"Neden?"diye sordu, dolmuş gözleriyle ona bakmam için yalvarırken.
"Böyle olması gerekiyor."dedim düz bir sesle, onun aksine gözlerine bakmadan.
"Hayır." Sesi biraz öncekine göre yüksek çıkmıştı. "Böyle olması falan gerekmiyor." Artık kesinlikle bağırıyordu. Ona itaat etmem için bana yalvarmıyor, bağırıyordu.
"Üzgünüm."
İçimdeki duyguları gizleyerek konuşmak o kadar zordu ki...
Hem de ona karşı... Sevdiğim adama karşı.
"Üzgün değilsin."diye, kelimenin tam anlamıyla kükredi. "Lanet olsun! Neden?"diye bağırdı, tekrar.
"Seni sevmiyorum."dedim, kendimi zorlayarak.
Gözlerimi, tırmanma yarışı yaptığımız ağaca dikmiş, yapraklarını saymaya çalışıyordum.
1, 2, 3...
"Gözlerime bak."dedi, kısık ama sert bir sesle.
4, 5, 6, 7...
"Neden?"dedi, çenemi sıkıca tutup ona bakmamı sağladığında.
Cevabımdan korkuyordu, bunu anlayabiliyordum. Çünkü... Bende korkuyordum.
"Seni.."dedim, kendimi fazlasıyla zorlayarak. Hayran olduğum gözlerine bakarken bunu söylemek çok zor olacaktı.
"Seni sevmiyorum."dedim, çok hızlı bir şekilde.
Elini yavaşca geri çekerken gözünden bir damla yaş düştü. Sanki kalbime bıçak saplamışlar gibi hissettim. Benim yüzümden ağlıyor olması, en son isteyeceğim bir şey bile değildi.
"Git." Sesindeki soğukluğu her yerimde, en önemlisi kalbimde hissettim.
Kelimesini tekrar etmesine izin vermeden ve sebep olduğum yeni bir gözyaşını görmemek için hemen arkamı döndüm. Sarsak adımlarla yürümeye başlarken gözümden yaşlar süzülüyordu. Söyleyemediğim cümlelerim gözümden yaşlar olarak aktı.
Seni çok seviyorum.
Seni, senden vazgeçecek kadar çok seviyorum.
Hep seveceğim.
Eve gittiğimde annem ve babam salonda beni bekliyorlardı. Korkuları gözlerinden okunuyordu.
Derin bir nefes alıp ciğerlerimi havayla doldurdum. "Tamam."dedim, aldığım nefesi geri bırakırken. "Tedavi olacağım."
***
Bugün ayrılığımızın birinci günü sevgilim.
Senin ağlamana sebep olduğum için kendimden nefret ediyorum.
Özür dilerim.
"Seni sevmiyorum"dediğimde gerçekten inandın mı?
Saçmala kıvırcık kafa.
Seni çok seviyorum.
Seni, senden vazgeçecek kadar çok seviyorum.
Defteri kapatıp üstündeki fotoğrafımıza baktım.
Sarı, kıvırcık saçları rüzgarda uçuşurken kameraya gülümsüyordu. Yanaklarında oluşan gamzelerini şimdiden özlemiştim.
Bende arkadan gizlice parmaklarımla ona kulak yapıyordum.
İkimizde her zamanki gibi gülümsüyorduk.
Şimdikinin aksine.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Özlemekten Korkuyorum - Tek Bölümlük -
ChickLitKendi savaşmak istemişti. Onun için savaşı kazanıp hayatına devam etmek istemişti. Tek başına.. Ama sandığı kadar kolay değildi. Fark etmişti ve savaşı bırakmıştı. Korkmuyordu.. Acıları bitecek ve huzura kavuşacaktı. Ama özlem? Onun çaresi var mıydı...