"Kız iki yıl önce ölmüş ve hizmetçisi hâlâ kızın evinde kalıyor. İlginç. Ben oraya gideceğim."Aslı, Nihat'a inanıp olayları araştırmaya karar verdiğinden beri kendisinin de başka şansı olmadığını anlayan Furkan yalnızca suratını asıyordu.
"Sana diyorum, Furkan!"
"Sen Orkide Yılmazer olayına mı gidiyorsun yani? Ciddi ciddi gidiyorsun?"
"Sen gitmiyor musun? Sen de gidiyorsun."
Furkan'ın eline diğer olayın dosyasını sıkıştırdı.
Kadının adı Mine Savaş'tı.
"Furkan lütfen, bak. Bunu Nihat Abi'nin isteği diye düşünme tamam mı?"
Furkan kısık bir şekilde güldü. Alay doluydu gülüşü.
"Resmen o bunağın oyununu oynamak istiyorsun. Sana inanamıyorum."
"Onun oyunu olduğunu kim söyledi?"
"Aslı, dalga mı geçiyorsun? Resmen adam alakasız yerlere sürüklüyor bizi. Ortada cinayet bile olmayan yerlere. Bu, düpedüz onun oyunu. Sen de kuklası olmak için epey heyecanlısın."
"Haklısın, onun kurallarına göre oynarsak, onun oyunu olur. Peki ya kendi kurallarımıza göre oynarsak?"
Furkan yüzünü ekşitti.
"Bu olayların cinayetle alakası olmadığı kanıtlandığında,ki bu yakın bir zaman oluyor, bu davadan uzaklaşacağız, tamam mı? Buna söz verdin. Unutma."
"Unutmam."
Faruk sinirle kapıya doğru ilerlerken hayatının ne kadar saçmalıklarla dolduğunu düşünmeden edemedi.
-
A)Orkide Yılmazer'in Evi.
Aslı, bazı cevapları nihayet alabileceğini umduğu apartmanın önünde sıkıntıyla nefes verdi. Bunu yapmak zorundaydı.
Zili çaldı. Kapı altmış yaşlarında gözleri çökmüş bir kadın tarafından açıldı. Aslı'nın elindeki dosyadan ve soru dolu gözlerinden geliş amacını anladığında yaşlı yüzündeki küçücük gülümseme de yerini asılmış bir surata bıraktı.
Aslı kadının yüzündeki ifadenin bu denli değişmesiyle bir şeyler söyleme ihtiyacı hissetti.
"Merak etmeyin, sizi zorlamaya gelmedim. Sadece iki yıl önceki.. Affınıza sığınırak söylüyorum.. Orkide Yılmazer'in ölümüyle ilgili birkaç ufak detayı öğrenmek için geldim. Herhangi bir cevaplama zorunluluğunuz yok."
Kadının asılmış suratı yorgunlukla gevşedi.
"Buyurun."
Aslı kabul edildiği için sevinirken bir yandan da kelimelerini çok dikkatli seçmesi gerektiğine karar verdi.
Gördüğü ilk odadaya girdi ve ilk koltuğa oturdu. Ardından yaşlı kadın içeriye girdi ve karşısına oturdu.
"Size on dakika ayırabilirim sanırım. Avukata gerek var mı?"
"Daha önce de söylediğim gibi, dava henüz tekrar açılmadı ve resmi bir şey yok. Hiçbir soruyu cevaplandırmak zorunda değilsiniz."
Kadın yavaşça başını salladığında Aslı not defterini çıkardı ve eline kalemini aldı.
"Öncelikle, siz kimsiniz ve Orkide hakkında ne biliyorsunuz?"
"Ben Orkide'nin yatılı hizmetçisiydim. Adım Melek. Sahip olduğu tek kişiydim diyebilirim aslında. Tabi o da benim için öyleydi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayetin RENGİ
Mystery / ThrillerCinayetin rengi nedir? Kanı temsil eden kırmızı mı? Yoksa hiçliği temsil eden siyah mı? Yoksa mavi mi özgürlüğü temsil eden? Belki de yeşil, belki de pembe.. Bu hikayede ise cinayetin rengi.. * İki yıl önce yaşanmış ve intihar denip kapatılmış iki...