2) İŞİMDE İLK GÜNÜM

1 0 0
                                    

     Sabah alarmın çalmasıyla uyandım. " Lan ne susmaz birşeymişsin bee " dedim kendi kendi- me. Saat 08:27 diydi. Hiiiihh az daha uyusaymışım geç kalacakmışım dedim kendi kendime. La insan ilk günden mi geç kalır. Neyse bunları düşünürken geç kalacaktım. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım saçlarımı taradım. İki dakikalık bir fön çektim. ( zaten saçlarım az ve düz )
     Altıma buz mavisi renginde bir pantolon üstüme düz toz pembe bir askılı aldım. Baktım saat 08:40 yolu 10 dk hesapladım. Makyaj çantamı çıkarıp aylaynır çektim. Siyah bir far, pembe bir ruj, kapatıcı, allık ve olmazsa olmaz rimeli sürdüm. Boynuma altın rengi zincirimi taktım. Saçlarımı salık bıraktım. Bilezik olarak üstünde KIYMETİNİ BİL yazısı olan ipten bileziği taktım. Kulağıma beyaz küpeler ve burnuma da hızma taktım. Baktım saat 08:51 koşarak kısa yeşil renkte montumu aldım. Şarjdan telefonu alıp montun cebine koydum. Gidip beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Yarım kalmış pizza yı alıp arabaya bindim bir yandan pizza yiyor bir yandan araba kullanıyordum. Restauranta geldim. Arabayı yolun kenarına çektim. Ağzımın kenarını sildikten sonra arabayı kilitleyip içeri girdim. Dün gittiğim adamın yanına gittim. " Ooo erkenciyiz bakıyorum küçük hanım! Geçin bakalım " dedi ve beyaz bir önlük verdi. Bir cebi cebinin içinde bir defter vardı. " Tamam " dedim ve montumu askılığa astım. Telefonu alıp pantolonumun cebine koydum. Sahte bir gülümseme atıp çıktım odadan. Çıkarken " Hee bu arada saçlarını bağla. Yemeklerden kıl çıkmasın " dedi ve bir toka attı. Ya ben bunu öldürürüm. Dua etsin patronum. Yoksa çoktan cesedin çıkardı burdan. Arkamı döndüm ve verdiği tokayı aldım. O da bana gözüm üstünde bakışı attı ve önünde duran gazeteyi okunmaya başladım. Tokayla saçımı yukarıdan bir at kuyruğu yaptım. Ardından mutfağa gittim. Şefe " Ben işe yeni başladım " dedim o da bana bakıp " Bak yeni müşteri geldi. Git ve ne istediklerini sor ve deftere yaz. Masa numarası kaçsa onun yanına yazacaksın isteğini " dedi. Ben de içimdeki merakla gittim müşterilerin yanına. İkisinde kadındı. " Buyrun hanfendi ne istemiştiniz? " dedim kadınların birine dönerek. O da " Pardon ama menü vermediniz " dedi kadına bana sen salak mısın gibi bakarak. Heyy şef ben seni napıyım?? Dedim kendi kendime bir sinirle. " Ee pardon hemen şimdi getiriyorum " dedim ve mutfağa gittim. Şefe dönüp
" Şefciğim sen neden bana iki tane menü vermezsin? Neden beni kadınların önünde rezil edersin? " dedim. Oda bana şaşkın şaşkın bakarak " Ne münasebet kızım. Bütün menüler masanın üstümde " dedi. Neee? Şimdi bu iki salak kız benle oynadı. Ellerim titremeye başladı. Derin bir nefes alıp hızlı hızlı yürüyerek kadınlardan birini çağırdım. Gittiğimde bir de gülüyorlardı. Terbiyesizler. Kadın benle tuvalete geldi. " Lan sen kimsin ben le oynuyon? " dedim. Kadının konuşmasına fırsat vermeden elimin tersiyle kadına tokat attım. Vuruş o vuruş kadının kafası 360° derece döndü. 4 parmağımın izi çıktı kadının yüzünde. Ardından kadın saçımı tutup beni yere fırlatmaya çalıştı. Ama yapamadı ben dizim ile özel bölgesine bir vurmuşum. Hiiih kadın bağırmaya başladı. Kısa bi süreden sonrada bayıldı zaten. Öldümü la yoksa. Yok bee. Aldım ve kadını tuvalete koydum. Bende orda beklemeye başladım. Bi süre sonra kadın bişey olmamış gibi çıktı. Ben bunların hepsini unutmasını söyledim. Lan kadın ısrarla şikayet etcem de şikayet etcem. En sonunda " Tamam be istediğini yap " dedim. Kadın arkasını dönüp yürümeye başladı. Ben de mutfağa döndüm. Orda oturmaya başladım. Kendi kendime " Olamdı bu iş " dedim. Bi süre sonra da patron çağırdı. Ben de yanına gidip karşısındaki deri koltuğa oturdum. " Evet açıklama yapmıycak mısın? " dedi bana bakarak. " Şeyy ben öfekeme yenildim " dedim dudağımı ısırarak. Oda " Nasıl yenilirsin. Ben seni anlayamadım. Nedir bu tavırlar? " dedi bağırarak. Ben de sinirlenip " Ne bağrıyon ne? " dedim bende bağırarak. Kel kafasını kaşıdı " Çık dışarı " dedi. Ben de konuşmaya başladım " Bakın ben hem yetim hem de öksüzüm. Senelerce yetim hanede kaldım. İnanmazsınız ama ben daha dün çıktım yetimhaneden. O kadar şanslıyım ki ilk gün direk iş bulduğum için. Ama olmadı napıyım. Ben böyleyim. Vahşi sinirli inatçı bir kızım. Alıcaksanız beni böyle işe alın. Sırf bir iş için mi kendimi bozayım? " adam şaşkınca. " Peki o zaman ilk gün. Seni affediyorum. Ama bi daha olmasın. Bu arada akşam yemeğe gitmeye ne dersin? " dedi. Lan bu bana  yazıyomu? Neyse görücez. " Tamam adresi mesaj at '' dedim. Tamam anlamında kafasını yukarı aşagıya salladı. " Hee bu arada evine git. Dinlen izinlisin. " dedi. Ohh sonunda eve gidecektim. İlk günden sıkıldım yaa. Montumu aldım. Arabaya bindim. Eve gittim. Gider gitmez ev modu haline geldim. Baktım mesaj gelmiş. Saat 20:00 de saat şu an 15:37 iyi daha vaktim vardı. Biraz kestireyim dedim. Saatı 19:00 a kurdum. Kendimi yatağa atıp uyumaya başladım.
     Sabahki gibi alarm sesiyle uyandım. Uff  keşke yemeği kabul etmeseydim. Uyandığımda saat yediyi biraz geçmişti. Hemen kalkıp giyindim. Sabahki kombinimi giydim. Ayağıma beyaz topuklu botlarımı giydim. Makyajımı yaptım. Aylaynırımı sürdüm. Bu sefer beyaz far sürdüm. Toz pembe bir ruj, kapatıcı ve allık sürdüm. Son olarak ta rumeli sürdüm. Aksesuarlarımı da taktım hazırdım!  Arabama binip yazan adrese gittim. Arabam yeni sayılmazdı. Ama idare eder işte. Gittiğimde patron gelmişti. Yanına gittim " Selam " dedim. O da bana " Selam " dedi. Oturdum noldu der gibi baktım. Yanıt vermedi. Menüyü açtım. Garson geldiğinde " Ne isterseniz? " diye sorunca " Ben bir tabak salata sen ne yiycen patron? " dedim. " Ben de bir yengeç alabilir miyim? " dedi. Garson " Tamam efendim " dedi. Garson gidince " Bak örnek al kendine " dedi. Bu sözle bir kahkaha atmışım. Abi bütün herkes bana baktı. Yemekler geldi. Ben salatamı yiyordum. İyy patronda çıtır KITIR yengeç yiyodu. Öğğğğ. Dayanamadım " O böceği nasıl yersin? " dedim. " Yalnız bu böcek değil. Ayrıca tadı gayet güzel ister misin? " dedi. " Asllaaaa aslaaa aslaaaa!!!!  " diye bağırdım. Sen mal mısın der gibi baktı bana. Öfff aman boşver. " Bu arada adın ne? " diye sordum. " Batuhan. Ama sen kısaca Batu diyebilirsin " " Tamam Batu " dedim. Salatam bitti. Ben de konuşmaya başladım. " Senin işin tam olarak ne? " dedim. " Ben restaurandı yönetirim. Kampanyaları filan yaparım. Bu restaurant benim amcamın. İstediğin cevabı aldın mı? " " Evet adımı merak etmiyor musun? " " Heee adın ne? "
" Aslı! " vayy fazla bağırdım ki galiba herkes yine bana baktı. Olum bunlar neden bakıyolar la?
     Artık gitme vaktim gelmişti. Batu benle kapının önüne kadar geldi. Gelirken adeta yarış yapıyoduk. Bana da " Yarın saat  sekiz de restaurantta ol " dedi. " Tamam " dedim. Eve girdim. Ev modunu geçtim. Bir duş aldım. Saat 23:04 ooooooo. Kesin geç kalkcam dedim. Hemen yattım. Acaba yarın nasıl çılgın bir gün olacak...






















    BU BÖLÜMÜN SONUDA BÖYLE. EMEĞE SAYGI OLARAK VOTE VE YORUM BEKLİYORUM. SADECE 2 SANİYENİZİ ALIR. BU DA UZUN BİR BÖLÜM OLDU. SİHİRLİ KOLYE ADLI MACERA KİTABIMI OKUYUN...


































PASLANMIŞ BİR AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin