EYLÜL
Ohh sevgilimin yaptığı kahvaltı da mis gibi olmuş yaa canım benim..becerikli kocam..
Serkan: beğendin mi prenses?
Eylül: bayıldım sevgilim ellerine sağlık
Serkan: afiyet olsun aşkım
Kahvaltımızı bitirmiştik....
Eylül: canım ben bir duşa giriyorum
Serkan: tamam hayatım..deyip dudağına bir öpücük bıraktım...ve duşa girdim suyu ayarladım.bir güzel duşumu aldım...dişlerimi fırçalamak için aynanın karşısına geldim ve..dün gece yaşadıklarımız gözümün önüne geldi. Sonra dudaklarıma dokundum..ve..ve kendi kendime gülümsedim..üzerime kıyafetlerimi giydim ve aşağıya indim...Serkan koltukta oturuyordu...bende gidip arkasından ona sarıldım ve yanağından öptüm...
Serkan: ohh aşkım
Eylül: seni seviyorum
Serkan: bende seni seviyorum
Eylül: ne yapıyorsun bakalım?
Serkan: filmlere bakıyordum izleriz diye
Eylül: aşkım ya ilk günden eve tıkılmasak..yani hava almaya çıkalım mı? Deniz kenarına falan gideriz
Serkan: olur hayatım sen nasıl istersen
Eylül: ee hadi ben hazırım zaten...
Serkan: bende telefonumu alıp geliyorum..
Serkan telefonunu almak için odaya çıktı bende çantamı aldım..
Serkan: hadi birtanem çıkalım
Eylül: geldim...
Arabaya bindik...Serkan müzik açmıştı...arabanın içinde delice dans ediyordum...Arada Serkan'da bana uyum sağlıyordu..
Eylül: aşkım?
Serkan: söyle birtanem
Eylül: ya biz biz evliyiz sevgilim
Serkan: evet yani rüya gibi
Eylül: eğer bu bir rüya ise beni uyandıran benden korksun
Serkan: ahahah seviyorum seni hayatımın kadını
Eylül: bende seni seviyorum hayatımın adamı
Sonunda deniz kenarına geldik...arabayı bir yere park ettikten sonra indik...el ele tutuştuk ve yürümeye başladık...öylece yürüyorduk
Serkan: aşkım
Eylül: efendim sevgilim
Serkan: seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?
Eylül: biliyorum aşkım bende seni çok seviyorum
Serkan: çok güzelsin
Eylül:.....
Serkan: iyi oldu böyle yaa yürüyüş
Eylül: değil mi?.....Aa kağıt helva..oha kağıt helva
Serkan: hadi gel alalım
Eylül: tamam
Serkan ile beraber kagit helvacının yanına gittik...iki tane kağıt helva aldık. Serkan parayı ödedi sonra bir banka oturduk..
Eylül: aç ağızını aç..deyip ağzına bir parça kağıt helva verdim
Serkan: hahah
Eylül: ne?
