Odamda kulaklıklarımla sakin bir şekilde müzik dinlerken aynı zamanda gördüğüm rüyayı düşünüyordum. İlginç, rüya bir türlü aklımdan çıkmıyor. E tabi abini kankanla yatarken görmekte ayrı bir psikoloji olsa gerek. Acaba yatmadan önce bana ne içirdiler? Bu nasıl bir karakter Eda. pislik misin?
Gözlerim yavaş yavaş uykuya hazırlanırken bende müzik eşliğinde yorgun vucudumun dinlenmesi için kendimi uykuya teslim ediyordum.
Gece aniden bastıran çişimle uyandım. Tuvalete doğru giderken abimin odasından gelen seslere pek aldırmadan geçtim.
-daaank' bu benim sonradan düşen köşeli jetonumun sesi.- Geri geri adım atarak odanın kapısına geri döndüm. Kulağımı iyice kapıya dayadım. "Ah, Doğuş. Nolur biraz yavaş ol! " korku dolu bakışlarımla kapıyı açtım. Bunun daha fazla ilerlemesine izin veremezdim! Gördüğüm manzara karsısında binbir türlü şok geçiriyordum. "Abi nabıyorsun sen!! " -surat ifadem bin kırmızı kızgın surat emojisi gücündeydi- kulaklarıma kadar kızardığımı hissederken abime hâlâ 'senden bir cevap' bekliyorum gözleriyle bakıyordum sonra bakışlarımı çarşafla üzerini kapatan Büşra'ya çevirdim. "Senden, sizden iğreniyorum. Pis sürtük." diyip kapıyı hızla çarptım ve kendimi sahile doğru sürükledim. Kafam gerçekten babaannelerin şifalı çorbaları kadar karışıktı. Elime bir taş aldım ve denize fırlattım.
-Kanka dediklerimiz "kanak" çıktı resmen-
Bir saniye burda bir şey olması gerekmiyor muydu? Madem rüyam hiç bozulmadan tam gaz devam ediyordu peki ya o çocuk... Niye gelmedin yaaa!! Niye hep kötü şeyler gerçek olur. Elime bir taş daha aldım ve "biri beni çimdirsin!!" diyerek denize sinirle fırlattım.
Havanın aydınlandığı dikkatimi çekince saate baktım. Saat 8'di. Dün annemler bizden ayrıldıkları için İlkim gelicekti! Ben bunu tamamen unutmuştum. Koşarak odama çıktım ve kafam dağılsın diye şarkının sesini sonuna kadar açtım. İlkimin gelmesi şu günlerde aldığım en güzel haberdi yemin ederim.
*DOĞUŞ'UN GÖZÜNDEN*
Eda'nın bizi bastığındaki gözlerindeki korku ve üzüntüyü ömrüm boyunca unutamıycam sanırım. Ama bende bir erkeğim sonuçta böyle seksi bir kızın teklifini reddedemezdim ki. Benimde kendime göre ihtiyaçlarım var. "Eda'yı düşünme artık" diyerek bana sokulan Büşra'ya buz gibi bir bakış attım ve üzerimi giyindiğim gibi odadan çıktım. Eda'nın odasından çok gürültülü sesler geliyordu. Kapıyı tıklatarak "müziğin sesini kıs! " diye bağırıyordum. Ama kapıyı açmıyordu. Endişelenmeye başlamıştım. Ben kapının dışından bile bu gürültüye dayanamıyorken o içeride nasıl dayanabiliyordu? Ne yapacağımı bilemeyip kapıyı açıp içeri daldım. "Yuh öküzz. Yavaş ol dangalak. " diyen Eda'ya döndüm ve hızlıca müziği kapadim. "İnsan gibi kapını tıklayarak girmeyi denedim Edacım. Ama son ses müzik dinlediğin için duymadin. " insan gibi kapıyı tıklamak sözünü ona vurgulayarak sözlemiştım bunu anlamış olcaktı ki ben bunu sözlerken gözleri yere bakıyordu. Beklemediğim bir anda kafasını kaldırıp cevap verdi. "Bu otelde bizden başka insan yok. Hem senin odandan çıkan seslerden iyidir dimi abicim? " dedi sert bir ifadeyle. Lanet olsun ki ona verecek bir cevabım yoktu. -Kız iyi laf soktu şimdi- Kendimi şerefsiz bir herif gibi hissediyordum. Sinirle çıkıp arabama atladım. Kendimden öyle nefret ediyordum ki nasıl olmuştu da böyle kendimden geçmiştim? Direksiyonu yumruklayarak son sürat yola devam ediyordum. Kendimi kaybedip yanlış şeride geçmemle karşıdan gelen arabayla burun buruna birbirimize girmemiz bir oldu.*EDA'NIN GÖZÜNDEN*
Odamda son ses müzik dinlerken abimin hızla kapıyı açma -açmada denmez buna kırıyordu resmen ayı.- sesiyle kendimden geçtim. Sonra kavga ettik tabii. Ne yani sen bunca şeyi yap ben sana hiçbirşey olmamis gibi mi davraniyim? Birde yüzsün gibi odama geliyor pis domuz pipisi! Sonrada hızlıca odamdan çıktı. Şekillere giriyor bide.
Dün geceden sonra biraz dinlenmek icin yatağıma yatmıştım ki telefonumun çalma sesiyle tüm uyku hayallerim boka sardı.
Arayan: Annem
Eyvah öğrendi mi yoksa?!? Off abi senin yediğin haltlar yüzünden.. Şimdi ne diycem ben kadına.
- Alo efendim annecimm
- Eda abin kaza yapmış. Sizin otelin biraz aşağısında 'derman' adında bir hastane varmış. Orda ve durumu kotuymus bizde geliyoruz sende hemen oraya git.
Neee. Annem bunları anlatırken ağzım açık gözlerim dolu bir şekilde onu dinliyordum herseyimi bırakıp hızlıca yola koyuldum. Nasıl olur ya? Nasılll? Derken otelden içeri giren İlkimi gördüm koşarak ona sarildim. "İlkim abim.. Abim kaza yapmış hemen gitmemiz lazım" bunu söylerken gözyaşlarımı da tutamamıştım. İlkimin arabasına binerken annemin ağlamakli sesi kulaklarımda yankılanıyordu...Hastaneye geldiğimizde araba durduğu gibi koştum kapı numarasını alıp hızlıca merdivenleri çıktım. -asansör fobisi başa bela- kapıyı aralayınca abimin uyanık olduğunu gördüm. Ağlayarak "benim yüzümden" diye koşup ona sarıldım. O da bana sarılıp "sonuna kadar haklıydın sen." ona bakıp "unutalim bunları" dedim. Elimi yüzümü yıkamak icin dışarı çıktım ve yan odadan gelen seslere kulak misafiri oldum.
"Kanka bu ne ya ağzın burnun kaymış. Nasıl çarpmış sana göt herif. "
Büyük ihtimal abimin çarptığı cocuk burada kalıyordu. Kendimi tutamayıp "Sensin lan göt. Piç kurusu. Kimin abisine laf atıyorsun lan. " ne kadar abim ona çarpmış olsa da en cok zararı goren abim olmuştu sonucta. kafamı cevirip abimin çarptığı çocuğa baktım. Bu.. Buu ruyamdaki cocuk. Sen o biz. Ben kimim lan?!? Heyecandan sadece ellerim değil çocuğa bakan goz bebeklerimin bile titredigini hissediyordum. Onlar nasıl baklavaa. "Tamam çok yakisikliyim ama bana bakta derdini dinleyelim" gozlerimi baklavalarindan ayırıp titreyen dudaklarimi açıp konuşmaya çalıştım. "S... Sen kendini n... Ne saniyorsun ya? " bana gülerek baktı -gamzelerine kafamı gomup boğulmak istiyorum oh- "ben demedim o dedi" diyip kankasini gosterdi. O da sarışın mavi gozleriyle dışarıya 'gel beni al' diye bagiriyordu. İkiside tas gibiydi mubarek. "N.. Neyse ben gidiyorum. Sozlerinize dikkat edersiniz artik. " ben az once kekeledim mi ? Yok canım ne kekelemesi tuvalete gidip aynaya baktığımda kulaklarima kadar kizarmistim. Yuzumu yıkayıp abimin yanina gittim. Bu arada -şarap gibi cocuk ya insanin her kadehinde sarhoş olasi geliyor. Kitap gibi oku oku bitmiyor. Deniz gibi... - herneyse işte adini bilmediğim son derece kaba ve okuz olan çocukta taburcu oluyordu. Bende gidişini izliyordum. "Enis hadi ya ne ağır, kağnı arabası gibi cocuksun"
Bu o cocugun kankasiydi. Demek benim ağır öküzün adı Enisti..
Enis, Enis, Enis...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Portakal
ChickLitBana korkularınla yüzleşmelisin dedin. En büyük korkum seni kaybetmekti. Beni bununla yüzleşmek zorunda bırakma...