🎈 바보 🎈

1.2K 93 23
                                    


"Hayır efendim gitmiyoruz!"

Luhan Jongdae'yi geriye dogru çekti. Cidden onun yanına gitmek istemiyordu.

"Çok geç Luhan. Geliyoruz diye mesaj bile attım. Herkes hazır bizi bekliyorlar. Mızmızlık etmede gel."

Jongdae kolunu Luhan'dan kurtardı ve elleri belinde ona döndü. "Hem neden bu kadar nazlandın ki? Tamam biliyorum pek iyi tanışmadınız ama..." Durdu ve kafasını iki yana salladı. "Herneyse, hazırlan ve aşşağıya gel."

Dae kapıyı çarparak odadan çıktığında, Luhan derin bir nefes verip -mecburen- dolabına yöneldi. Jongdae ondan habersiz Yifan ve arkadaşıyla sinema için sözleşmişti. Ama sorun bu degildi.

Luhan onunla markette tam bir gece kalmıştı. Aralarında birşey olmamıştı ama kısa muhabbetleri olmuştu. Ayrıca uyurken Luhan onun yüzüne bakarken dalmıştı ve Yifan gözlerini açınca yakalanmıştı. Eh, bu yaşına kadar hormonlarını dizginleyip bir anda Yifan gibi biriyle tanışınca etkilenmemek zor oluyordu.
Şimdi ise onunla nasıl konuşması gerektigini bilmiyordu. O gece markette kaldığını kimseye söylememişti zaten kimsede o gece eve gelmedigini fark etmemişti. Birde ailesinden ayrı evde yaşıyordu. Bu nedenle fazla sıkıntısı yoktu fakat, neden heyecan yapıyordu?

Kafasını iki yana sallayıp saçlarını dağıttı ve aynaya baktı. Ne giydigine bile dikkat etmemişti. Siyah bir pantolon, üzerine de yine siyah sıfır kol bir tişört giymişti. Tişörtü degiştirmek için dolaba yöneldigi sırada Jongdae aşşağıdan ona bağırdığı için oflayıp telefonuyla cüzdanını yatağın üzerinden aldı. Ardından koşturarak aşşağıya indi.
Jongdae hala ona adıyla bağırmaya devam ediyordu.

"Ne bağırıyorsun?! Geldim işte!" merdivenlerden indiğinde Jongdae'yi kapıda buldu. Tek ayağıyla kapıyı tutuyordu.

"Sonunda! Hadi çabuk! Zaten geç kaldık!" Tekrar bağırmasıyla Luhan kulaklarını kapattı ve yüzünu buruşturdu. Bu çocuğun sesi cidden çok güçlüydü.

Hiçbirşey söylemeden Jongdae'nin tuttugu kapıdan çıktı ve kilitleyip anahtarı cebine attı.

Bu gün cidden çok uzun geçecege benziyordu.

바보 ~ 바보 ~ 바보 ~

"Evet. Bana bunun içinmi çemkirdin? Daha gelmemişler bile?"

Luhan ellerini beline koydu ve yeni çıkan filmlere göz gezdiren Jongdae'ye baktı.

"Sence hangisine gitmeliyiz? Bence aksiyon en iyisi." dedi eliyle bir filmi gösterip.

"Bunun benim dediğimle ne alakası var?"

"Yada komedi de olabilir. Şu ikisi arasında kaldım ama.."

Luhan sinirle yumruklarını sıktı. Umursanmamak yani tabiri caizse siklenemek en sinir oldugu şeydi. Kaşlarını çatıp yumruk yaptığı ellerinden biriyle onun kafasına vurdu. Buda Jongdae'nin çığlık atmasına neden oldu.

"Aeew! Ne yapıyorsun?! Aissh! Acıdı!"

Luhan 'hıh' ladı. Hak etmişti. Ona acımayacaktı. Bu yüzden gözlerini kafasını ovalayan Jongdae'den çekip etrafta göz gezdirmeye başladı.

Takii, onu görene kadar.

YiFan ve yanında 2 kişi sinema salonuna giriş yapmış bulunmaktalardı.

Yifanda tıpkı onun gibi siyah bir pantolon giymişti. Üzerine siyah bir tişört seçmişti. Luhan yutkundu ve nedensizce ayakkabısından sadece sol kulağında olan küpesinden ve bilegindeki bilekligine kadar herşeyini süzdü.

Aptal 바보 // KrisHan Texting // ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin