Sürtük

184 8 6
                                    

"Kız kalk. Annem görmeden hemen üstünü değiştirmen lazım! Yoksa... " bu gürültü ve şiddetle abimin vurmaktan morarttığı kolumu tutarken "ya ben her gün zerzeleyle mi uyanmak zorundayım!" derken abimin masmavi gözlerini karşımda buldum. "Bırak mızmızlanmayı. Sana güzel haberlerim var veledim üstünü değiştir hemen. " Üstüme baktığımda hâlâ parti elbisemle olduğumu gördüm. Dün gece eve geldiğim gibi uyumuştum ama İlkimle konuşmam gereken konu hâlâ aklımdaydı ve kafamı çok kurcalıyordu. Büşra benim Derin'i sevdiğimi bile bile çıkıyor olamazdı, Büşra benim Derin'i sevdiğimi bile biliyor olamazdı.
Odamdan çıktığımda herkesin bavullarla dışarı çıktığını gördüm. Noluyor ya? Diye düşünürken Büşra'nın kapıdan girdiğini gördüm.
"Hoşgeldin Büşracım. Gel Eda içerde. Sanırım uykusunu daha açamamış ." diyen anneme gülümseyip yanıma yaklaşan Büşra'nın attığı çığlıkla irkildim. "Kızağğm tatile gidiyoruuuzz" hay sesini... Dur daha uykumu açmamışım ne bağrıyosun domuz!! Abimin "hadi kızlar, gidiyoruz. " demesiyle düşuncelerimden ayrılıp arabaya doğru yürüdüm. Ne tatiliydi şimdi bu? Neyseki arabada biraz daha uyuma fırsatım olmuştu.

"Eda geldik kızım.Git otel odasındaki yatağına yat zaten hava da karardı." biliyorsunuz dimi arabadaki uykunun ne kadar tatlı olduğunu. Ne kadar kalkmak istemesemde içimden binbir türlü küfürle ve abiminde yardımıyla merdivenleri çıktım. Odaya girmemle yatağa yapışmam bir oldu. "Ne uykuymuş be..." abimin bu son sözlerini duymamazlıktan gelip uykumu bölmeden ona sadece götümü çevirip uykuya daldım. Sanırım bu güzel bir cevap olmuştur.

Gece fazlasıyla cişim gelmişti. Yatağımdan kalkıp tuvalete gidiyordum ki abimin odasından gelen seslerle şaşkına döndüm. İçerde porno mu izliyordu bu salak. Hahaha yazık ya. Şunu bir rahatsız ediyim diye düşündüm kahkaha atarak içeri daldığımda kahkahamın yerini büyük bir şaşkınlık aldı. Ben abimden bir açıklama istercesine bakarken Büşra da çarşafla üstünü kapamaya uğraşıyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Hâlâ abime bakarken "Eda. Kapıyı çalmak diye bir şey var dimi? " diyen abime sen sus pis abaza dememek için kendimi tutarak Büşra'ya döndüm. Ona da çenemi tutmak isterdim ama "Tam bir sürtüksün. Senden, sizden iğreniyorum." dedim ve kapıyı çarptım. Şu an tek istediğim İlkim'in yanımda olmasıydı. Kendimi sahile doğru sürüklemeye başladım. O manzara karşısında bir daha nasıl kendime gelirim bilememiştim. Bir saniye Derin? Derin'e ne olmuştu. Kafam gerçekten çorba gibiydi." Freedom freedom" diye bağırıp zonkluyordu. Artık düşünmek istemiyordum elime bir taş alıp denize atacakken yanima doğru yaklaşan sese döndüm. "Birilerinin moreli çok bozulmuş"
Kafamı çevirmemle muhteşem bir vücutla karşı karşıya geldim. Oh yerim laan. Kimsin sen böyle ? Resmen kitlendim. "Biliyorum çok yakışıklıyım. Ama istersen bana bakta bir derdini dinliyim." kendimi silkeleyip kafamı kaldırdım. Dediği kadar yakışıklıydı siyah saçları ve bal rengi gözleri vardı.
Kimdi bu çocuk? Gözlerim gözlerine kitlenmişti. Deniz dalgalarının sesinin de bize eşlik etmesiyle yataktan sıçramam bir oldu! Ne yani her şey rüya mıydı? Bir yandan çocukla o romantik anı kaçırdığım için üzülürken diğer yandan Büşra ve abim olayının rüya olduğuna sevinirken 1-2 dakika kendime gelemedim. Etrafıma baktığımda herkes hâlâ uyuyordu. Saate baktığımda da 6:30 olduğunu gördüm. Bir daha asla bu kadar fazla uyumak yok. Ben bu rüyadan sonra 3 gün uyumayı falan düşünmüyorum. Rüyada gördüğüm çocuk ise hâlâ aklımdaydı. Nasıl bir yokluktaysam artık rüyamda gördüğüm çocuklardan etkilenmeye başladım.
Herkesle beraber kahvaltı sofrasına oturdum. -hâlâ abimle Büşra'ya çok kötü baktığım doğrudur.- ama rüyalarin tersi çıkarmış dimi? O yüzden içim rahat. "Eee Eda seni çok düşünceli gördüm bugün." Büşra'nın böyle demesiyle soğuk bakışlarımı ona çevirdim. Muhteşem fizikli kızımız kusursuz bacaklarını abimin gözüne sokarak otururken "İlkim burda olsaydı ebeni inletiedi." dememek için kendimi zor tuttum. İlkim nedense bu kızı hiç sevmiyor.
"Yok bişeyim. Öyle dalmışım. " dedikten sonra kahvaltıya gömüldüm. Birden bir müzik sesi ile kahvaltı sofrasıyla tüm iliskim koptu. Büşra'nın telefonuydu çalan..
*BÜŞRA'NIN GÖZÜNDEN*
Herkesle beraber yemek yiyorduk ki çalan telefonumla birlikte yerimden fırladım.
Arayan: Derin
Şaşırdım sonra da bir hışımla telefonu kulağıma koydum
-Alo
-Alo Büşra.
Aslında ben Derin'i sevmiyordum. Ama o beni seviyordu. Biraz zorla da olsa... O gün doğum gününe el ele girmemiz filan hep benim oyunlarımdı. Az şeytan değilsin diye düşünüyorsunuzdur. Evet, öyleyim! Ben Eda'yı hicbir zaman sevmedim. Onun saflığını hep kullandım. Çünku o her zaman örnek bir kız olmuştu. Ailem onu seviyordu, insanlar onu seviyordu. İbret alınacak bir kız olarak görüyorlar, hep beni bir köşede bırakıyorlardı bende o köşede hep ağlıyordum. Eda'nın Derin'i sevdiğini biliyordum. Bu yüzden o gün ne yapıp ne edip Denizle birlikte oldum. Bundan önce daha cok erkekle birlikte oldum ama bunu ne Derin ne de bir başkası bilmiyor. Sonra masum kız ayaklarıyla işte "Beni bırakma.. Ne yapacağımı bilmiyorum. " falan fistan bir sürü acıklı şey söyledim. Bu garibimde inandı hemen hahah gerizekalı!
Eda da ilkim de birbirinden saf. Salak İlkimle de geçen gün konuşurken "doğum günü gecesinin sonunda Eda'nın Derin'e aşkını itiraf etmesine yardım edicem çok işim var" diyip beni geçiştirdiğinde orda her şeyi anladım. Onlar böyle saf olmaya devam ettikçe onları daha çook parmağımda oynatırımm!!
Bu düşünceleri kafamda kurgularken telefondaki sesle kendime geldim.
- Büşra iyisin dimi?
Zavallım ya hahah kıyamam!
-iyiyim Derin.
-seni çok merak ettim. Ne kadar özür dilesem az biliyorsun. O gece...
Onun sözünü kesmek için "öhöm" diye bir ses çıkardım. Acıklı bir sesle
-Derin. Ailemin yanındayım. Dedim ve telefonu kapadım.
Haha yazık. Çok yazık.
Ama Eda'nın mutsuzluğu için değer!
Bundan sonra üzülen hep sen olucaksın Eda yeni başlıyoruz.
*EDA'NIN GÖZÜNDEN*
Yanıma ağzı kulaklarında zıplayarak gelen Büşra'ya noldu bakışı atarken o hemen lafa daldı
"Arayan Derindi. Yaa yerim beni çok özlemiş. Hep yanında görmek istiyormuş bu ayrılık ona yaramamıs yaa kızım çok tatlıydığğ. "
Onu gözlerim dolarak dinledim. Kadere bak. En yakın arkadaşımla sevdiğim adamın aşkını izliyorum.
"Sevindim" dedim.
Kuru ve buz gibi bir ifadeyle. Bundan sonra ne yapacaktım ben? Nasıl dayanıcaktım buna?

Mavi PortakalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin