamıyorum ! Kendinde gördün birlikte olduğu hiçbir kadını tanımıyor kimseye değer vermeyen piçin teki !  Ama ben yine de sevmekten vazgeçemiyorum o yüzden gidiyorum unutamam ama bilmiyorum belki hayatımı düzene sokmaya çalışabilirim." Dedim. Son söylediklerim kısık çıktı ama eylülün beni duyduğunu biliyordum.

DİLHUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin