Yaşadığın bütün olumlu ya da olumsuz şeyleri bir de başkalarının gözünden görmeye, yani empati kurmaya ne dersin? Belki de orada senin bile göremediğin bir şeyler vardır...
Annen
Annen makyajının dozuna karıştığında, gitmek istediğin yerlere itiraz ettiğinde, hatta odanı bile kilitlemene izin vermediğinde öfkelenebilir ve seni anlamadığını düşünebilirsin. "Arkadaşlarımla pijama partisi yapmak için, sevgilimle istediğim kadar vakit geçirebilmek, yalnız tatile gidebilmek için daha ne kadar büyümemi istiyor acaba annem? Bunları yapabilmek için 30 mumlu pasta mı üfleyemem gerekiyor?" diye düşünüp kendi kendini dolduruyor ve isyankar şekilde davranıyorsan, olaya bir de annenin bakış açısından bakmaya ne dersin?Onun gözünden...
Arkadaşlarıyla tatile gidebilmek için "İlle de 30 yaşına mı basmalıyım?" diye soruyor yine küçük hanım! Hayır efendim, ıslak bikiniyle güneşlenmemesi gerektiğini bilmez ki cildi leke olur, güzelliği bozulur. Hem fazla açılır, panik yapabilir, gidemez tatile! Pijama partisi de çok gereksiz. Neymiş o! Amerikan korku filmlerindeki gibi bütün kötü karakterler gece gelecekmiş gibi hissediyorum. Üstelik mısır patlatacağım derken, ocağı açık unutabilirler. Odasını da kilitlemesine izin vermemem çok normal değil mi? Yangın olsa, ben nasıl açacağım o kapıyı? O benim güzel, biricik kızım! Onu anlamadığımı düşünsün. Onu, onun bile tanımadığı kadar iyi tanıyorum ve anlıyorum ben. Ama yine de beni "huysuz anne" ilan edip isyan etmese daha iyi olacak.Sevgilin
Yine mesajına cevap gelmedi... Saatler sonra yazma huyunu hiç sevmiyorsun değil mi? Üniversite hayalleri kurarken, başka şehre gitmek istemesi de çok can sıkıcı. Üstelik "Okul çıkışında arkadaşlarıyla play station oynamaya gideceğine benimle biraz yürüyebilirdi" diye düşünüyor olabilirsin. Kız arkadaşlarıyla olan samimiyetine de kıskançlık krizleri ve triple karşılık verdiğin zaman, haklı olmana rağmen fazla sert çıktığını düşünüyorsun belki de. Bazen o kadar soğuk davranıyor ki sanki her an ayrılacakmışsınız gibi! Hatta başka birinden hoşlandığını düşünüp endişelendiğin zamanlar da olabilir. Bu hislerine karşılık, senin yakışıklının aklından geçenler çok farklı...Onun gözünden...
Biz erkeklerin her zaman daha net olduğunu, kızlar gibi birden fazla şeyi düşünerek komplike planlar yapamadığımızı unutuyor sanırım. Bugün yine niye trip attığını anlayamadım. Ama sanırım kıskançlık nöbetlerini kızlarla fazla sohbet ettiğim için geçiriyor. Keşke onlarla sadece sınavlardaki kopya şebekesinin organizasyonu ve uzun proje ödevlerine yardım ettikleri için konuştuğumu anlayabilse... Başka şehirde üniversiteye gitmek istememin sebebini de ondan kaçmak istediğimi düşünerek abartıyor. Sadece burada kazanamama ihtimalini düşünerek böyle bir varsayım yapıyorum. İçine kapanık bir çocuk olduğumu da unutuyor bazen. Hayatımdaki sorunlarda yalnız kalıp kimseyle konuşmak istemeyişimin sebebini ondan soğuma belirtisi olarak görmüyordur umarım. Arkadaşlarımı kıramayacağımı ve onlarla takılmaktan çok hoşlandığımı da anlaması gerekiyor artık. Ben onun kızlarla kahve içmeye çıkıp saatlerce dedikodu yapmalarına hiçbir şey demiyorum oysa!Arkadaşın
Aldığın ayakkabının aynısını bir süre sonra arkadaşının ayağında gördüğünde sana özendiğini düşünerek bu pişti olayına sinir oluyorsun değil mi? Giydiklerine, yaptıklarına getirdiği eleştirilerle de seni kıskandığını düşünüyor olabilirsin. Hatta hafta sonları yaptığı check-in'lerle ne kadar gezdiğini göstererek sana hava attığını zannederek ona trip atıyorsun. Sürekli küsüp durması da oldukça can sıkıcı. "Hem en son hoşlandığım çocuğa gidip her şeyi anlattı, beni rezil etti, arkadaşım değil düşmanım sanki" diye düşünüyor olabilirsin. Fakat arkadaşının bu tavırlarının arkasında başka şeyler olabilir.
Onun gözünden...
Bu ayakkabı bu sezonun modası zaten, niye ayağımda görünce bu kadar şaşırıp laf soktu anlamıyorum. Eleştiriye de kapalı bir arkadaşım var ne yazık ki! Bazen gereksiz konuştuğunda ya da rüküş olduğunda onu uyardığım zaman trip atıyor. Oysa ben onun için bu uyarıları yapıyorum, en iyi arkadaşım o! Sürekli hoşlandığı çocuğu anlatıp bir türlü konuşmak için cesaretini toplayamadığından gidip konuştum o yakışıklıyla. Onun da hoşlandığından emindim çünkü, yoksa asla gitmezdim. Bizim ki surat astı ama eminim iyi bir çift olacaklar. Biraz kızgınım aslında ona, kaç kez ekti beni! Şimdi de yaptığım check-in'lere laf ediyor "Bensiz gidiyorsun" diye. Aslında evden yapıyorum, boş yere kıskanıyor, biraz burnu sürtsün istiyorum:)
Kardeşin
Senin eşyalarını kullandığında kardeşine çok kızıyor olabilirsin. Özellikle de akşam eve geldiğinde en sevdiğin kıyafetlerini onun üzerinde gördüğünde... Bilgisayarı almak için yaptığı numaralar, aranızdaki en ufak bir sorunda evin hakimi olan babanı bulup bir avukat edasıyla, kendini koruyup haklı çıkması da sinir bozucu. Telefonla konuşurken seni yalnız bırakmadığı, arkadaşlarınla dışarı çıkarken ısrarla gelmek istediği ve sürekli sorular sorduğu için onu sevmediğini düşünebilirsin. Fakat kardeşin öyle düşünmüyor olabilir.
Onun gözünden...
Ben de onun gibi olmak istiyorum! Ama makyaj malzemelerini kullandığımda, zarar verdiğimi söyleyerek kızıyor. Aynı hoşgörüsüzlük kıyafetlerini giydiğimde de var! Oysa ben sadece onun gibi büyük görünmek istiyorum. Arkadaşlarıyla çok eğlendiği için onlarla takılmak istiyorum, ama beni aralarına almıyorlar. Kendi arkadaşlarımla gezebilecek yaşta olsaydım, bunu yapmazdım. Ne kadar çok sıkıldığımı görüp kendisi teklif etmiyor! Bazı şeyleri annemden daha iyi anlayabileceğini ve bana yol gösterebileceğini düşündüğüm için sorular soruyorum, fakat aldığım cevap "Soru sorma" oluyor. Üç dilek hakkım olsa; ablamın daha iyi bir dinleyici olmasını, bütün eşyalarını ortak kullanmayı teklif etmesini ve yaklaşık on yıl boyunca aldığı bütün dondurmalardan feragat edip bana vermesini isterdim!
![](https://img.wattpad.com/cover/75059303-288-k906582.jpg)