⚜⚜⚜
"Annecik hazır ol" biraz bekledikten sonra
"İşe alındım" diye gülerek bağırdım.
Bir kaç saniye süren algılama ve şok süresinin sessizliğinin ardından karşı taraftan gelen sevinç çığlıkları kulağımı sağır etme raddesine gelince telefonu uzaklaştırdım.
Yüzümde ki kocaman gülümseme ile sakinleşmelerini bekledim. Sanırım yanında Gaye ablam da vardı.
"Ya yeter sağır oldum " dedim yakınarak.
Bir kahkaha attıktan sonra annem "Tamam,tamam annesinin kuzusu sevinmeyipte ne edelim.Bu kaçıncı denemendi yavruuum.Ahh benim akıllı kızım okumuşta işe mi girmiş maşallah maşallah ay benim meleğime"
Gözlerimi devirdim."Anne bi abartmasan"
" Ne abartması kız biraz daha iş bulamazsan baban dönsün memlekete diycekti hem şimdi böyle sana daha iyi kısmetler bulurum"Son kısma alıştığımdan dolayı takılmayarak "tamam annem tamam hadi babama,ablama selamlar öptüüümm"
Deyip kapattım.Telefonu çantamın içine rastgele attım.Eve doğru yürürken yüzümdeki aptal sırıtışı silemiyordum.Ağzım kulaklarımdaydı resmen.
En sonunda elimle ağzımı düzeltmeye çalıştım ama daha çok gülesim geldi bu sefer de kendimi tutamayıp kahkaha attım.
Artık sıkıcı okul hayatımın ve işsizlik sürecimin sonuna gelmiştim.
Okurken yurtta kalıyordum ama şimdi kendi evime çıkmam benim için bir avantaj oldu.
Çünkü yeni iş yerim evime çok yakın.
Gerçi ilk olduğundan yeni denilemez ama.Nihal Dinç'in ofisinde basın toplantılarını düzenleyip ona yardımcı olucaktım. Kendisi menejerdi.
Hem ayrıca ülke çapında tanınan bir menejerle çalışmak benim için de eğlenceli olur.
Herhalde zor bir kadındı.Yoksa benim gibi tecrübesiz birini işe almasının başka açıklaması olamazdı.Aman neyse.Aklıma gelen şeyle
"Eyvaahh" dedim.Sokaktaki teyze kendi kendime bağırdığımı görünce ters ters baktı.O gözlüklerinin üstünden elindeki poşetlerle öyle bakmaya devam edince
" Iıı aklıma bişey şeettide" diye açıklama yaptım bir de.Kadın bu sefer kafasını bu kızdan hayır gelmez anlamında sallayıp önümden geçip yürümeye devam etti.
Utanmayı başka bi zamana bırakıp başıma vurdum"ah salak Burcu nasıl unutursun"
Kimin menejeri olduğunu sormayı unuttum.
"Yani sonuçta tanıdık biri olsa güzel olur değil mi" dedim kendi kendime.Boş sokakta öylece yürümeye devam ederken telefonum çaldı.
Siyah çantamı omzumdan indirip önüme getirdim.Fermuarını açıp derinliklerinde çalan telefonumu bulmaya çalıştım ama yok.
"Nerdesin nerdee"Arayan da kimse ısrarla aramaya devam ediyordu.Önüme gelen saçımı düzelttim.
Hay allahım ya."Of off"diye bağırdım.Biraz daha aradıktan sonra dayanamayıp kaldırımın kenarında yere eğildim çantayı ters çevirip boşalttım.
Bir sürü eşya hızla kaldırımla buluştu. Ben bu kadar şeyi ne ara koydum bunun içine
Çikolata,şekerler,kraker,kırmızı rujum,parfüm ,yeni aldığım kitap Lokumun aşı kartı,bin beş yüz tane süs asılı anahtarlığım,bordo ojem ve heh! Orda telefonum.
Telefonu elime alıp arayana baktımTabi ben açana kadar kapandığından geri arayıp telefonu omzum ve başım arasında sıkıştırıp döktüklerimi toplamaya başladım.Zaten sokak boş olduğundan kimse bu rezilliğimi görmemişti.
"Nerdesin kızım sen"
"Ya boşver şimdi sana bomba bi haberim var Cansu" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutların Ötesi
HumorSen acımasız bir kış güneşisin belki de ama ben bahar çiçekleriyim.Ben senin ışığına aldanıp yanlış mevsimde açmış ve kendini solmaya mahkum bırakmış bir bahar çiçeğiyim... Mutlu olucağımız yer dünya değildi belki de. Hem baksana sonsuzluğun dünya d...