EYLÜL
Sabah sabah bu ses ne yaa..saate baktım ve şok oldum ohaa yaa daha saat 07:00 bu saatte kalkılır mı?Yanıma baktım Serkan yoktu derken kapı açıldı..oha aşkım ya bu hâl ne böyle...Serkan'ın üstü başı batmış bir durumdaydı...ve bana şaşkın şaşkın bakıyordu şebek yaa
Eylül: aşkım noldu sana?
Serkan: sorma bebeğim yaa sana bir kahvaltı hazırlayım dedim beceremedim
Eylül: hahha çok tatliş duruyorsun ama hahah
Serkan: ha ha ha sende fırsat buldun gül tabii
Eylül: yaa oyy kıyamam gel gel deyip...yatakta oturur vaziyete geçtim Serkan'da yanıma geldi...
Serkan: ya ne güzel sana kahvaltı hazırlayacaktım yaa
Eylül: sende başka sefere yaparsın artık herşeyim
Serkan: uff malesef ki
Eylül: aa niye öyle diyorsun mesela evlenince ilk sabah kahvaltısı senden olabilir
Serkan: yaaa tabii ki benden olacak
Eylül: ya sen ne güzel bir adamsın yaa ben seni çok seviyorum
Serkan: sende çok güzel bir hatunsun bende seni çok seviyorum
Diyerek dudaklarıma doğru yaklaştı ama ben kendimi çektim...yaa aşkım benim bu hâlde olmaz ki ama önce senin bir duş alıp üzerini değiştirmen gerek..
Eylül: aşkııım!
Serkan: ne oldu bebeğim?
Eylül: önce diyorum bir duş alıp üstünü degiştirsen
Serkan: Aaa şey evet doğru peki o zaman ben bir duş alayım geleyim sende beni burada bekle sakın bir yere de kaçayım falan deme
Eylül: haahaha emriniz olur beyefendi
Serkan: geleceğim
SERKAN
Bu sekilde sevdiğim ile gülüştük ve sohbet ettik...sonra ben duş almak için odamızda ki duş kabinine girdim suyu ayarladım ve bir güzel yıkandım...
EYLÜL
Serkan duşa girmişti...bende yataktan kalktım ve geceliklerimi çıkarttım...altıma kot renginde kısa şortumu üstüne ince askılı beyaz t-shirt giydim bu sırada Serkan'da duştan çıktı...
Serkan: aşkım çok güzelsin yine
Eylül: sende o sarı sarı saçların.ile çok tatlısın
Serkan: gel buraya geeell
Dedi ve beni yakalamak için koştu...ben de kaçıyordum...ee Eylül hanim kaçan kovalanır ahhahha...
Serkan: kaçma bak yakalarsam...
Eylül: yaaa tamam dur yeter aaa..
Evet sonunda yakalandın Eylül bakalım şimdi ne yapacaksın??
Serkan: ee peki ya şimdi nereye kaçacaksın?
Eylül: bir yere kaçmayacağım..ait olduğum yere konacağım..
Serkan: neresi imiş o ait olduğun yer?
Elimi Serkan'ın kalbinin üstüne koydum ve "burası" cevabını verdim..o da elleri ile yüzümü acuçladı..önce burnuma sonra da dudağıma mikin bir öpücük kondurdu bende onu yanağından ve dudağından öptüm...bu güzel anı bozan ses bilin bakalım neee tabii ki benim midem uff ya ne var acıkacak..iki dakka sabret aaa
Serkan: benim biriciğim acıkmış mı?
Eylül: yani birazcık öyle oldu galiba
Serkan: hadi inelim
