Sabah yine lanet alarm sesi ile kalktım. Bu sefer tam zamanında kalktım. Offf poffff derken bari kalkayım dedim. Tuvalete girdim saat yedi olduğu için bir duş aldım. Saçımı kuruttum. Maşa yaptım bu sefer. Dağnık topuz yaptım. Altına beyaz kot pantolon üstümede beyaz kısa kollu düz bir tişört aldım. Bu sefer ince bi hırka aldım üstüme. Off açtım. Neyse gidince yerim diye düşündüm. Hafif makyaj tabii ki. Her gün yaptığım şey. Far, rimel, ruj filan işte. Telefonumu aldım çıktım. Arabaya binip restauranda gittim. Mutfağa girip bir önlük giydim. Müşteri beklemeye başladım. Beklerken sırtını dönmüş olan bir çocuk gördüm. Erkek birisi. Sarı saçlıydı. Önünü döndü. HİHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHH aman Allah'ım. Kalp krizi geçircem şuracıkta. Gençliğine yazık olcak. Göz göze geldik. Koyu kahve gözlerle bakıyordu bana. Sarı saçları ne güzledi beee. Baklavaları ve kol kasları belli oluyordu. Bana bi şey olcaka yaaaa. Offffff müşteri geldi. Yakışıklıyı izlemeyi bıraktım. " Ne istersiniz? " diye sordum. Menüye baktı baktı baktı baktı baktı baktı off ne çok baktı beee. En sonunda bir adana kebap dürüm istedi. Ben de numaraya baktım 28 yanına adana dürüm yazdım. " İçecek? " " Soğuk ayran " yanına da ayran yazdım. Mutfağa tezgaha gittim. Soluma bi baktım. Neeeeeeeeee???!???!! Şurda ölcem. Bu tarhana çorbası. Ben bu çorbayı yerim yaa. Hemen bi kase aldım çorba koydum. Oturup içtim. Hiiih lan kadını unuttum. Tezgaha gittim. Bir adana dürüm duryodu. Bi ayran aldım. Kadına götürdüm.
" Afiyet olsun " dedim gittim. Şef tezgaha bakmış " Kebap nerde yaa? " diyordu. Ahhh tamam ya. Gittim ve şefe " Şef kebapı ben başka bir müşteriye verdim " dedim. " Bak bi daha sen bana geliyosun isteği söylüyosun. Gidiyosun sonra gelip yemeği alıp vereceksin " dedi. Tamam yaa. Dönüp hızla gidecekken birinin göğüsüne çarptım. " Naaa--pıyon yaa " dicekken bu kişinin yakışıklı olduğunu gördüm. " Meraba ben Murat sen yeni gelen garson olmalısın " dedi. Ooooooooo sanırım deliyorum. " E-evet ben yeni gelen kız. Adım Aslı. Aslı Su. Tanıştığıma memnun oldum " dedim. Elini uzattı ben de sıktım elini. Ovvvv acıdı be o nasıl bi güç. Ağzımın kenarında kalmış tarhana çorbasını işaret parmağı ile sildi. " Demek tarhana seversin. Güzel bi damak tadın var. Ben de severim tarhana " dedi. Ayyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy aynı şeyi seviyorduk. Arkadan bir müşteri geldiğini gördüm. " Müşteri geldi " dedim. Hemen müşterinin yanına gittim. Omzundan biri çekti beni. Murattı. " Sen git yenisin ben bakarım " dedi. Ayy acaba o da benden hoşlandı mı?? Ne güzel bi çocuk. Başka bi müşteri filan geldi derken akşma oldu mutfağa gittim.
Azcık bir çorba kalmış. Yiyeyim bari diye düşündüm. Çorbayı ısıttım. Ayy evde de hiç bir şey yok. Bari hafta sonu gidip alışveriş yapayım. Çorbayı kaşıklamaya başladım. Dibine geldim ekmek ile sıyırdım. Montumu da alıp eve gittim. Eve geldiğinde telefonu arıyorum. Yok Allah yok. Off kesin işte unuttum. Yoksa nerde olacak ki. Hemen restauranda tekrar gittim. Kapanmamıştı. Hemen koşarak girdim içeri. Mutfağa gittim. Telefonu aramaya başladım. Çat! Kepenk kapandı. Koşarak gittim girişe.
" İMDAT İMDATTTTTR!!!! BURDAYIM İÇERDE KALDIM BENİ UNUTTUNUZ!!!!!!!!!!! '' diye bağırdım. Sonra dışarıdan " Nee?? " diye bir ses geldi. Kepenk açıldı ardından. Işıklar gitti. Off off off Allahım offff. Kepenki birisi açtı. " Aslı sen misin? " dedi bi ses. " Evette sen kimsin? " " Aşk olsun ben Murat " Hiiiiuh ikimizin aşkı olsun emi!! " Heeeh ta-tamam. Ne i- şin var senin burda! " Ayy sesim fazla çıktı biraz. " Her akşma ben kapatırım restaurandı. Asıl senin burada ne işin var? Ayrıca ışıklar neden kapalı? " Ooo bildiğin hesP veriyoz çocuğa. " Ben telefonunu unuttum. Onu almak için geldim buraya sonra sen kapattı falan dükkânı ben de bağırmaya başladım. Sonra elektrikler gitti. Saat baya geç on bir buçuk filan. Ama telefonunu alamadım. " dedim. " Orda mısın Murat? " " Evet buradayım " dedi. " O zaman telefonun yanındaysa alabilir miyim? Fenerini kulancam da. Telefonumu alıp geri vercem de "
" Oov elbette. Ama ilimizin beraber gitmesi daha uygun olacaktır. Malum çok karanlık. " Peki sen nasıl uygun görürsen "
Murat telefonunun lambasını açtı. Adeta korku evindeymiş gibi hissediyordum kendimi. Yürürken ayağımı masanın bacağına çarptım
" AHHHHHH!!!! Ufff ayağım çok acıyor " diye bağırdım. Murat hemen ışığı bana doğru tuttu ve " İyi misin sen? " dedi. Uyyy annem beni de düşünürmüş. Bıdı bıdı bıdı! Ne diyom be ben. " Off iyiyim iyiyim " dedim ve ayağa kalktım. Daha doğrusu kalkmaya çalıştım. Ayağımın üstüne basamıyordum. Hafif topallamaya başladım. " Kolunu omzuna at " dedi. Ben de dediğini yaptım. Sarmaş dolaş gittik mutfağa. Ben sandalye oturdum. Oda telefonu aramaya başladı. Ocağın yanından aldı telefonu. Çıktık mutfaktan. Arabamın önüne geldik. Ahh nasıl unuttum. Ben nasıl araba kullancam? " Murat senden bir ricam var. " " Evet buyur " " Şeyy benim arabam var da ben nasıl kullanacağım arabayı? Ehliyetin varsa beni eve bırakabilir misin? " " Ehliyetim var da yolu bana sen tarif edeceksin dimi? "
" Evet tabii ki " dedim arabaya bindim sağa sola diye diye geldik eve. Arabadan fındık ikimizde. " Gel bir kave iç " dedim. " Zahmet olmasın " dedi. " Yok yaa telafi anlamında " " ta- mam " dedi. Merdivenleri çıkmaya başladık. Acaba kaveyi nas8l içer diye düşünmeye başladım. Neeee lan benim kavem yok. Neyse çay veririm. AMA BENİM ÇAYIMDA YOK. Benim hiç bi şeyim yok. En iyisi her şeyi başatn anlatmak. Eve girdik. " Annen ve babanla mı yaşıyosun? " " Ee hayır benim annem ve babam ben daha küçükken öldüler. Bense bu güne kadar yetimhanede kaldım. Belki inanmazsın ama iki gün oldu yetimhaneden çıkalı. Ev araba eşya devlet verdi bunları bana. Ve de benim kavem yok. Çayımda yok. Şu evde bi tek sen ve ben varız. Bi de eşyalar " dedim. Vayy dikkatle dinliyordu beni. İlk " Başın sağ olsun " dedi. Sonra da " Sıkıntı yok yaa. Başka bi gün içeriz o zaman. Neyse ben kalkayım iyi geceler " dedi ayağa kalktı ben de kakltım " Evin uzakta mı? " Sayılır " Off acaba ona burada kalabilirdin demeli miyim? Yürümeye ve kapıya gitmeye başladı. Ben de
" Hayırlı yolculuklar " dedim. O da
" Sağol " dedi. Kapıdan çıktı ve gitti. Ben de elimi yüzümü yıkadım. Pijamalarımı giyip yattım.BÖLÜM SONU UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR!!! VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN. DİĞER BÖLÜM EN KISA ZAMNADA GELİR!!!!!!!!!!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PASLANMIŞ BİR AŞK
RomanceBugün yetimhaneden çıkışım vardı. Seneler sonra özgür kalmış gibi hissediyordum kendimi. İlk defa dışarı çıkacaktım sanki. Çok küçükken bırakıldım bu yetimhaneye. Annem ve babamı trafik kazasında kaybetmiştim. Şu an 19 yaşıma bastığım için kendim ya...