1.Bölüm

1.4K 134 112
                                    

Gökyüzünü delip geçen yağmur taneleri yüzüme çarparken adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Hava ılıktı. Yada ben hızlı adımlarım yüzünden öyle hissediyordum.

Okul bahçesine girdiğimde avıma girecek kişiyi arıyordum.

Tam karşına bak. Seni izliyor.

Gözlerimi belli etmediğini sansa da arsızca vücudumu süzen çocuğa diktim. Esmer, 1.80 boylarında, muhtemelen son sınıf öğrencisi ve bu okulda ki son günü. Olacak şeyler hazır. Kafamdaki şeytanla anlaşmamız tamam. Sıra sende tatlı çocuk.

Tam karşısına oturup gözlerimi ona diktim. Sadece 5 dakika sonra yanıma gelecekti.

Tik tak, tik tak. Saat geçiyor, oyun başlıyor.

Çocuk kendinden emin adımlarla yanıma geldi ve vakit kaybetmeden banka oturdu. Bakışlarım sabit ve emindi.

"Merhaba."

İşte bu kadar.

"Merhaba."

"Şey ben, uzun zamandır seni-"

"Izliyordun. Farkındayım. " dedim gülümseyerek. Kocaman gülümsedi. Çenesinin yanında çıkan gülücük gamzesini fark ettim. İlk işim orayı öpmek olacaktı.

"Acaba çıkışta bir işin var mı? " dedi çekinerek. Görüntüsüne nazaran utangaç birisiydi. Böylelerine kıyamıyordum.

"Aslında şimdi de yok."dediğimde ufak bir şaşkınlığın ardından ayağa kalktı.

"O zaman biraz eğlenmeye var mısın?"

Zevkle...

"Zevkle." dedim ve birlikte okuldan çıktık. Altına çektiği yarış motoruyla görüntüsünü tamamlamıştı. Okuldan çıktığımızda bütün gün ne yapmak istiyorsa izin verecek, akşamın rengini kendime ayıracaktım. Düzen en önemli şeydi. Onlar, ödülü hak ediyorlardı ama her ödülün bir cezası olmalıydı.

Bu ceza ölümdü.

Sahil kenarında durduğunda sırıttım. Yalnız bir çocuk olması onun için kötü olmalıydı. Gücünü toplamak için buraya geliyordu. 1 saat oturuyor ve kendini daha iyi hissettiğini sanıyordu. Bu baştan aşağı kandırmacaydı.

Bana bakmamalıydın tatlı çocuk. Ben senin zehrinim.

Bana baktığını fark ettiğin ilk günden beri onun her şeyini bilmeye başladım. Yediği, içtiği, yapmayı sevdiği her şeyi. Ailesi yoktu. Uzaklarda yaşayan halası ona parasını gönderiyor, başka bir şeyle ilgilenmiyordu. Arkadaşları vardı, seviliyordu .

Ama o benim tenime bulunacaktı. Panzehiri olmayan acı dolu bedenime...

Onu en yakın arkadaşı dışında kimse aramazdı. Mutlu olmayı istiyordu, sevdiği kızla gününü gün edip aile kurmayı. Ama olmayacaktı. Bu hayat onu mutlu etmeyecekti.

Ona dönüp gülümsediğim maskemi yüzüme koydum. Elini kavrayıp kendini rahat hissetmesini istedim. Hala gergindi, düzelmesi gerekiyordu.

" Bugün sen ne istersen onu yapacağız. İstediğin yere gidip eğleneceğiz ve günün sonunda ikimizde mutlu olacağız."

Başta ne yapmaya çalıştığımı anlamasa da bana nazaran sıcacık bir gülümseme gönderdi.

O gamzeyi kesinlikle öpmem gerek.

"Seni bir yere getirmek istiyorum. Çoğu zamanımı orada geçiririm." Hiçbir şey demeden seri adımlarını takip ettim. Mutlu hissettiğinin farkındaydım. Her şey istediğim gibi gidiyordu. Kural buydu.

Dünden YarınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin