Bir anlık hevesle tatile çıkmaya karar veren güzellerimiz, Mina'nın salaklığı yüzünden dolandırılmış ve adaya düşmüşlerdi. Adada onlardan başka birileri daha vardı ama onlar ne Mina'nın salaklığıyla, ne de doğa üstü olaylarla haber alarak oraya gitmişlerdi. Onların amaçları başkaydı. Hedefleri başka...
Lise yıllarında sevgilisi sandığı çocuk tarafından bekareti alınan, daha sonra lakabı sürtük olan ve bu lakaptan kurtulmak yerine kabullenerek, aşka olan tüm kapılarını kapatan dobra, umursamaz, garip fikirli, dişi kanarya, salak görünen zeki bir kızıl. Dövmeli kızıl; Mina Koçyiğit.
Kilosu olmamasına rağmen kilosu hakkında kötü bir yorum duyduğunda devreleri yanan, yemek yemeden duramayan, yaptığı iğrenç esprilerle tanınan, gri saçlı dişi ayı; Tuğçe Kozan.
Aşık olmak isteyen ama sonunun Mina gibi olmasından korkan ufaklık, mavi gözlü, içinde azgın Hayriye taşıyan, her olayın altında bokluk arayan, çabuk güvenen, şirin ve güzel bir kumral; Buse Uygun.
Hayatını kendi yönetme taraftarı olduğu için kalbini hiç dinlemeden mantığıyla hareket ederek, kendi seçtiği erkeğe aşık olan, onunla sevgili olmayıp o gittikten sonra acı çekeceği ve aşk acısının ne demek olduğunu öğreneceği için sevinen, masum ve güzel, Buse'nin üvey kardeşi, Sarı kız; Ceren Uygun.
Erkeklerimizden en aşık olanının kurduğu plan ile yolları kesişen bu çiftlerimiz adadan sonra mecburi bir şekilde -Buse ve Tarık ikilisi sayesinde- aynı evde, Mina'nın evinde kalırlar.
Yaşanan maceralar, kurulan dostluklar, kırılan tabular ve yeni başlayan aşklar...