Bu cümleyi duyan Savaş, anında saldırı moduna geçti;
-Şu cümleden vazgeç be!
Ve bu da annesinin küçük anahtarlarından biriydi.Annesinin ukalalığa tahammülü yoktu.Bu öz oğlu olsa bile.Annesi kesinlikle "be,he,lan" gibi argolardan hoşlanmazdı.Ve bunun oğlunun kendisine söylemesi onu kızdırırdı.Bunun üzerine tekrar bağırdı;
-Cümleden vazgeçerim ama yaparım biliyorsun Savaş! Ukalalık yapma bana.Çabuk Aşağı! Pis ergen seni ....
Bu cümleler havada savrulurken Savaş'da merdivenin korkuluğundan kayarak aşağı indi.
-Noldu bu kadar önemli!?!
-Gel de kahvaltını yap sağırım benim.
Annesi Savaş'a bu şekilde hitap ederdi genellikle..SAĞIR
Çünkü Savaş daima birilerinin kalp atışlarını,üstlerinden geçen uçağın içindeki insanların konuşmalarını duyduğunu söylerdi fakat Annesi hiçbir zaman tam olarak inanamadı çünkü izlediği şeylerden etkilendiğini düşünürdü.
Ama bir kere oğlunu hastaneye götürseydi oğlunun kulaklarının özel olduğunu ve oğlunun bir ~Hiperkid~ olduğunu anlardı.Bu şey kulakların 150 kat daha iyi çalışmasını sağlardı fakat agresiflik yaratırdı. Zaten Annesi oğlunun adını bu yüzden Savaş koymuştu.Henüz annesinin karnındayken öyle tekmeler atmıştı ki geniş çaplı yaralar açmıştı annesinin iç duvarında.Bu yüzden de 8,5 aylık doğdu minik Bebek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİM BİLİR!
General FictionBir çocuk ne kadar yakışıklı ve bir o kadar itici olabilir ? Savaş'ın iç dünyasını anlatan hikayemi umarım beğenirsiniz..