Ve işte o gün sonunda gelmişti, bugün evimize beni görmeye geliyorlardı. Eğer herşey yolunda giderse ki, bugüne kadar her gün bunun için dua ediyordum. Çok kısa bir zaman sonra babaannem ve ben bu evden ve bu hayattan tamamen kurtulacaktık. Evleneceğim kişiden hiç bir şey istemeyecektim, tek istediğim babaanneminde benimle birlikte yaşamasıydı.
Şirin ile birlikte odamda artık son olarak saçlarımı yapıyordum. Sabah çok erken kalmış , yiyecek birşeyler hazırlamış , evi temizlemiş ve son olarak sıra kendime gelmişti, bütün bunları yaparken tabikide fikriyeden bir yardım görmemiştim. Beklememiştimde zaten, görücüler geldiği için keyfi oldukça yerindeydi, olayı bitmiş olarak görüyordu.Dün gece babaannem ona yine tekrar etmişti
-toprak beğenmezse , içi ısınmazsa bu iş asla olmayacak Fikriye
Fakat Fikriye gelen kişilere o kadar çok güveniyordu ki, babaannemin söylediklerini pek umursamıyor gibiydi.Ve şimdi aynanın karşısında saçlarımı at kuyruğu yapmış şirinin maşası ilede hafif dalgalandırmıştım. Makyaj yapmayı hiç sevmemiştim bu yüzden bugünde çok hafif bir allık ve allığın rengine yakın bir ruj sürmüştüm.
Dolabımda özel günler için sakladığım belden oturtmalı diz altımda pudra mavisi elbisemin içinde son bir kez aynada kendime baktım.
Şirin tüm içtenliği ile
-harika görünüyorsun tatlım, Levent seni görünce ilk bakışta aşık olacakBeni görmeye gelecek olan kişi Leventti , başka bir köydendi ve hiç tanımıyordum, belki daha önce den karşılaşmış olabilirdik , ama ismini ilk defa duymuştum, o kadar heyecanlıydım ki
Ailesi Nasıldı ,beni beğenecekler miydi , ben Leventti beğenecek miydim
Kafamın içerisi deli sorularla boğuşurken, alt kattan fikriye'nin sesi duyuluyordu.
-toprak misafirlerimiz geliyor
Bu kibar sesin fikriyeye ait olduğu gerçeği ile yüzleşmeye çalışırken çoktan şirin ile odanın kapısından geçmiş merdivenlere yönelmiştik.
Önce aile ile tanışacaktım daha sonra Levent katılacaktı aramıza ve ilk defa onu görme fırsatını bulacaktım. Sokak kapısının önüne geldiğimde misafirlerde çoktan gelmişlerdi.
Tüm içtenliğim ile onlara gülümsüyordum. İlk tanışma anı çok önemliydi ve ben tanımadığım bu insanlara en iyi şekilde evimize davet etmeye çalışıyordum.Karşımda oldukça kalabalık bir grup vardı.
Annesi , ablaları, yengeler , teyzeler
Yaklaşık 13 kişi civarındaydılar.Hepsi ile tanışmış koltuklarımıza oturduğumuzda konuşmalarda kendiliğinden başlayı vermişti. Fikriye zaten aracı olan kişi vasıtasıyla aileyi tanıyor kadar olmuştu. Üzerimde dolaşan gözlerin fazlalığı beni rahatsız etsede bu ilk dakikalar için oldukça doğal bir durumdu. Beni süzüp tanımaya çalışıyorlardı.
Ben ise bütün dikkatimle anneyi takip ediyordum. Fazla konuşmuyordu, gerektikçe söze giriyordu, otoriter bir kadına benziyordu. Fakat ilk bakışta hissettiğim fazlasıyla soğuktu,ben ona tüm içtenliğimle gülümserken, aynı karşılığı kadından bulamamıştım.
Ama bunu şimdilik bir sorun haline getirmek istemiyordum, bu ilk gündü ve birbirimizi tanımak için çok Zaman'ımız vardı.
Vakit ilerledikçe sohbet derinleşiyor, çay ve yemek eşliğinde herşey yolunda gibi görünüyordu. Görümceler, eltiler anneye göre oldukça sıcak kanlıydılar.
Sürekli şirin ile göz göze geliyor, bu durumları atlatmış biri olarak , bakışlarından bile destek almaya çalışıyordum.
Her kurduğumuz cümlede bir şekilde birbirimize kendimizi tanıtıyorduk. Tanımaya çalışıyorduk.
Zaman ilerlemiş ve artık Levent'in aramıza katılma vakti gelmişti.
Levent'in en büyük ablası babaanneme dönerek
-müsaadenizle Leventti çağırayım teyzeciğim
-tabi kızım buyur gelsin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 YAPRAKLI YONCA
RomanceToprağın Doğduğu gün başlayan kötü kaderi, artık değişmek üzereydi O elindeki 5 yapraklı yoncaya bakarken, değişim çoktan başlamıştı. Yeni insanlar girecekti hayatına, yeni hayatlara dahil olacaktı ve hiç beklemediği bir anda hiç tatmadığı duygu aş...