2-BAŞLAYIN ARAŞTIRMAYA

46 16 1
                                    


"Bence öyle olmalı." dedi Nihat bey kararlılıkla. "İpuçlarıyla birlikte azıcık ta zekamı kullanınca ortaya bu sonuç çıkıyor." Tek nefeste söylediği bu sözler yuvarlak yüzünün kızarmasına ve yaramaz çocuklara dayanamayan kısa kel bir ilkokul öğretmeni gibi görünmesine yol açmıştı.

Genç yaşına rağmen yıllardır çalıştığı iş arkadaşı Nihat'ın bu sözleriyle, Aslı yapmaya çalıştığı karakalem çalışmasından kaldırdı kafasını. "Yani bizim zeki olmadığımızı söylüyorsun."

Bu cümle Nihat'ın biraz daha kızarmasına ve içinde özür dileme isteği oluşmasına neden olmuştu. Ama o sadece bakışlarını kaçırmakla yetindi. O özür dilemezdi, o mükemmeldi. Nadiren özür dilediği zamanlarda ise, sadece onu tam olarak tanıyanlar rol yaptığını anlardı.

Ama o, bu Dünyada kimsenin kimseyi tam anlamıyla tanımadığına sonuna kadar inanıyordu.

Üç ayrı şehirden İstanbula gelen bu üç dedektifin sadece kendilerinin erişimi bulunan gizli odalarında sessizlik oldu. Kağıtlar, kanıtlar, ifadeler şaşkındı. Orada hep bir gürültü olurdu çünkü. Tartışmalar, beyin fırtınaları, fikirler havada uçuşurdu. Bu sessizliğe alışamayan Furkan atıldı.

"Yani bize ortada iki cinayet olduğunu, ki mahkeme birine intihar birine kaza demiş, iki masum ve bağlantısız kadının iki ayrı bağlantılı katil tarafından öldürüldüğünü ve iki yıl önce kapanmış bu davayı tekrar açmak istediğini söylüyorsun. Ki son zamanlarda bunu yapmamıza yardımcı olacak en ufak bir başarımız olmadı. Tahminimce Aslı da benim gibi düşünüyor ve eğer bize bunları düşünme sebebini ve bu davanın aklına birden nasıl estiğini kanıt göstererek bir bir açıklamazsan seninle bu davayı açmak için uğraşacağımızı zannetmiyorum."

Nihat artık iki gencin yanındaki yaşlı, inatçı, bunamaya başlamış ve paslanmış eski dedektif olmaktan bıkmıştı ve böyle olmadığını herkese göstermek istiyordu. Tabi bunu onlara söyleyecek kadar gurursuz değildi.

"Birincisi.. O kadınların masum olmadıklarını düşündüren kanıtlarım var. İkincisi.. Onlar bağlantısız felan değiller. Üçüncüsü.. Onlar öldürüldüler ve evet, ortada tek değil iki katil var. Ve sonuncusu.."

Oturduğu yerden kalkıp geldiğinden beri koltuk altında özenle taşıdığı dosyasını çıkardığı çantasına geri koydu ve iç çekti.

"Size yalvarmayacağım, hiçbir kanıtımı da göremeyeceksiniz. Bu davayı açtığımda araştırmak zorunda kalacaksınız. Ama bensiz. Siz ikiniz benim başarımı en ön sıradan izleyen kişiler olacaksınız."

Ve kimsenin duyamayacağı sesle ekledi. "Bakalım hangimizmişiz paslanmış olan."

Odanın üç anahtarı vardı ve birisi az önce kapıdan hışımla çıkan aksi insan tarafından çıkmadan birkaç saniye önce masaya fırlatılmıştı.

Ciddi ciddi hırslanmıştı ve Nihat hırslandıysa, ucunda ölüm de olsa sonuna kadar giderdi.

"Vazgeçmeyecek biliyorsun değil mi?" dedi Aslı düşünürken.

"Vazgeçmeyecek."

Cinayetin RENGİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin