~10

172 17 10
                                    

Gözlerimdeki buğu narince kalktığında, ufak gibi gelen, ama ardından büyük bir gürültüye dönen sesler duydum.

Sinirli bir adamın haykırışına benziyordu.

"SEÇTİĞİN PRENSES O MU YANİ?!"

"O KIZ SENİ KOLUNDAN BIÇAKLADI!"

Başımın arkasında yüksek sesin etkisiyle bir sancı meydana geldi. Kelimeler sesin sancısından sonra canlandı zihnimde. Ses çıkarmadım.

Ölmüş gibi hissediyordum. Bedenimde enerji kalmamış, sanki bütün hayatım ruhumdan çekilmiş gibiydi. Sadece durmaya devam ettim aynı yerde.

"Sadece korkmuştu! Sorun olmayacak, anlayacak!"

Aniden patlayan bir haykırış, ardından da ölüm kokan bir öksürük krizi kapladı etrafı.

"SAÇMALAMA! YA ONU ÖLDÜ- HÖHÖHHÖ"

öksürük devam etti. 'Ya sen onu öldürürsün...'

'Ya da ben yaparım'

Böyle biteceğine ne şüphe...

Çoktan pıhtılaşmış kanıma gitti elim.. yaranın kabuk bağlamak için fazla büyük olduğunu düşünmüştüm ama elim kabuk bağlamış yaranın üstünde gezindikçe tırnaklarımın kesik kesik bir sürü iz yaptığını fark ettim... her şey o kadar uzaktı ki şu an, Natsu her an kapıyı açıp" burada ne yapıyorsun prenses?" Diyebilirdi...

Tok bir ses yükseldi. Kral ın öksürükleri huzur duvarımı delemedi.

Telaşlı koşuşturmacalar, hizmetkarların kralın adını endişeli haykırışları... en sonunda uzaklaşan adım sesleri...

Bunların hepsinin olması saatler sürmüş olmalıydı.. ne varki benim için bir göz kırpışı almış gibi hissediyordum. Ölüme cidden yakındım bu sefer. Günlerdir süre gelen açlık ve susuzluk... bağışıklık sistemi namına hiç bir şey kalmamış olmalıydı bedenimde... daha yazamamıştım...Sonu getirememiştim..

Bitmemişti.

Başımı yana eğdim ve dökülmüş onlarca eşya arasından bir kabın içinde kalan biraz su ve ekmeği gördüm. Yaram sanki orada eğilip bükülmemi engelleyen bir baskı oluşturup beni zincirliyordu.. yinede yana doğru hareket ettim. Göğsüm acı içinde ezildi. Ama yemezsem ölürdüm. Kendimi olabildiğince hafif bir şekilde yataktan aşağı bıraktım ve yere indim. Elimden destek alarak kendimi tepsiye doğru çektim. Elim ilk tepsideki suya değdi. Sonra ekmeği kavradım.

Doğruldum yavaşça. Ekmekten bir ısırık alıp kendimi suya gömdüm. Natsu, uzun süre açlıktan sonra yediğin yemeğin yiyip yiyebileceğin en güzel şey olduğunu söylemişti bana.

Peki, neden bunların tadı böyle berbat?

Sadece bitene kadar yemeğe devam ettim ve uzun zaman sonra gelen tokluk hissini hisettim.

Sonra artık açılmış zihnim adım seslerini algıladı. Yaklaşan, yaklaşan ve tam kapımın önünde duran sesleri.

Kumaşın kapıya sürtme sesi duyuldu ve birinin yere oturduğunu anladım.

"Neden... böyle yapıyorsun?"

...

"Bizim sonsuza kadar mutlu olmamız gerekmiyor muydu? Masallar öyle değil miydi? Neden... neden..."

Devam etmedi bir süre. Hala bunu bir masal zannetmesine acıdım o sırada. Devam ettiğinde de bilmediğim bir şey söylemedi zaten.

"Eğer... eğer düzelmessen seni öldürecek.."

"..."

"Bunu istemiyorum. Sen benden nefret ediyorsun biliyorum... Ama ben seni cidden sevdim! İlk avlanırken, ardından da o kulede gördüğüm sarışın cesur kızı sevdim!.."

"İçeride hayatta olup olmadığını bilmemek bile beni çileden çıkartıyor... seni gerçekten görmek istiyorum.. beni kabul etmeni istiyorum..."

Geriye doğru hafifçe hareket ettim.. ıslanmış dudaklarım uzun zamandır oynamamış gibi hissediyordum.

"Birinin... öldüğünü veya ölmediğini umurs...ayacak bir insan mıydın?"

Boğuk ve cansız sesim tam da yaralı birinden beklendiği gibiydi.

Ölüme yakın, ruhu kanatlanıp uçmuş, hayat onu terketmiş gibi bir ses..

Sözlerime karşı cevap vermedi.

Belki onunla konuşmamı beklemiyordu. Belki de diyecek bir şey bulamamıştı.

Ya da çoktan öldüğümü düşünmüştü..

"Eğer" dedim. Durup soluklanırken "eğer.. öyle olsa...ydın...."

Yana yatmış başım ve titreyen dudaklarımın çizdiği acizlik tablosunu gözyaşlarım tamamladı.

"Onu öldürmezdin."

Bir hançer daha saplandı.

Yine o his doğdu içimde... onu bir kere daha öldürmek istedim. Ama yapmadım... sadece burada çürüyüp ölecektim. Sessiz ve huzurluca.

Gözlerim kapanırken yorgunluk, bilincimi almadan hemen önce masalımın bitmediği aklıma geldi.

Ama gözlerimi bile açamadım ve bedenimin kendini yenilemek adına kapattığı gözlerim açılmadı.

Peri masalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin