Merhaba arkadaşlar,
Bu bölüm itibari ile Yeşim'in kaza anını ve kaza anından sonra yaşadığı şeyleri anlatacağım. Yani Hakan gelmeden önce zor anlarını anlatacağım. Bir süre Hakan olmayacak.
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgilerle.
25 Mart 2015
Alarmın sesi ile uyandım. Yatakta doğrulup topuzumu düzelttim. Üzerimdeki yorganı bir çırpıda üzerimden attım. Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım.
Bugün büyük bir gündü!
Furkan ile birinci yılımızı kutlayacaktık. Telefonumu elime aldım. Whatsapp uygulamasına girip 'Geleceğim' adlı kişiye tıkladım.
• Günaydın geleceğim.
Mesajımı yolladım. Heyecan kapladı tüm vücudumu. Odamdan çıkıp ikişer ikişer merdivenden inip yemek masasına ilerledim. Yemek masasının başında oturan babamın sandalyesinin arkasından sarılıp öptüm.
"Günaydın herkese." dedim.
"Hep babayı öp. Anne ölsün zaten. Anne kim ki!" diye triplere giren anneme hayali öpücük yolladım.
Yumşamamış olmalı ki önümde duran salam tabağını alıp kendi tabağına boşalttı. Boş tabağı ise önüme koydu.
"Bir anne kızına bunu yapamaz." dedim ve dertli dertli anneme baktım.
Annem çatalına bir kaç salam batırıp tümünü ağzına atıp çiğnedi.Bu demek oluyordu ki;
Sen anca avcunu yalarsın kızım.
Ah! Ne güzel. Bugün salamsız kahvaltı edicektim.
Çayımı içip hemen masadan kalktım. Koşarak odama çıktım. Aynanın karşısına geçtim. Kızıl saçlarımı hızlıca ev topuzu yaptım. Ellerimi birbirine sürttüm.
"Evet, Yeşim bugün her günden daha fazla güzel olmalısın." dedim kendi kendime. Gardolabımın önüne gelip kapaklarını açtım. Askılıkta asılı duran elbiselerimi karıştırdım.
Kırmızı pileli elbisemi üstüme tuttup aynadan baktım.
"Bu olmaz çok kırmızı." dedim.
Askılıkların arasına geri astım. Bu sefer toz pembe elbisemi elime aldım.
"Bu çok çocuksu." dedim ve yerine astım.
Askılıkları karıştırdım ve uygun bir kıyafet bulamadım. Beni daha saf daha güzel göstermesini istiyordum. Alışverişe gidemezdim geç kalırdım. Hemen annemlerin odasına geçtim ve gardolaplarını karıştırmayı başladım. Annemin elbiseleri benim için boldu. Gardolabın kapısını kapatıp arkama dönmüştüm ki annemle burun buruna geldik.
"Ne yapıyorsun sen?" dedi annem elleri belinde.
"Imm, şey anne. Bana göre elbisen var mı diye bakmıştım da." dedim.
"Bunu neden istediğini sonra konuşucaz ama şimdi işini halledelim bakalım. Önce sen burdan çekil." dedi ve önünden çekildim. Gardolabın önüne bu sefer annem geçti.
"Burada istediğini bulamazsın." dedi ve gardolabın yanında duran dolaba yöneldi.
"Senin zamanında bende senin kadar zayıftım. O zamandan kalma bir elbisem vardır. Bana çok yakışırdı. Sana daha çok yakışacak, güzelim." dedi ve dolabın çekmecesinden beyaz bir elbise çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE
Teen Fiction19 Şubat Genç Kurgu #843 #Anita2016 Genç Kurgu 1.'si Bu her hikayeden farklıydı. Eksik olduğunu düşünen, hayattan tat almayan bir bayan ve onu hayata döndüren bir Beyfendi. Tam anlamıyla adam kadını hayata,tekrar döndürüyor. Mucize onun ellerinde.