Merhabalar okuyucularım;
Bölümü yazarken zorluk çektim. Yeşim'in yaşadıklarını ayrıntılı anlatmak istedim. O vurguyu size vermek istedim. Bu nedenle zorlandım. O vurguyu verebildim mi bilmiyorum.
Bölümü geç yayınlamamda nedenim ise biliyorsunuz ki kış geliyor ve bizde buna hazırlanıyoruz. Menemen yapma, salça yapma gibi ve temizlikde hiç bitmek bilmiyor. ^^
Geçen gün aldığım mesaj beni gerçekten çok mutlu etti. O mesajı aldığım günden beri her gün okuyorum ve bana bu hikayeyi yazmakta güçlük veriyor. Ona buradan çok teşekkür ediyorum.
Sevgilerle ^^
Tek hissettiğim şey acı. Vücudumda her yerim iğne gibi batıyordu. Gözümü açamıyordum. Etrafımda sadece gürültü işitiyordum. Bir çok ses vardı. O sesleri ayırt edemiyordum. Bu daha çok korkmama neden oluyordu. Kıpırdamak istiyordum fakat vücudumda her hangi bir yerini oynatacak gücüm yoktu.
Bir süre öylece bekledim. Olan biteni anlamaya çalışıyordum. Bu duruma nasıl gelmiştim? Sabah oysa ki çok mutluydum. Güzel şeylerin beni beklediğini düşünüyordum. Heyecanla hazırlanmıştım. Furkan'a ben geleceğim demiştim. Hayallerim o kadar yüksekti ki bir anda yere çakılı buldum hayallerimi.
Sesleri çok olmasa da ayırt etmeyi başarabiliyordum. İlk erkek sesi işittim. Ses oldukça yorgun çıkıyordu.
"Nerede kaldı bu ambulans? Kız kan içinde." diye bağırdı yorgunca. Kan içinde. Beyaz elbisem kanım ile kırmızı olmuştu demek ki.
Ya Hayyu-Ya Kayyumu
(Hayy ve Kayyum olan Allah'ım Senin Rahmetinle yardım istiyorum)"Araba hurda olmuş. Allah'ım yardım et." diyen bir kadın sesi duydum. Sesinde oldukça endişe vardı. Korku.
Gözlerimi açmaya çalıştım. Gözlerimi açmaya korkuyordum aslında. Göreceklerim beni korkutuyordu. Burnuma kan kokusu geliyordu fazlasıyla. Gözümü korku içinde, yavaşça açtım. İlk gördüğüm bir erkek yüzüydü. Gözlerini kocaman açtı. Adam gözümün önünden kayboldu.
"Arabadaki kadın gözlerini açtı." diye etraftaki insanlara bağırdı. Adamın bağırması ile sessizlik oluştu. Adam tekrar kırık, paramparça olmuş pencereden kafasını uzattı.
"Kaza yaptınız hanfendi. Arabanız ters dönmüş şekilde. Ama korkmayın ambulansı aradık." dedi. Sadece yüzüne baktım. Gözlerimi kapatıp açtım.
"Lütfen uyumayın. Kıpırdamayın." dedi.
Arkadan bir erkek sesi "Konuştur, kardeşim." dedi.
"Adınızı söyler misiniz?" dedi.
Yorgunca gözlerimi kapattım. Gözlerimi kapadığım an dürtüldüm.
"Gözlerinizi açın hanfendi." dedi. Zorlukla açtım gözlerimi.
"Evet, böyle. Lütfen gözlerinizi açık tutun." dedi.
Çok susamıştım. Üşüyordum. Islak kıyafetlerim kanımla daha ıslak ve yapış bir hâl almıştı. Ağzımı da yapış yapış olmuştu. Su istemeliydim.
"Ss." dedim. S harfini uzatmıştım cümlemi tamamlayacak gücü kendimde bulamamıştım.
"Kendini yorma. Yoldalar geliyorlar." dedi. Gözlerimi açmakta zorluk çekiyordum. Göz kapaklarım yavaş yavaş kapanmaya başladı. Son duyduğum şey "Ambulans geldi, dayan." diyen sesti.
♪
Göz kapaklarım ağrıyordu. Acı ile göz kapaklarımı yavaşça açtım. Sırt üstü bir şekilde yatıyordum. Başımı hafifçe sol tarafa çevirdim. Büyük bir makine vardı. Kalp atışlarımı gösteren bir makineydi. Kalp atışımla ile ses çıkarıyordu. Büyük makinenin yanında küçük pencere vardı. Pencereye dirseğini dayamış, kafasını ellerinin arasına almış, uyuya kalmış annem vardı. Gözleri kapalı olduğu halde göz altındaki torba belli oluyordu. Annemi bu kadar yorgun ve bitkin görmemiştim. Solmuştu bedeni. Ona sarılmak istiyordum. Annemin kafası elleri arasından kaydı ve aniden annem gözlerini açtı. Neyseki kafasını vurmamıştı. Gözlerini parmakları ile ovaladı. Pencereden bana baktığı an göz göze geldik. O an gözlerimden akan damla dudağıma değdi, boynumdan aşağı süzüldü. Anneme karşı büyük bir özlem duydum. Annem yorgunca tekrar bana baktı. Annem hızlıca soluna döndü ve kapıyı açtı. Telaşlanmıştı. Çenesinin oynadığını gördüm. Güçsüz, cılız çıkmıştı kesin sesi. Bağırmak, herkese duyurmak istermiş gibi çok açıldı çenesi. Bana döndü ve pencereye yapıştı. Ağlıyordu. Onu ağlarken görünce boğazım düğümlendi. Annem yanına doktorlar girdi, hızlıca kapıyı açıp yanıma geldiler. Saçlarına ak düşmüş adam makinedeki değerleri ölçerken, yanındaki bayan hemen yanıma geldi. Annem kapıdan doğru bana bakıyordu.
"Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" dedi bayan olan. Soru muydu bu? Göz devirmek istedim.Cevap vermek yerine "Su." dedim. Annen hızlıca davrandı. Bayan annemi durdurdu. "Lütfen durun. Yoğun bakımdan çıkarıyoruz." dedi.
Annem öyle bir gülümsemişti ki dünyalar onun olmuştu sanki.
▲
Yoğun bakımından çıkarılmış hasta odasına getirilmiştim. Annemi odaya almışlardı. Annemin odaya girip bana koşusu, bana sarılması bir anda olmuştu. Aynı şekilde bende ona sıkıca sarıldım. Göz damlalarımı tutamadım ve o özlem duyduğum koku ile salı verdim. Ne kadar sarıldık bilmiyorum ama annem geri çekildiği an elimi tuttu.
"Seni çok özledim kızım." dedi özlem dolu sesiyle. Göz yaşlarını elinin tersi ile sildi.
"Anne kimse bana su vermedi. Su istiyorum." dedim. Annem hızlıca ayağa kalkıp çantasına yöneldi. Çantasından pet şişe, pet bardak ve pipet çıkardı. Şişedeki suyu pet şişeye döküp pipeti bardağın içine koydu.
"Bir süre pipetle su içeceksin. Az miktarda tüketecekmişsin." dedi ve benim yanıma gelip bardağı bana uzattı.
Hafifçe doğrulmak istedim. Dirseklere gücümü verip, sol ayağımı kaldırmaya çalıştım. Kalkmadı. Ben ayağımın nerede olduğunu o an anlayamadım. İşlevini kaybetmiş gibi hissettim bir an. Korku ile üzerimdeki örtüyü aniden açtım. Bacaklarım oradaydı. Derin bir nefes aldım. Korkmuştum. Ama bir sorun vardı. Ben ayaklarımı hissetmiyordum!
Hızlıca başımı anneme çevirdim. "Anne." dedim. O anlamış olmalıydı ki gözlerini kaçırdı benden.
"Anne ben ayaklarımı hissetmiyorum." dedim. Avuç içlerim ile ayağıma uzandığım en uzak mesafeyi sıktım. Hissetmedim.
"Anne hissetmiyorum." dedim. Bu sefer sesim daha çok çıkmıştı. Annem elindeki su dolu bardağı kenera koydu.
"Sakin ol kızım." dedi annem.
"Nasıl sakin olayım anne! Hissetmiyorum diyorum sana. His-set-mi-yo-rum. Anlıyor musun?" dedim sinirle. Avucumu kapatıp yumruk şekli aldı ellerim. Sinirle ayağıma vurdum.
"Hissetmiyorum. Duyuyor musun beni? Hissetmiyorum." diye bağırdım. Ben bağırırken annem odanın kapısının önünde durmuş, doktorları çağırıyordu. Koşuşan doktorlar ile annem odaya girdi.
"Sakin olun Yeşim Hanım." dedi yaşlı doktor.
"Hissetmiyorum diyorum dalga mı geçiyorsun sen benle!" dedim ve önlüğünden tutup parçalayacak gibi çektim.
"Ah, sakin olun lütfen beni zor kullandırmayın." dedi.
"Seni şikayet edicem lan. Nasıl doktorsun sen! Hepinizi şikayet edicem." dedim ve ellerimi yumruk şekli yapıp doktorun bacağına vurmaya başladım.
"Sizden nefret ediyorum. Bana açıklama yapın. Hissetmiyorum!" dedim ve hızımı almadan daha çok vurmaya başladım. Doktor yumruk yaptığım elimi tutup beni durdurdu ve geri adım attı. Yatağa yumruk atmaya başladım.
"Anne, hissetmiyorum! Yardım et annem. Nolur yardım et bana." dedim ve göz yaşlarıma hakim olamadım.
Annem güçsüzce "Yapma kuzum." dedi ve yatağı yumrukladığım ellerimi tutmaya çalıştı.
"Yalvarıyorum sakin ol. Nolur kızım." dedi annem ağlarken.
Anneme çevili kafamı biraz havaya kaldırdım. "Annem hissetmiyorum ben ayağımı anlıyor musun?" dedim.
Gözü yaşlı annem hızlıca kafasını salladı. Annem kafasını her sallayışında göz yaşı süzülmeden yere iniyordu.
Doktor "Hemşire sakinleştiriciyi hazırla." dediği an daha çok haraketlendim. Çırpınışlarım bağırışlarım arttı. Gözümden süzülen yaşların haddi hesabı yoktu.
"Şimdi seni sakinleştircez." dedi doktor ve elindeki iğne ile bana eğildi. Kolumu tutmaya çalıştı. Çırpınışlarım ile kolumu tutamıyordu.
"Hemşire yardım et." dedi. Hemşire iki eliyle kolumu tutup yatağa doğru bastırdı. Doktor ona tek eliyle yardımcı oldu, diğer eli ile koluma iğneyi yaptı.
İlk dakikalar etkisini göstermemiş ve bağırışlarım sürmüştü. Bir kaç dakika sonra ise etkisini göstermiş ve vücudum gevşemişti. Göz kapaklarım ağırlaşmıştı.
"Hissetmiyorum anne. Yardım et bana." dedim son çırpınışımda ve göz kapaklarım güzsüzce kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE
Teen Fiction19 Şubat Genç Kurgu #843 #Anita2016 Genç Kurgu 1.'si Bu her hikayeden farklıydı. Eksik olduğunu düşünen, hayattan tat almayan bir bayan ve onu hayata döndüren bir Beyfendi. Tam anlamıyla adam kadını hayata,tekrar döndürüyor. Mucize onun ellerinde.