5. BÖLÜM

95 8 0
                                    


" Tamda tahmin ettiğim gibi. Acı gücünü tetikliyor."

" Nasıl yani? " dedi Sam

" İşte böyle. " dedi ve parmağını yarama bastırdı. Ben canımın acısıyla bağırırken Friya dışında hepsi geriye doğru kaçtı.

" O neydi be? " dedi Tim.

" Olaya bak! " dedi Ali. Friya'nın dudakları hafif bir gülümsemeyle sağa kıvrıldı.

" Mükemmel! "

***

" Gördünüz mü? Gözlerini gördünüz mü?" Dedi Tim hayretle.

"Ne oldu? " dedim. Sam hızla odanın ucuna gidip bir şeyi alırken elimi yarama bastırdım. Canım fena yanıyordu. Tekrar önüme oturduğunda elindekinin ayna olduğunu gördüm. Aynayı bana doğrulttuğunda gözlerimi gördüm. Normal kahverengi gözlerim maviye dönmüştü. Birkaç saniye mavi kaldıktan sonra tekrar eski haline döndü.

"Dediğim gibi acı tetikliyor. " dedi Friya. Tam ağzımı açmıştım ki birisi odaya pat diye girdi.

" Kira'ya bir şeyler oluyor. " Hepsi ayaklanıp odadan çıkarken bende hızlı adımlarla onları takip ettim. Başka bir odaya girdiğimizde yatakta yatan genç bir kız vardı. Soluk almakta güçlük çekiyordu.

" Sorunu ne? " dedim.

" Bilmiyoruz. Daha önce hiç olmadı." dedi genç çocuk.

"Astım ilacı getirin. " dedim. Kira boğazını tutuyor ve nefes almak için çırpınıyordu.

" Şuan elimizde yok. " dedi. Gence dönüp

" Beni ilaçların olduğu yere götür!" dedim. Koşarak odadan çıktığında bende peşinden koşmaya başladım. Soğuk bir odaya girdiğimizde raflardaki ilaçları tek tek aramaya başladım. Sonunda istediklerimi  bulduğumda koşarak geri döndüm.

"Sabit tutun! " dedim. Hepsi kollarını ve bacaklarını yatağa sabitlerken serumu Sam'in sol eline vererek yukarıya kaldırmasını istedim. Kira'nın sağ kolundan damara girerek serumu verdim. Bir süre sonra sakinleşmeye başlayan kızın kollarını ve bacaklarını bıraktılar.

" Bunu yapman gerektiğini nasıl bildin?" dedi Friya hayretle.

"Aslında bende bilmiyorum. Sanki ömrüm boyunca okuduğum her şey beynimiz içinde dolaşıyor." dedim.

Oldukça tuhaf bir durum olduğunu kabul ediyorum. Odadan çıktım ve az önceki odaya yöneldim. Ellerimle saçlarımı karıştırarak odaya girdim ve kendimi koltuğa attım.

"Ona ne verdin?" Başımı kapıdaki kişiye çevirdim. Ali kapıya yaslanmıştı.

"Teofilin. Bronşların daralması durumunda verilir,  nefes almasını kolaylaştırır. " dedim.

" Umarım iyi olur. Doktor gelene kadar dayansa yeter. " dedi. Yanıma doğru gelirken bakışlarımla onu takip ettim. Yanıma oturdu ve bana bakmaya başladı.

" Doktor nerede?" dedim.

"Malzeme aşırmaya gittiler. Hava aydınlanıyor, birazdan burada olurlar. " dedi. Yalnızca uyumak istiyordum. Uyumak ve bir daha uyanmamak. Belki tüm bu deli saçması şeylerden kurtulurdum. Evimi özlemiştim. Üzüm bağlarında çalışmayı özlemiştim. Derin bir nefes aldım ve aynı yavaşlıkta geri bıraktım.

"O gece dışarıya hiç çıkmamalıydım."
diye mırıldandım. Kendi kendime mırıldanmıştım ama sanırım Ali beni duymuştu.

"Hangi gece dışarıya çıkmamalıydın? " diye sordu. Başımı ona çevirdim.

Perdenin Arkasından Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin