5 YAPRAKLI YONCA

8.bölüm

Sabaha kadar uyuyamamıştım. Levent'in bana saldırmaya çalıştığı an aklımdan gitmiyordu. Her defasında yiğit ya olmasaydı diye düşünüyordum. İşte o anda içimi kaplayan o karanlık , umutsuzluk ve huzursuzluk beni uyutmamıştı sabah ezanının içime yaydığı huzurla ancak uykuya dalabilmiştim. Uyandığımda saat çoktan öğlen vaktini geçmişti. Bu saate kadar babaannemin beni uyandırmamasına şaşırmıştım.
Yataktan hızlı hareketlerle çıkmış babaannemin odasına dalmıştım. Orada olmadığını görünce hemen aşağı kata indim , bahçeyede iyice baktığımda babaannemin olmadığını anladım, ve fikriyede evde gözükmüyordu. Koltuğun kenarına oturduğumda dağılan saçlarımı topladım. Nerden başlayacağımı bilmiyordum ve öylece etrafı izliyordum. Koltuğun üzerinde öylece 15 dakikaya yakın oturdum. Kapının açılma sesiyle hızlıca ayağa kalktım. Babaannem tam karşımda rengi bembeyaz dı. Ayakta durmakta zorlanıyor gibiydi.

-babaannem birşey mi oldu

Hiç bir şey söylemeden yanımdan geçti ve az önce oturduğum koltuğa bıraktı kendini. Kafasını ellerinin arasına aldığında, birşeylerin ters gittiğini kesin olarak anlamıştım.
Önünde eğildim ve yüzünü görmeye çalışarak
-kötü birşeyler olmuş babaanne , nerden geldin, ne oldu

-çok kötü şeyler oldu toprak, çok kötü şeyler öğrendim ,yüreğim bunu nasıl kaldıracak , bunu sana nasıl anlatıcam bilmiyorum

-korkutma beni babaanne , lütfen söyle artık
Babaannem gözlerinden akan yaşı durduramıyordu, yüzündeki o derin hüzün bambaşka birşeydi
-Levent'in annesine gittim bugün, seni götürmek istemedim yalnız başıma halletmek istedim
-birşey mi yaptılar sana babaanne
-hayır kızım, hayır söyleyeceklerimden sonra hiç birşey eskisi gibi olmayacak

Tek kelime etmeden artık bana anlatmasını bekliyordum.
-Levent dün gece çok kaçmış , anlaşılan o ki başına gelecekleri anlamış , annesi perişandı, kadın defalarca özür diledi, benim öyle bir evladım Yok deyip durdu
Ama bana söylediği öyle birşey var ki toprak , bunu asla beklemiyordum.

Aklımdan bütün seçenekleri düşünüyordum, babaannemi derinden yaralayan bu şey her neyse , bana söyleyemediği her halinden belliydi, sonra birden Levent'in yiğide birşey yapmış olabileceği geldi aklıma
Düşünce bir anda tüm vücudumu buz kestirmişti.
-yiğitemi birşey yapmış
Gözlerim babaannemin gözlerine kilitlenmiş ağzından çıkacak kelimeleri bekliyordum.
Fakat babaannemin ağzından dökülen cümleler bambaşkaydı
-Levent ve fikriyenin ilişkisi varmış toprak

Öylece babaannemin yüzüne bakıyordum. Elim ayağım çok geçmeden titremeye başlamıştı
-nasıl yani babaanne , ne ilişkisi
Şok geçiriyor gibiydim
-toprak bizi resmen ayakta uyutmuşlar 3 seneden beri bunların ilişkisi varmış. Annesi her yolu denemiş ayırmak için , başaramamış. Seninle evlenip rahatça ilişkilerini aynı ev içinde devam ettireceklermiş. Babandan sana kalan miras için para için, kendi ilişkilerini saklamak için

Duyduklarıma inanmak istemiyordum. İnsanların bu kadar kötü olabileceği gerçeğini kabul etmek istemiyordum. Hayatım boyunca fikriyeyi hiç bir zaman sevmemiştim. Leventede duygularım olmamıştı. Fakat onlara kötü davranmamıştım.Fikriyeye bile yaptığı onca şeye rağmen kin duymamıştım. Ama duyduklarım beni öylesine yıkmıştı ki, insanoğlunun kötülükte neler yapabileceğine şahit oluyordum.
Ve sadece bunların hepsini para için yaptıklarını bilmek daha da üzücüydü

-o kadının bu evde artık işi Yok , gitsin nerde kiminle ne yapıyorsa yapsın, yazıklar olsun ona, bize bunu da yaptı ya

Babaannemin gözleri yaşlıydı, içinin Nasıl acıdığını görebiliyordum. Ben bu haldeyken onunda farksız olmayacağını biliyordum.