Chapter 8 » Korku

310 39 49
                                    

Lina kralın çalışma odasına ayak basar basmaz "Beni çağırmışsın." Dedi düz bir tonda. Sesi hiçbir merak belirtisi göstermiyor aksine her şeyden haberi olan insanlara özgü tınıyı barındırıyordu. "Tahmin ettiğim sebep yüzünden mi?"

Başını masasındaki evraklardan kaldırmadan "Evet." Diyerek yanıtladı Lay. Olan biten her şeyi açıklama zahmetine girmeyeceği için Lina'nın büyücü olmasına minnettardı şu an. Zaten yapacak mantıklı bir açıklaması ya da bir kanıtı da yoktu elinde. Sadece tüm krallıkta ters giden bir şeyler olduğunu hissediyordu ve biraz olsun olaylara anlam kazandırmak için Lina'nın büyücülük yeteneklerini kullanabileceğini umuyordu.

Lina'ya büyük meşe masanın önündeki koltuklara oturmasını işaret ettikten sonra masasının üzerindeki parşömen kağıdı özenle katlayıp kenara koydu. Bu sırada Lina da kılıcını çıkarıp kenara koymuş ve simsiyah bir geceyi andıran uzun pelerininin kapüşonunu geriye atmıştı.

Neden sonra Lay de işlerini tamamlayarak gösterdiği yere oturan genç büyücünün tam karşına oturdu. "Syntetocelus da hareketlenmeler var değil mi?" Diye sorarken bir bacağını erkeklere özgü bir şekilde diğerinin üzerine atmıştı.

"Evet." Dedi Lina anında. "Nemesis onların bir savaş hazırlığında olduklarını düşünüyor."

Lay umarsız bir şekilde karşısında rahatça oturan büyücüye kaşlarını çatarak baktı. Nemesis ismini her duyduğunda olduğu gibi yine vücudundan bir ürperti geçmişti. Bunu görmezden gelmeye çalıştı.

"Nemesis..." dedi duraksayarak, ardından derin bir nefes aldı. "Onların neden savaş hazırlığında olduklarını biliyor mu peki?"

Syntetoceluslar sebepsiz yere savaş hazırlığı yapmayacak kadar akıllılardı. Çünkü olası bir savaş durumunda krallık yani Craniocelus bu mücadeleyi her türlü kazanırdı. Onlar krallığa kafa tutacak kadar güçlü değillerdi ve bu Lay'i daha da endişelendiriyordu.

"Elbette biliyor fakat bunu sana söyleyemem. Seninle biz anlaşma yaptık. Karanlık savaşçılar. Nemesis değil. Bu yüzden benim olmayan bir bilgiyi sana aktaramam."

Lay, kızın amazonların liderine olan bağlılığının kendine olan bağlılığından daha fazla olduğunu bildiği için üstelemedi. Bunun yerine taktik değiştirdi.

"2 durumda savaşa gidilir." Diye mırıldandı. "Ya kazanacağından eminsindir ya da savaşmaktan başka seçeneğin yoktur. Syntetocelus'luların başka seçenekleri olduğuna göre kazanacaklarından eminler."

Genç kral duraksayarak Lina'ya baktı. Nadiren duruşunu bozan Lina'nın yüzündeki mimikler değişmişti. Demek ki teorisi doğru yönde ilerliyordu. Insanı psikolojikmen baskı altına alacak şekilde sustu ve beklentili bakışlarını kıza dikti.

Lina sonunda pes ederek yerinde huzursuzca kıpırdandı. "Pekala." Dedi bezgince. "Sana her şeyi anlatamam ama su kadarını söyleyebilirim. Krallığın bugüne kadar hiç görmediği bir güç kaynağı keşfettiler ve dikkatli olmazsan bu güç kaynağı seninkini yok edecek."

Lay, büyücünün gizemli sözlerini söyler söylemez ayağa kalkması üzerine onunla birlikte ayağa kalktı. Kızın kılıcını seri hareketlerle yerine yerleştirmesini ve pelerininin kapüşonunu örtmesini izledi bir süre.

Lina odadan çıkmaya niyetlenmişti ki aniden duraksadı ve kılıcının kabzasını sıkıca tutarak tekrar Lay'e döndü. "Sana bağlılık yemini ettim ben. Bu yüzden olası bir savaş durumunda karşında yer almayacağım fakat bu gücümü kullanarak senin yerine bazı şeyleri çözeceğim anlamına gelmiyor."

Genç kralın eşsiz bir potansiyeli vardı. Kayıp Yüzyıl Diyarı'nın bu zamana kadar gördüğü en güçlü krallardan biriydi ama aptallığı yüzünden hepsini kaybetmek üzereydi. Sahip olduğu ne varsa yok olmak üzere olduğu için Lina ona çok öfkeliydi fakat bir yandan da onun için üzülüyordu. "Eğer verdiğim bilgilerle bu bilmeceyi çözebilirsen gel beni bul. O zaman amazonları karşıma almam gerekse bile sana yardımcı olacağım. " dedi. Eskisine oranla daha ılımlı ses tonu kullanmıştı.

Lost Century • Lay •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin