Sabahın ilk ışıklarında uyanmıştım. Uyku tutmamıştı. Heyecan tüm bedenimi sarmıştı.
Yatağımdan güç alarak doğruldum. Maviş tek ayağın üstünde, kafasını tüylerine gömmüş uyuyordu.
Bu haline gülümsedim.
Bozulmuş olan topuzumu düzelttim. Tekerlekli sandalyemi uzanmak için hamle yaptım. Ama yatağımın uzağında kaldığı için uzanamadım.
Kollarımla vücudumu sağa doğru biraz kaydırdım. Fakat tekerlekli sandalyeme ulaşamadım.
Aynı şekilde biraz daha sağa kaydım. Yatağın ucuna gelmiştim bu sayade. Uzanmaya çalıştığımda başarmıştım ama dengemi sağlayamadım ve yeri boyladım. Vücudum büyük bir gürültü çıkardı. Tekerlekli sandalyem artık daha uzaktaydı.
Kapının ani açılması ile irkildim.
"Yeşim Hanım, iyi misiniz? " dedi Yeliz Hanım. Gözleri benimle buluştuğunda gözleri kocaman oldu.
"İyiyim(!)" dedim ve oturma organımı ovaladım.
"Hemen babanızı çağırıyorum, efendim." dedi.
"Tamam sakin ol. Bir şeyim yok." dedim ve gülümsedim. Acı dolu bir gülümseme.
Yeliz Hanım babamı çağırmış, babam beni sandalyeme yerleştirmişti.
"Emin misin kızım? İstersen doktora gidelim, he güzel kızım." dedi babam. Tekrardan ve takrardan.
"Adımın Yeşim olduğu kadar eminim, babacım. Merak edilecek bir şey yok. " dedim.
Derin bir nefes aldı. Gülümsedim.
"Peki. Ağrın olursa Yeliz Hanım'a söyle bana haber versin." dedi ve odamdan çıktı.
"Geçmiş olsun, efendim." dedi Yeliz Hanım. Odadan çıkmak için hamle yaptığında ona seslendim.
"Bir dakika Yeliz Hanım. Sizden bir ricam olacaktı." dedim.
Hemen arkasına döndü.
"Babanızı mı çağırayım, efendim?" dedi Yeliz Hanım.
"Ah, hayır. Ben bugün size yardım etmek istiyorum. Kahvaltı masasını birlikte hazırlasak olur mu?" dedim ve kirpiklerimi bir kaç kez kırptım.
"Tabi, efendim." dedi ve gülümsedi.
"Şey bide, mini mutfakta yapsak benim açımdan daha iyi olur. Biraz sizi uğraştırcam ama bu benim için önemli." dedim.
"Tabi ben malzemeleri getireyim." dedi ve odadan çıktı.
Bende sandalyemi mutfağa sürdüm.
Yeliz Hanım elleri dolu bir şekilde mutfağa geldi. Ellerindekini mutfak tezgahına bıraktı.
Ellerimi birbirine sürtüp "Hadi başlayalım. Ne yapılacak?" diye sordum.
"Yumurtalar haşlanacak, omlet yapılacak, salatalık ve domatesler doğranılcak, sosisler kızartılcak, çay demlenecek, sofraya kahvaltılıklar götürülecek." dedi.
"Peki o zaman ben omlete başlıyorum." dedim.
Tezgahın üzerinde duran 6 yumurtayı bir kasenin içine kırdım. İçine bir miktar tuz koydum. Çırptım.
Bir yemek kaşığı tereyağını tavada erittim. Hazırladığım yumurta karışımının bir kısmını tavaya döktüm.
Yumurtanın alt kısmı biraz pişmeye başlayınca kenarlardan boşluklar açarak üstteki yumurtanın aşağı akmasını sağladım. Üzerine kaşar peynir rendeledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE
Teen Fiction19 Şubat Genç Kurgu #843 #Anita2016 Genç Kurgu 1.'si Bu her hikayeden farklıydı. Eksik olduğunu düşünen, hayattan tat almayan bir bayan ve onu hayata döndüren bir Beyfendi. Tam anlamıyla adam kadını hayata,tekrar döndürüyor. Mucize onun ellerinde.