Luhan'ın ağzındanYine zorla bir yerlere sürükleniyordum. Tahmin edin kim tarafından? Hadi, hadi. Bulmak o kadar da zor degil.
Ağrıyan bir bilekle beni Park aptal Chanyeol'un evine doğru taşıyan Jongdae'nin poposuna baktım. Bakın normalde Jongdae güçlü bir insan degildir. Zerre kası yoktur. Hatta onun yerine ufak bir göbeğe sahip. Ama inat edince birden Hulk'a dönüşebiliyor.
O günden -sinema- sonraki 2 gün fazla huysuzlanmıştım. Çünkü dedigim gibi yeni tanıştığım birinden hoşlanmak ve salak gibi onu umut etmek sinirlerimi bozmuştu. Haliyle bundan en fazla zararlı çıkan kişi benle ilgilenen Jongdae oldu.
Bana hep birlikte toplanıp gıybet yapacağız diyip beni ısrarla çağırdığında kesinlikle ona yastık fırlatmamalıydım. Çünkü gülmesi gereken yerde beni üstümde gri pijamam ve beyaz tişörtümle omzuna aynı bir halı gibi atmış yoldaki kimseyi takmadan ıslık çalarak yürüyordu. Bende poposunu dikizliyordum. Ne yapayım? O kadar dar pantolon giymeseydi. Hem birde görüş açımda sadece onun sırtı ve poposu vardı. E haliyle poposuna bakmak daha cazipti.
"Jongdae."
"Hmm?"
"Çok güzel bir popon var."
"Evet biliyorum."
Egosuna sinirlenip kolumu uzatarak poposuna vurdum. Peh! Yumuşacık götü vardı. Az önce dedigim güzel lafını unutun. Neresi güzeldi bunun be?!
Derin bir nefes aldım ve annesiyle yanımdan geçerken bana uzaylı görmüş gibi bakan çocuga el salladım. Ardından Jongdae'nin sırtını ısırdım.
"Aeeeww! Ne yapıyorsun sen?! Seni küçük sürtükçük!"
Popoma yedigim 3 şaplaktan ve bastığım çığlıktan sonra konuştum.
"Biraz daha böyle durursam kan kusacağım Jongdae."
Jongdae önce beni taşıdığı sağ omzunu silkmeye çalıştı. E haliyle yapamayınca solu silkti ve ilerlemeye devam etti. İşte bu yüzden ilk sıradaki aptal Jongdaeydi. Ama beni umursamayıp yoluna devam etmesi sinirlerimi tekrar germişti.
Kafanı boklu tuvalete soksunlar Jongdae!
Birden durdugumuzda merakla bakmak istedim. Ama gördüğüm tek şey hala Jongdae'nin yumuşak poposuydu. Birkaç tık tık sesinden sonra kapı açılma sesi geldi ve içerideki seslerle birlikte biryere girdik. Evet. Burası o Yoda kulaklı Yeol'un evi olmalıydı.
Jongdae tekrar durdu. "Hey! Bana öyle bakmayı kesin! Evden çıkmıyordu?!"
Birden kendimi uçuyormuş gibi hissettim. Ama sonra düştüğüm sert zeminle ortaya Türkiye'den bile duyulacak bir çığlık bıraktım. Hayvan herif! APTAL! Beni yere fırlatmıştı. Bari yüz üstü atmasaydın, şerefsiz!
Burnumu ovalayarak yerde oturur pozisyona geçtim. Bir saniye, neden herkes bana bakıyor?
"Ne oldu?" kimse cevap vermedi.
"Ne? Ne var?" tekrar sorunca hepsi birden gülmeye başladı.
"Luhan? Bu tip ne?" Baekhyun'un gülerken sormasıyla dik dik Jongdae'ye baktım. Üstümde yatak pijamam vardı. Saçlarım arap saçı gibi karmakarışıktı, büyük ihtimalle tüm gün dizi izledigimden gözlerimin altı mosmor ve çöküktü. Yani tipsizligin beden bulmuş hali gibiydim. Üstelik dönüşte giyecek bir ayakkabım bile yoktu! Bu sefer yine Kim Jongdae'nin poposunu dikizleyecektim anlaşılan.
"Ne olu- Luhan?"
Menzilime giren bir adet Yifan ile yüzüm sinirli halinden daha sinirli halini aldı. O neden buradaydı ki? Ben bu lanet histen kurtulmaya çalıştıkça o dibime dibime geliyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptal 바보 // KrisHan Texting // ✔
FanfictionSangnamjaHan: Bana bir daha güzel dersen, SangnamjaHan: Senin kafanı kanalizasyona sokarım! CoolGalaxy~: Peki güzelim ;) ________ - KrisHan texting