Bölüm-9

702 38 60
                                    

Yazarınız deftere yazınca gaza geldi yazdı da yazdı iyi de hissettirdi haa.. Hazır yazınca radyasyon fln umursamadım yayınlıyım dedim defterden geçirene kadar elim koptu dnlf neyse umarım beğenirsiniz iyi okumalar ^_^

E.J’s POV

Havanın sıcaklığı hepimizi bunaltıyordu. Maskelerimizi ve üzerimizdeki gereksiz şeyleri çıkarmıştık. Toby ve Hoodie hariç. Toby ne kadar ısrar etsekte çıkarmayıp Masky’i farkında olmasa da sinir etmişti. Hoodie ise fazlasıyla üşengeçti. Ama onunki gibi bir maskeye sahip olsam bende üşenirdim. Maskesi çorap gibi kafasına geçiyordu ve çıkartması gerçekten uğraştırıyordu. Herneyse. Sıcak aynı zamanda düşünmemize de engel oluyordu.  Her yer aynı gibiydi. Toprak,  kum. Turuncu. Güneş. Suya hasret kalmıştık. Bir yandan da Slender için endişeleniyorduk. Onun işlerine asla karışmazdık. Karışmamıza izin vermezdi. Ama bu sefer karışacaktık. Karışmıştık da. Zaten son zamanlarda ağır bir yükün altında gibiydi. Sürekli stresli, fazla sessiz. Stresli olmak ona göre değildi. O daha çok sakin bir yapıya sahiptir,  bilirsiniz. Karşısında kendisinden daha güçlü olduğuna inandığı bir düşman olmadıkça. Slender’ı böyle bir duruma sokan düşman ancak Zalgo olabilirdi. Bunu hepimiz biliyorduk.
   Kumdan oluşmuş dağın yan tarafında susuzluğumuzu giderecek kadar su ve küçük, gölgelik bir alan bulduğumuzda neredeyse mutluluktan ağlayacaktık. Ben, Jane ve Jeff sanki başka taraftan içemeyeceklermiş gibi su birikintisinin aynı tarafından birbirlerini ite kaka su içmeye çalışıyorlardı. Masky Toby’nin maskesini çıkarmamasından dolayı sinirliydi ama Toby su içmek için maskesini indirdiğinde heyecandan duygularını 180° döndürerek birikintinin içine düşmüştü. Bu hali hepimizi güldürmüştü. Hoodie maskesini çok nadiren çıkardığı için çıkardığında Sally onu tanıyamayıp korkarak bıçaklamaya çalışmıştı. Tanıması için üşengeçliğini yenip maskesini tekrar takıp tekrar çıkarmak zorunda kalmıştı.
Gölgelik alana geçip yuvarlak oluşturacak şekilde oturduğumuzda ne yapmamız gerektiği hakkında fikir yürütmeye başladık.
“Düşmanın Zalgo olduğunu hepimiz biliyoruz sanırım... Bu çölün de sonu var gibi görünmüyor. Farklı bir oyuta gönderilmişiz belli ki.” Dedi Hoodie.
“Teknolojiye dair hiçbir şey bulunmadığı için beni yok sayabilirsiniz arkadaşlar.”
“Ben, sen sadece teknoloji konusunda iyi değilsin... Değilsindir yani... Hakikaten sen teknoloji dışında ne boka yarıyon amk.” Diyerek Ben’i teselli etmeye çalışıp yerin dibine gömmüştü Masky. Keşke konuşmasaydın Masky.
Herneyse önemli olan bu değil. Önemli olan Slender’a nasıl bizi bulduracağımız ve Slender’ın iyi olması.” Diyerek ilk mantıklı konuşmayı yaptı Jane.
Hepimiz dikkatimizi ona vermiştik. Bir fikri olduğu belliydi.
“Aslında çözüm çok basit ama bizler çok aptalız. Slender proxylerinin canı acıdığında onları hissedebilir. Eğer Slender iyi durumdaysa bizi hissedecektir.”
“Yani bu benim de aklıma gelirdi dee... İşte sıcak hava, güneş ve teknolojisizlikten hep bunlar.” Demesen olmazdı zaten Ben...
Eee nasıl bir işkence istersiniz? Yani bıçaklısı var, yamyamlısı neşterlisi var, baltalısı vaar...”
Jeffy, Jeffy... Tabi ki de baltalı istiyorlar. Burada bu mükemmel iki bebek dururken, senin o pis, iğrenç, bakımsız bıçaklarına kim bakar be salak!” diyerek beklenmedik şekilde atara girdi Toby. Masky Toby’nin ergenler gibi olan tipini görünce kahkaha atmadan duramamıştı.
Hıı slk şey ben bıçaklarımı günde 6 kere parlatıyor, siliyor ve bileyliyorum. Sen ise baltalarını haftada iki kez siliyorsun konuşana bak hıh.” Diyerek Jeff de atar yapmıştı. Bu halleri gerçekten komikti. Bulunduğumuz şu durumda bile gülebildiğimize inanamıyorum... Onlar atışmalarına devam ederlerken son kez su içip Toby, Masky ve Hoodie’yi psikolojik olarak havaya soktuk. Dünyayı kurtaracaksınız vs. Gibi şeyler işte. Neden yaptığımızı bende bilmiyorum.
Masky Toby’e birşey olmasını istemediğini bize yeterince açık bir dille Toby’nin duyamayacağı şekilde belirtti. Bizler de bir yalan uydurmak zorunda kaldık. Söyleme işi bana kalmıştı. Saçmalamayın, tabiki de mükemmel bir yalancıyım, heh...
Eheheh, Tooby, eheh, sen en son proxy oldun ya hani... Sana zarar gelmemesi gerekiyor. Eğer sana da zarar gelirse Slender çok fazla acı hissedeceği için ölür. O yüzden sen sadece izleyeceksin, ehehhe...” Evet, dediğim gibi, bu işte mükemmelim. Acaba yutacak mı?
Bir süre duraksayınca çok da salak olmadığını düşünecektik ki,
Yeyy, tamaaam!” iyince bir kez daha Tob’nin salaklığına şükrettik. Eğer inat edip diğerleriyle kalsaydı, Masky’nin bize yapabileceklerinden korkuyorum...
Masky ve Hoodie’e bıçaklarla ve mükemmel neşterim ile saldırıya geçmiştik. Bunu yapmayı istemiyordum. Hayatımda en çok değer verdiğim insanlara... Ama yapmak zorundaydık. Diğerlerinin de benim gibi hissettikleri belliydi. Tam hepimiz saldırılarımızı yapıyorduk ki,  Toby’nin sesi tüm çölde yankılandı,
“Durun!!” Hepimiz duraksayıp aynı anda Toby’e bakmıştık.
“Masky’nin gözümün önünde zarar görmesine dayanamam!  Yani, tabi... Hoodie’nin de...Başka bir yolu yok mu? Belki hepimiz aynı anda ‘Slender Slender are you here?’ falan dersek?” dediğinde ona klasik ‘Gerçekten mi?’ bakışımızı attık. Ben’e kaş göz hareketleriyle baltaları Toby’den uzaklaştırmasını ve Toby’i tutmasını söyledik. Toby’i tuttuğunda Toby başta ne olduğunu anlamasa da sonradan anlayınca boğaxı yırtılırcasına bağırmaya başlamıştı. Yaptığımızın yanlış olduğunu biliyorduk ve vicdan hesabı da duyuyorduk ancak... Tek yolu buydu? Ne diyorum ben... İşe yarayıp yaramayacağını bile bilmiyorduk. İşimiz bittiğinde Masky ve Hoodie kanlar içindelerdi ve ayağa kalkacak halleri yoktu. Toby ise kahrolmuştu. Dizlerinin üzerine düşmüş, sesi kısılmış, yerden başka yere bakmıyor ve titriyordu. Masky Toby’nin bu halini görünce boğazı tutulmuştu ve öylece kalakalmıştı.
“T-Toby, sakin ol... Alışığım ben böyle durumlara... Z-Zaten benden bu kadar kolay kurtulamazsın.” Diyerek buruk bir gülümseme yollamıştı Masky. Ağzından kanlar akıyordu.
O anda Slender kanlar içinde ve uzuvları kopmuş, yüzü yarılmış bir şekilde yanımızda belirdi...





The Weirdest Family Alive Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin